Okul gazeteleri önemsediğim bir konu. Genç Kalemlerin yetişmesi açısından üzerinde durulması da gerekir.
Edebiyat öğretmenlerin öncülüğünde Konya’daki okullarımızın çıkardığı gazeteler tabloid gazete ebadında ve iki yaprak dört sayfadan oluşuyor. Eski Konya’daki mahallî gazetelerimiz de tabloid gazete idi. En fazla dört yaprak sekiz sayfadan müteşekkildi.
***
Geçtiğimiz ay gazetemiz Pusula’ya üç genç geldi. Değerli dostum ve arkadaşım Musa Avcı’nın yetiştirdiği talebeler, okul gazetesi çıkardıklarını ve 15 Temmuz Darbe olayıyla ilgili benle “hasbihal” edeceklerini söylediler. Bende seve seve kabul ettim. Bu toy gençlere “Siz sorun, ben cevap vereyim. Röportaj şeklinde olsun” dedim. Heyecanlı delikanlı ve genç kızımız; “Biz köşemizin adını “Hasbihal” koyduk. O şekilde daha iyi ve güzel olur” dediler.
Osman Nuri Hekimoğlu Anadolu Lisesi’nin Okul Gazetesi’nin sahipliğini Okul Müdürü Şaban Yavuz, genel yayın yönetmenliğini de Musa Avcı üstlenmiş. Editörlerin isimleri de şöyle: Esra Ünlü, Sümeyye İnce, Beyza Öztürk, Kübra Erdem, Hilmi Karışma ve Furkan Ertan. Gazetenin düzen ve tasarımı da Furkan’a ait. İkinci yılında üçüncü sayısını “15 TEMMUZ ÖZEL SAYISI- Eylül 2016” olarak çıkaran gazetede; 15 Temmuz Askeri Darbe Teşebbüsü ele alınıyor. Gazete, Millî Şâirimiz Mehmet Âkif Ersoy’un Asım’ın nesline hitap ettiği “Sahipsiz olan vatanın batması haktır, sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır” ve Metehan’ın “Toprak, devletin temelidir, hiç kimseye verilmez” şeklindeki veciz sözleriyle daha da bir anlam kazanmış.
“Ahvâl-ı Onhâl” arasında genç kalemlerden Seyyide Kübra Erdem kızımız, “Milli Birlik ve Beraberlik” başlıklı yazısında, 15 Temmuz gecesinde milletimizin, canlarını ortaya koyarak alçakların tuzaklarını başlarına yıktığını belirterek “15 Temmuz gecesi hainlerin oyununu asıl bozan, milli birlik ve beraberliğimizdi ve bu muazzam dayanışma vatan sevgisiyle cesurlaşmış yüreklerin destanıydı” diyor.
HÂSBİHAL köşesinde ise; benim, 15 Temmuz’da ülkemizi işgal etmek isteyen küresel güçlerin içimizdeki maşalarının, halkımızın vergileriyle toplanarak Türkiye’yi düşmanlarımıza karşı savunmak için alınan kendi silahlarının, uçak, tank ve tüfeklerinin kendi insanına karşı çevrilmesi, kullanılması ve TBMM’nin bombalanmasının meydana getirdiği sosyal ve psikolojik durumla birlikte durum tesbitinde bulunduğum sohbete yer veriliyor.
Bu güzel hasbihale şu sözlerle nokta koymuşuz:
“15 Temmuz’dan sonra bize karşı psikolojik bir harekat yapılıyor. En büyük silahlardan birisi de medyadır. O açıdan medyanın basın ve yayın araçları kullanılmak suretiyle bize (insanımıza) yönelik psikolojik bir savaş söz konusu.
15 Temmuz Darbe Teşebbüsü daha bitmedi ve hâlâ devam ediyor. Şimdi de televizyonlar kanalıyla hem İslamî değerlerimiz, hem ahlâkî değerlerimiz hem de manevi değerlerimiz törpülenmeye balandı.
15 Temmuz bu vatanın asıl unsurlarının, asil evlatlarının tekrar bir uyanışı, milli şuur etrafında toplanarak vatanına, milletine sahip çıkışıdır.”
***
Liseli gençlerimizi, böylesine güzel ve faydalı bir gazete çıkararak okuldaki arkadaşlarına yararlı çalışmaların altına imza attıkları için kutluyor ve tebrik ediyorum.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Bugün milâdî takvime göre 2 Ekim2016.
Hicrî takvime göre 1 Muharrem 1438.
Yâni hicrî yılın başlangıcı.
Hicri yılınızı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını ve Türkiye’yi her türlü şeytandan, küffardan, musibetler ile Deccal’dan korumasını Yüce Mevlâ’dan dilerim.