Akıllı telefonların uğramadığı evi geçtik birey bile kalmadı dersek çok doğru söylemiş oluruz. Facebook, Instagram, Twitter ve son zamanların popüler uygulaması TİKTOK ise bu telefonları en zengininden dar gelirlisine kadar herkese en temel gereksinim olarak kendini hissettirmiş telefonun iletişimdeki en temel işlevi olan konuşmanın önüne geçmiştir. En iyi içerik üreten tiktokerler birkaç gün önce ödüllerini aldılar adlı haber dikkatimi çekince haber yapılacak kadar kıymete haiz TİKTOK uygulamasına bir de biz bakalım dedik.
Son zamanlarda dünyanın en popüler uygulaması tiktok kullanımında 1. Sırada ABD,2. Sırada HİNDİSTAN ,3. Sırada ise 28 milyon kullanıcı hesabıyla TÜRKİYE gelmektedir. Tiktok eğlence platformu olarak değerlendirilip gencinden yaşlısına kadınından erkeğine her kesimden insanın AKILLI telefonunun önüne geçip şarkı, türkü ve ya herhangi bir söylemle görünür olduğu izlenip beğeniler kazandıkça yepyeni videolar çekip daha fazla görünür olmaya çalıştığı bir mecradır. Eğlenmek, rahatlamak ve bu sayede mutlu olmak şahane hislerdir. Gelin hep birlikte bu videolara içeriklerini de hesaba katarak bir bakalım. Mahir bir aşçının mutfağında sanat eseri kıvamında yaptığı enfes yemeğin hazırlanışı, yıllarını podyumlarda geçirmiş deneyimli manken kıvamındaki yakışıklı ve güzelin dikkat çekici bakışları, işçi veya çobanın sırf beğeni kazanmak için hamallık ya da çobanlık yaparken çektiği videosunun altına ‘biz fakiriz ,işçiyiz çobanız ,köylüyüz beğenmezsiniz’ diye yazıp beğeni devşirme çabaları, iki tane yakışıklı Hintlinin yürekleri hoplatan dansı ve milyonlarca beğeni ve takipçi sayısı. Kendini beğendirmeye çalışan yurdum genci de kurnaz ya çektiği video altına Hintli olsam beğenirdiniz TÜRKÜM gururla yazıp beğeni kazanma gayreti, liseli gençlerin bir heyecanla başlattıkları akım videoları, tiktokerlerin sosyal deneyleri, sakallı şalvarlı amcaların, türbanlı teyzelerin irşat ve tebliğ deyip akla uygunlaştırmaya çalıştıkları videolar ve daha neler neler…
Bu kadar çok kullanıcıya ulaşılan mecra ticaret yapılabilecek bir Pazar ,inanılan değerlerin hedef kitleye ulaştırılması noktasında da araç vazifesi görmektedir. Örneklerle devam edersek eğer: Aylar öncesinde eleştiri bombardımanına tutup kafirin oyununa alet oldukları konusunda itham ettiği tiktok kullanıcılarını izlemeye devam eden Ahmet Amcamız kısa süre öncesinde eşiyle birlikte çektiği video keşfete düşünce ‘haylaz torunumun ısrarına dayanamadığımız için eğlence amaçlı gülelim diye çektik, torun çektiğimiz videoyu paylaşmış, benim de sonradan haberim oldu Allah beğenenlerden razı olsun yengeni de beni de çok beğenmişler’ açıklamaları da aslında o iş öyle olmayabilir dedirtti. Biraz dikkatle ve ilgiyle çekilen videoları izleyince hakikaten de yetenekli gençlerin olduğunu da anlıyoruz. Tiyatro, sinema yeteneği olan oyuncu kıvamındaki gençler keşfedilmeyi beklemektedirler.
Bir tane hanım kardeşimiz yöresel ürünleri, el yapımı işlerini takipçilerine sunmakta bu sayede ürününe Pazar oluşturup aile bütçesine katkı sağlamakta. Bir diğer kardeşimiz ise ilk kıblemiz Mescid-i Aksa, Kabe veya kutsallık atfettiğimiz diğer mekanlarda ilahiler söyler gibi yapmakta, bir fakire yardım ederkenki duygu dünyasını aktarmakta ve bu sayede insanları iyiliğe, güzelliğe ve doğruluğa teşvik ettiğini düşünmektedir. Birkaç ay öncesine kadar Tiktok uygulamasının Hindistan’da kaldırılıp yasaklanacağı haberi yapılmıştı. Sebep olarak da gençlerin, toplumun ahlakını bozması gösterilmiştir. Toplumsal değerler zarar görür mü? Kesinlikle görür. Şöyle ki gençler en mahrem yerlerini eğleniyorum derken teşhir etmekte, terör sempatizanı ve kargaşadan kuvvet bulan bir kesim ise propangandasını başına taktığı simgesel bir eşarpla, giyimi ve kuşamıyla yapmaktadır. Takipçi sayısını milyonlara yaklaştıran, popüler kullanıcı unvanını alan tiktoker diye anılan kişiler de ürün reklamlarında, mekan ve konum reklamlarında kullanılıp paralar kazanmaktadırlar. Sonuç olarak inanıyor ve iddia ediyorum ki kadim geçmişi olan Türk-İslam medeniyetimiz yavaş yavaş yok edilmektedir. Bizler elimizi taşın altına koyup sosyal medya hesaplarından bihaber olmadan usulüne uygun ve faydalı şekilde kullanım alanı oluşturarak dışarıdan gelen tazyike karşı mukavemet göstermeliyiz. Efendim, biz böyle düşündük de sürç-i lisan ettiysek affola…