Üniversite ve lise öğrencilerinde, gepegenç 112 ekiplerinde, sanayi kesiminde olumsuz şartlarda çalışan zaten risk altında olan boyacı-kaynakçı-mobilyacılarda, inşaatlarda çalışanlar arasında genç yaşta sigara tiryakisi olanlarla her karşılaştığımda ölüm tacirleri her türlü yasal engele rağmen başarılılar mı diye düşünmeden duramam. Ölüm tacirleri ismi kitabın yazarı Sn. Bülent Akarcalı’ya ait. Kastettiği de özellikle gençler arasında sigara kullanımını yaygınlaştırmak için promosyon sigara dağıtımları, Hollywood dünyasına filmlerde sigara içmeleri karşılığı her türlü maddi destek, çocukları sigaraya alıştırmak için sigara şeklinde balonlu çiklet üretimine destek, sigara aleyhtarı yasal düzenlemeleri engellemek için türlü politik baskı yapmaktan kaçınmayan uluslararası sigara kartelleri.
Dünyaya tütün içimi Kızılderililerden yayılıyor. Amerika’nın keşfinden sonra Portekizli tacirler Avrupa’yı tütünle tanıştırıyorlar. 1605 yılında Venediklilerle Anadolu’ya ulaşıyor tütün içimi. İlk seri üretim 1880 yılında James Buchanan Duke tarafından yapılıyor. Bugün dünyadaki tütüne bağlı ölenlerin katili olup olmadığı tartışılsa da Duke o tarihte sigara işinden servet kazanıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde IV. Murat ile yasak gelse de uzun sürmüyor. 1827 yılında tütün tekeli Zarifi ve Hristaki Zografos isimli Rumların eline geçiyor. 1879’da önce Galata Bankerlerinin, 1883 yılında ise Fransız ağırlıklı Reji İdaresinin eline geçen tütün tekeli dönemlerinde Osmanlı maalesef hem beklediği geliri elde edemiyor hem de Reji İdaresinin tütün üreticisi üzerindeki mezalimi önlenemiyor. 1923 yılında Cumhuriyet Dönemi ile Reji İdaresinden kurtulunuyor ve tütün işi devletin eline geçiyor. 1983 yılında ithalat serbestisi sonrası 1986 yılında Tekel devre dışı kalıyor.1991 yılında ülkemizde sigara tüketimine yönelik yasal kısıtlama mecliste kabul edilse de zamanın ABD Başkanı Bush’un zamanın Cumhurbaşkanı rahmetli Özal’a ricası ile yasa onaylanmıyor. Sonrası 1996 yılına kadar tüm hükümetlerin çıkaramadığı yasa rahmetli Necmettin Erbakan hükümeti döneminde onaylanıyor. 2002 sonrası dönemin hükümetlerinin sigara mücadelesinde ne kadar kararlı davrandıkları bilinmektedir.
Dünyada her 6.5 saniyede bir sigaraya bağlı ölüm olduğu hesaplanıyor. Tütünden üretilen ve tüttürme, emme, çiğneme ya da buruna çekerek kullanılmak üzere hazırlanan, tütün yaprağından imal edilen maddeler tütün ürünü olarak isimlendiriyorlar. Son 30 günde her gün en az bir sigara içen ;yaşamı boyunca 100 sigara içmiş kişi düzenli içici kabul ediliyor. 2010 yılı istatistiklerine göre ülkemiz 20 milyon içici sayısıyla dünya onuncusu. İstatistikler hekimlerin % 22; Diş Hekimi/Eczacıların % 25; hemşire ve ebelerin % 30 oranında sigara içicisi olduğunu, % 60-80 evde en az bir içici bulunduğunu ortaya koyuyor. Uluslararası Kanser Ajansı’na göre sigara dumanında 5300 den fazla zararlı madde mevcut ve bunların % 70’i kanserojen. Vücudumuzda 11 bölgenin kanserinden sigara sorumlu tutuluyor. Nikotinin bağımlılık yaptığı, kalp damar hastalığını artırdığı, genel direnci düşürdüğü, gebelerde düşük ve erken doğum riskini artırdığı biliniyor. Masum zannedilen nargilenin içindeki nikotin 50 sigara içimine denk olarak açıklanıyor. ABD ve Kanada gibi ülkelerde sigara içicilerinin davalarıyla ciddi tazminat ödemek zorunda kalan uluslararası tütün karteli(en son Montreal’de 15 milyon dolar) yasal engellere rağmen ülkemizde genç sigara tiryakisi sayısında azımsanmayacak rakamlara ulaşmış durumda.
Pasif içiciliği önleme, dumansız hava sahasını artırma konularında çok başarılı hamleler yapılan ülkemizde sigara teşhir yerlerinin market kasaları üzeri olmasının da gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yarın sigarasız ilk gününüz olsun sevgili özellikle genç tiryakiler. Unutmayın ki sağlıklı yaşamın önündeki en büyük engellerden belki de ilkidir sigara. Hele kaçak sigarayla tanışmışsanız devlet-millet düşmanlarımıza destek vermektesiniz, Lütfen unutmayın.