Allahü teâlânın emir ve yasaklarında kesinlikle fayda vardır. Bu emir ve yasaklara, fayda olduğu için uyulmamalıdır. Sadece Allahü teâlâ emir ve yasak ettiği için uyulmalıdır. Ramazan ayında oruç tutmanın faydaları manevî açıdan elbette fazladır. Sabrın öğrenildiği bu ay boyunca, insanlar hoşgörüyü, empatiyi ve halden anlamayı bir kez daha öğrenmiş olur. Birlik, beraberlik dürtüleri sosyal yaşantı üzerinde değerini bir kez daha kanıtlar. Sahip olanın, olmayana yardım ettiği, onun halinden anladığı bu dönemde gerçekten de insanî duygularımızın yeniden ortaya çıkmasına yardımcı olur. Oruç ibadeti, kanaatkarlığımızı güçlendirir.
Oruç tutmanın tıbbî faydaları ise şunlardır:
1. Yağ yakımını hızlandırır: Oruç tutmak, vücutta bulunan depolanmış yağ hücrelerini harekete geçiriyor ve bu sayede de yağların yakılmaya başlanmasını sağlıyor. Üstelik oruç bu faydayı, sağlıklı bir yoldan yapmış oluyor. Hatta bazı sporcuların ramazan ayı dışında da kilo vermek amaçlı oruç tuttuğu biliniyor.
2. Mide ve bağırsakları dinlendirir: İkinci beyin denilen bağırsaklar ve mide için de geçerlidir. Orucun mideye faydaları özellikle pasif kalan midede asidin düşmesiyle oluyor. Bu sayede insan vücudu, çok daha iyi çalışan bir sindirim sistemine sahip olabiliyor. Kısacası oruç tutmak, metabolizma sağlığını koruyucu bir etkendir. Bilindiği üzere yavaş çalışan bir metabolizma da, ömrü kısaltan bir sebeplerden biridir. Bu yüzden oruç tutmak, dolaylı yoldan ömrü uzatan bir eylemdir.
3. Zihin ve fonksiyonlarını güçlendirir: Orucun vücuda faydaları çok fazla olan bir irade hakimiyetini geliştirme ve bedeni dinlendirme yöntemidir. Fiziksel olduğu kadar psikolojik yararları da vardır. Orucun, günümüzün problemi olan Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklara iyi gelebileceği düşünülür müydü? Oruç tutmak bedenin zihinsel anlamdaki gücünü artırırken, bu tür zihinsel hastalıkların oluşmasını da önleyebiliyor. Oruç tutmak, beyinde yeni kök hücre oluşumunun sağlanmasını tetikliyor.
4. Vücudu zor şartlara karşı güçlendirir: Oruç tutmanın fiziksel faydaları arasında bizi hastalıklara ve strese karşı korumasını da sayabiliriz. Açlığa karşı direnen vücut, kontrol sistemini güçlendirmiş olur.
5. Daha canlı ve parlak bir cilde sahip olmayı sağlar: Karaciğerin, midenin, böbreklerin temiz ve sağlıklı oluşu, cildin güzelliğini belirleyici bir durum oluyor. Oruç sayesinde dinlenen ve tüm toksinleri kendinden uzaklaştıran böbrekler ve karaciğer, arınmış olduğundan bu temizliği cilde de yansıtıyor.
6. İnsülin direncinde olumlu etkileri vardır: Yapılan araştırmalara göre, oruç esnasında hücrelerin kandan daha fazla glikoz alınmasını tetiklediği görülmüştür. Bu sayede oruç tutulan bir ay boyunca kandaki şeker seviyesi dengelenmiş oluyor. Şayet şeker hastalığına yatkınlık varsa ve insülin seviyesi sık sık değişiyorsa, mutlaka uzman onayı aldıktan sonra oruç tutmaya başlanılmalıdır.
7. Bağışıklık sistemini güçlendirir: Oruç sayesinde, uzun süre çalışmayan organların yenilenmesiyle birlikte, vücut dinçleşiyor yani bağışıklık sisteminin en sağlıklı halinde çalışıyor. Hatta Japonyalı biolog Yoshinori Ohsumi'nin araştırmalarına göre, bahsedilen "yenilenme" olayı, en yaşlı insanlarda bile %99 oranda gerçekleşiyor.
8. Kolesterolü dengeler ve kalp sağlığını korur: Kolesterol düzeyini dengeleyen oruç sayesinde kalp damar sistemi sağlığı pozitif yönde etkilenir. Orucun depresif duygu durumuna iyi gelmesi de, kalbin rahatlamasında etkendir. Herhangi bir kalp hastalığı varsa, mutlaka uzmanına danışarak oruç tutmaya başlamak gerekir.
9. Detoks etkilidir ve hücreleri onarır: Oruç hücreleri tamir edip, zararlı olanları eleyip yenilerinin oluşmasına destek olur.
10. Yaşlanma etkilerini geciktirir: Oruç, adeta anti-aging yani yaşlanma karşıtı ve gençleştirici doğal bir yöntem gibidir. Oruç sonrası saç telinden tırnak yapısına kadar vücudun her bölümü yenilenir. Orucun faydalı olmadığı bir organ yoktur. Orucun kemik iliği uyarımı ile kan yapımını bile tetikleyebildiği söylenmektedir.
Yaratan, yarattıklarına en çok acıyan ve en çok iyilik yapandır.