Enerji “İş Yapabilme Yeteneğidir” bireyden topluma toplumdan ülkelere ve ülkelerden Dünyaya hareketlilik sağlamanın ilacı enerjidir. Yani enerji bütün canlıların bütün insanlığın ve bütün dünyanın olmazsa olmazıdır. Enerjin yoksa geleceğinde yoktur.
Bugünlerde bütün dünyanın gözü İstanbul’da 23. Dünya Enerji Zirvesinde. Ülkelerin yaşadığı enerji sorunlarını ve çözümlerini küresel bir bakış açısıyla ele alan en önemli uluslararası kongre olma özelliğini taşıyan bu kongrede önümüzdeki yıllarda Türkiye ve dünyanın büyük ölçüde kaderini belirleyecek sonuçlar alınması bekleniyor.
9-13 Ekim 2016 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya Enerji Kongresi’nin ana teması "Yeni Ufukları Kucaklamak" yenilikçi bir kavram ve özel bir içerik vadetmektir.
Açılış konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın belirttiği gibi dünyanın 'Enerji Olimpiyatları' olarak nitelendirilen bu kongrenin ülkemizdeki toplantısında 'Barış İçin Paylaşalım' mesajının tüm insanlığa ulaşması bekleniyor.
Geleceğe adil ve güvenli bir enerji ortamı bırakabilmenin planları yapılan Kongrede ilk olarak '2060 senaryosu' masaya yatırılıyor. Konuyla ilgili olarak uluslararası düzeyde çalışmaları olan uzmanlar tartışacak ve geleceğe yeni ufuklar açacaklar:
Petrol ne zaman bitecek? Sürdürülebilir ve Alternatif Enerji Kaynakları ile Yenilenebilir enerji Kaynakları neler olacak? Gelecekte petrol fiyatları ve doğal gaz fiyatları ne olacak? Petrol başta olmak üzere fosil yakıt üreticileri ne yapacak? Nükleer enerjinin geleceği var mı? Kayagazı petrolün yerini alabilir mi? Bunun çevreye maliyeti ne olacak? Boraks yeni bir enerji kaynağı olabilir mi? Yeni geliştirilecek enerji kaynakları mevcut dengeyi nasıl etkileyecek…? Vb. konularda ortaya ciddi raporlar çıkacaktır.
Ülkemiz enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülkedir. Türkiye son 14 yıldır dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı göstermesiyle birlikte enerji talebi yüzde 6 ile 8 arasında artış göstermesine sebep olmuştur. Bu nedenledir ki enerji arz güvenliğimizi sağlamak ve enerjimizi çeşitlendirmek için çalışmak ve her türlü alternatifi değerlendirmek zorundayız.
Türkiye 2023 ekonomi hedefleri için rüzgâr, güneş ve jeotermal potansiyelini de kullanmak zorunda. Bunun için, karar vericilerin sektörde üretim yapan tüm aktörlerin işlerini kolaylaştıran ve hızlandıran bir anlayış giderek yaygınlaşıyor. (Karapınar’daki güneş enerji santrali ve bölgemizdeki güneş enerjisi yatırımları buna örnek olabilir)
Öte yandan nükleer santraller gelişmiş ülkelerin vazgeçilmez parçalarından birisidir. Sadece Amerika’da 100 den fazla nükleer santral aktif halde enerji üretimi yapmaktadır. Nükleer santraller ülkelere, diğer enerji üretim santrallerine göre daha az yakıt maliyet yükü getirmektedir.
Nükleer Santraller ile ilgili bir kaza veya sorun oluştuğunda insanların ilk aklında gelen olay tartışılmaz Çernobil Faciasıdır. Daha sonra yaşanan Fukuşima Nükleer Santrali'nde oluşan sorun nükleer santrallerin güvenilirliğinin sorgulanmasına sebep olsa da, yine de nükleer santraller dünyadaki en güvenilir yapılardır. Nükleer santrallerle ilgili tek sorun nükleer atıkların bertaraf konusudur. Çevrecileri en çok bu husus kaygılandırmaktadır.
Yine de ben Nükleer Santralleri uçak yolculuğuna benzetirim. En güvenli, en rahat ve zamandan en tasarruflu yolculuk uçak yolculuğudur. Ancak bir kaza anında kurtuluş yoktur. Şimdi kaza olabilme ihtimali karayolundaki trafik kazasına göre kıyaslanamayacak kadar az olan uçak yolculuğundan vazgeçiyor muyuz? Hayır? O halde Nükleer santrallerden de korkmamalıyız.
Enerji kaynaklarını değerlendirirken gerekli yatırımları doğru yerde, doğru sayıda, doğru zamanda ve en ileri teknoloji ile yapmalıyız. Yatırımların Çevresel Etki Değerleri ve alınacak önlemler konusu yöre halkına iyi izah edilmeli ve halkın onayı alınmalıdır. Eminim ki halkımızda ülkemizin milli menfaatlerini düşüneceklerdir. Ancak bu şekilde enerji yatırımlarındaki bütün sorunların çözüleceğine inanıyorum. Çünkü enerji hepimizin olmazsa olmazıdır. Kalın sağlıcakla.
ÇEVRECİ SÖZÜ: En iyi çevrecilik tasarruflu olmaktır. Enerjimizi boşa tüketmeyelim.