“O” hakemler Gerçekten adaletin Bir parçası mı?

Uğur Özteke

Güzel ve sonbahara yakışır anlamda dört dörtlük bir Pazar günü geçirmenizi ailenizle sevdiklerinizle yakınlarınızla birlikte olmanızı dileyerek bugün hep konuşulan ama pek dillendirilmeyen birilerinin sesi olmaya çalışacağız.

Siyasi görüşümüz, tuttuğumuz partimiz, mensubu olduğumuz cemaatimiz, ya da kadın erkek genç ihtiyar demeden renklerine bağlı olduğumuz sporda bize hep düşman olan “hakemler” vardır. Özellikle ülkemizde hakemler hep tu kaka hatta bilmem nedirler….

Mesela bizde yerel basın mensupları olarak sözüm ona sporun her branşı ile ilgilenir başta Konyaspor olmak üzere takımlarımızı körü körüne fanatik bir şekilde tutarız.

Alınan kötü sonuçlarda ise ilk, tek ve tartışılmaz suçlu “O” hakemdir.

Mesela Cuma akşamı Kasımpaşa-Konyaspor maçını seyrederken her iki takım oyuncularının hakemi aldatmak, onu kandırmak adına yaptıkları artistlikleri izlerken çok üzülüyordum. Ne olur yanlış anlamayın dört gün öncede Roma’da Roma- Bayern Münih maçını canlı olarak izledim. Allah sizi inandırsın ne sahasında 80 bin kişinin önünde 7 gol yiyen Romalılar, ne de deplasmanda tarih yazan Bayern Münihliler bizimkilerin yaptıkları artistiklerin yüzde birini yapmamıştı.

Sonuçta güçsüzlüğünü kendini yere atarak hakemi kandırmaya çalışan, rakibi dokunduğu zaman basketbolda bile faul olmayacak sertlikte ki pozisyonda önce yerde kıvranan sonra da hiçbir şey yokmuş gibi kalkıp oyununa devam eden zihniyet ile nereye gidilir bilemiyorum.

Ama artık bildiğim bir şey var o hakemlere “O” demeden bizim daha iyi düşünmemiz gerektiğidir.

Peki bizim Konya futbol hakemliği ne durumda?

Konya’mızda hakemliği bırakmış hatta son yılların en popüler isimlerinden Oktay Demiray ile biz iki güne bir hiç değilse telefon ile görüşürüz.

Tabii Oktay bu işten çok yaralı olduğu için asla bizimle hakemliği konuşmaz. Ancak düdüğünü asan dostlarımızdan, hala bir ideal uğruna çırpınan gençleri izlerken onları dinlerken çok üzülüyorum.

Haaa herkesin aklına önce bugün için gururumuz olan Deniz Çoban gelir. Biz bugün Deniz hoca ile gururlanıp övünüyoruz ya aslında Deniz Hoca bildiğim kadarı ile Konyalı bile değil. Yani Deniz hocanın buraya gelmesinde biz bir şey yapmadık.  

Peki şehrimizde ki genç idealist hakemlerimiz ne durumda?

Birkaç isimle geçenlerde dertleşmiştik. Dahası sohbet esnasında dertlerine şahit oluyordum. Ama gazeteci olduğumuz için onlar bir gün konuşulanları yazarız o zamanda sporda ki abileri de(!) onların kulaklarını çeker hatta düdüklerini bile ellerinden alıverirler(!) diye de tırsıyorlardı.

Mesela biz genç hakemlerimize bol bol canlı maç izleme konusunda ne yapıyoruz?. Şunu yapıyormuşuz. Yeni statta en ücra köşeden yer ayrılmış. Ve 100 lira istenmiş. Yahu bu gençlerin yüz liraları var mı? diyen yok tabii. Çünkü çoğu daha öğrenci ve 100 liralık burs peşindeler. Futbol eğer aşksa futbolu yönetmek de tutkudur. Nasıl ki bizim gazetecilik kara sevda ise hakemlikte öyle bir şey işte. Biz doğruları yazmaya çalışıyoruz onlarda doğruları görmeye çalışıyorlar. Sonuç ta adaletin bir parçası oluyorlar. Doğru ya da yanlış.

Pazar günü bizde genel de maç günüdür. Siz değerli okurlarımızın affına ve anlayışına sığınarak düne kadar sövdüğümüz isimlere bugünde bu pencereden bakmak istedik.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayatta en zor şey insanın kendi kendini teselli etmek zorunda kalması imiş.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Birisine başkası üzerinden mesaj göndermediğimiz zaman ADAM oluruz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.