Ekim ayından gün alıp artık sonbaharı iyiden iyiye hissetmeye başladığımız bugünlerde, okulların da açılması ile birlikte Konya Emniyeti, belli başlı konulardaki denetimlerini ve operasyonlarını sıklaştırdı.
Açık söylemek gerekirse şehir genelinde hiç de alışık olmadığımız düzeyde kullanımı artan uyuşturucu madde başta olmak üzere, halkın genel huzurunu kaçıran ve bir tehdit unsuru olarak öne çıkan narkotik suçlarla mücadelenin artırılması yönünde bir beklenti vardı.
Evvelinden şunu söylemek isterim ki Konya Emniyet Müdürlüğü’nün özellikle son dönemde yaptığı narkotik uygulamalarında ciddi bir başarı elde ettiğini görüyoruz.
Takdir ediyor, zehir tacirlerinin oyununu bozan, insanları zehirleyerek kendilerine maddi gelir devşirmeye çalışanlara karşı yapılan bu titiz operasyonlardan dolayı da teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bilmiyorum siz de karşılaştınız mı?
Şehrin muhtelif yerlerinde, karanlık ve kuytu köşelerde değil, en kalabalık ve aleni ortamlarda zombi gibi gezen tipler var… Bunlar bizim içimizde, aramızda geziyorlar…
Genel manada dünyadan bezmiş, hayattan vazgeçmiş gibi bir halleri olsa da zaman zaman taşkınlıklar da yapabiliyorlar.
Peki bu hale gelmelerine, ortalıkta avare gibi dolanmalarına, tüm kaygılardan arınmalarına, umarsız bir şekilde yürümelerine ve dünyadan kendilerini soyutlamalarına neden olan etken ne?
Etken ve etkili bir madde…
Meth diye kısaltılıyor, metanfetamin adı verilen kristalimsi bir uyuşturucu…
Adının meth olduğuna bakmayın, methedilecek hiçbir tarafı yok. Yaşarken öldürüyor insanları…
Gencecik delikanlılar bu uyuşturucu sentetik maddenin etkisiyle kendilerinden geçiyor. Aldığımız bilgiler ve gözlemlerimiz doğrultusunda da kullanımı hızla artıyor.
Afganistan merkezli bir yapılanmanın bu maddeyi Türkiye’ye bulaştırdığı konuşuluyor.
Tabi buna karşılık emniyet güçlerimiz de boş durmuyor.
Geçtiğimiz hafta Konya’da operasyon üzerine operasyon vardı. Bunlardan en önemlisi ise narkotik ekiplerinin zehir tacirlerine yönelik yaptığı büyük vurgun operasyonuydu.
Bu operasyonda yukarıda tehlikesini arz etmeye çalıştığım 5 kilogramın üzerinde metanfetamin ele geçirildi. Narkotik ekiplerinin ele geçirdiği bu miktarın bugüne kadar yakalanan en yüksek miktar olduğu da belirtildi. Uyuşturucu piyasasındaki maddi karşılığının ise 2 milyon liranın üzerinde olduğu ifade ediliyor.
Bunun sadece 1 gramının bile insanı insanlıktan çıkaracak bir hale bürüdüğünü düşündüğümüz zaman düzenlenen operasyonun masum insanları korumak adına ne kadar büyük bir faydaya vesile olduğunu görmek mümkündür.
Operasyonlara işaret etmişken, konunun bununla sınırlı kalmadığını da belirtmekte fayda var. Geçtiğimiz hafta Konya’da farklı suç yapılanmalarına yönelik operasyonlarda şehrin huzuru ve güveni için önem arz eden kilit operasyonlar düzenlendi. ‘Huzur ve güven şehri Konya’ ilkesi ile düzenlenen bir diğer önemli operasyon rögar kapaklarını çalıp satan ve çalıntı malları alanlara yönelikti. On binlerce lira değerindeki rögar kapaklarını hırsızlardan düşük fiyatlara alarak insanların canını hiçe sayan şahıslar polisin dikkatinden kaçamadı.
Alın size bir operasyon daha…
Arz ettiği tehlike nedeniyle beslenmesi yasak olan pitbull cinsi köpeği besleyen 3 şahsa toplamda 45 bin lira ceza kesildi. Polis, yasağı hiçe sayarak pitbull beslemeye devam edenlerin gözünün yaşına bakmamış oldu.
Bir operasyon da gürültü kirliliğine neden olan kuş gurubu driftçilere geldi. Emniyetli ve güvenli bir trafik için denetimlerini sürdüren emniyet güçleri, trafiği anlık eğlenceleri için tehlikeye atan, başkalarının can ve mal güvenliğini yok sayan, art niyetli şahısların gözünün yaşına bakmadı.
Toparlayacak olursak, genel manada toplum nezdindeki algı, bir sorunla karşılaşıldığı zaman emniyetin görevini layıkıyla yapmadığı yönünde olsa da aslında emniyet üzerine düşeni mümkün olan en üst perdeden yapıyor. Ancak bunun yasalar ve cezai müeyyideler düzeyinde karşılığı zayıf kalıyor. Cezaların daha caydırıcı olması gerektiği bir kez daha bu vurgulanması gereken bir husus olarak öne çıkıyor.