Önce Türkiye seçimleri önemliydi, şimdi 2024 ve 28 ABD seçimleri... 10 yıl içinde bitecek ama dünyayı ters yüz edecek bir dönem diye hep yazdı Nedret Ersanel; TvNet’teki Süleyman Seyfi Öğün ve Avni Özgürel’le programları harika, tavsiye ederim.
İngiltere’de en çok tereyağı neden çok pahalı, Fransa'da neden hardal kıtlığı var, Almanya'da fiyatlar neden artıyor ifadeleri aranmış Google’da en çok. Tüm dünyada ise en çok param neye yetiyor? Sorusu sorulmuş. Bizde ise en çok kira artış oranı ne kadar? sorusunu aramışız.
Türk futbolu evet borç batağında. Dört büyüğün toplam borcu 23,6 milyar lira şu an ve de sürekli artıyor. Art arda büyük sözleşmeler furyası da sürüyor. Başkanlar borca kefil olsa belki düzelir ama bu miktarın altından kalkmak yine de çok zor. Takımların satılması yakın zamanda bence…
İçimde büyük bir ateş yanıyor, fakat kimse ateşin başında ısınmak için gelmiyor ve yanından geçenler sadece dumanı görüyor. VAN GOGH
Aklı başında bir insan, aklını kaçırmış bir toplumda herhalde deli görünecektir. KURT VONNEGUT
Kimsenin kimseden özür diler görünmediği bir çağda yaşıyoruz. KURT VONNEGUT
Bugünlerde çoğumuz evlendiğimizde sadece bir kişi ediliyoruz. Kadının esas derdi, kocasının yeterince kalabalık olmayışı olabilir. Adamın esas derdi, karısının yeterince kalabalık olmayışı olabilir. K. VONNEGUT
"İktidar yozlaştırır ve mutlak iktidar bizi mutlak yozlaşmaya götürür. İnsanoğlu, güçle sarhoş olan şempanzedir." KURT VONNEGUT
Göçmenler gitsin deyip duruyorsunuz peki bir iki muhabir gönderip Suriye, Lübnan, Afganistan'da hayat nasıl, nasıl yaşıyorlar yansıttınız mı, onlar gidince onların yaptığı işleri biz yapacağız mı sanıyorsunuz, beğenmez çalışmayız. Böyle mi gazete satacak, haberdar edeceksiniz?
Madem faizin yükselmesi enflasyona çare olacak, Arjantin'de vd. niye öyle olmadı. Faiz yükselsin başka çare yok diyenler şimdi de yeterince yükselmedi diyor. Yahu yeni dönemin muhalif ve faizci yeni ekonomistleri sizin ipinizle kuyuya mı inilir?
Plânlanmış, her şeyin önceden belli olduğu gezilere karşı çıkar Zweig, Everest’den çıkan YOLCULUKLAR UZERINE kitabında. 1902-1940 yılları arasındaki gezi yazılarından oluşan bu kitap, Zweig’ın ne denli bir seyahat tutkunu olduğunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne serer. Anavatanı Avusturya’dan Fransa’ya, İngiltere’den Belçika’ya, İtalya’dan Rusya’ya Amerika’dan Hindistan’a kadar her yeri kendine has üslûbuyla bize aktarır, gezdiği ve yaşadığı her şehri biz onun gözünden görür, onun düşüncelerinden tanırız.
Kitaptan bazı bölümler:
“Peki, ya yolculuklar? Yolculuk etmesini unuttunuz mu yoksa? Ben unutmadım, gerçekten ruhum öyle huzursuz ki, her an bir yerlere gidebilirim. Her şeyi görmeli her şeyin tadını çıkarmalıyım! Yaşlanmaktan korkuyorum, günün birinde yorulacağımdan, tembelleşeceğimden ve yolculuk edemeyeceğimden çok korkuyorum.”
“Ta eski çağlardan bu yana ‘seyahat’ denince insanların aklına bir an için macera ve tehlike gelirdi. Seyahat kelimesinin içinde hep birçok rastlantının yanı sıra çekici bir güvensizlik de vardı. Bir başka ülkeye, tanımadığımız yörelere giderken bunu sadece oraları merak ettiğimiz için yapmıyoruz. Günlük, alışılmış ve düzenli yaşamımızdan uzaklaşmak, evimizi terk etmek, daha doğrusu bir an için bir başkası olmak istiyoruz. Hep aynı şeyleri yaparak yaşamaya, değişik şeyler yaparak bir süre ara vermeyi amaçlıyoruz. Kütle içinde kendilerine yolculuk yaptırılanlar ise götürüldükleri yerde birçok şeyin yanından geçiyor, içine girmiyor ve oraların değişik özeliklerini tanıyamıyorlar.”
“İlginçtir, sadece zorluklarla, heyecanlarla, kimi sorunlarla elde ettiklerimiz, o yaşadıklarımız, canlı ve güçlü anılarımızda sonsuza dek yer eder. Kişi küçük sorunlar, yanılmalar ve kargaşalar içinde yaptığı bir seyahati ötekilerden daha iyi anımsar.”