Bugün iki ayrı konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ama önce izninizle pazardan kalan şu iki kare ve küçük bir notu anlayanlar için dile getirelim. Hem de kaçıncı kez onu da bilmiyorum.
“MEDENİYET İLE
ARAMIZDA 50 YIL VAR”
Pazar günü hukukçu bir abimiz dört kare fotoğraf çekmiş. Tabii oldukça da sinirlenmiş. Siniri geçtikten sonra üzülmüş. Ve bizimle dertleşmek paylaşmak istemiş. Birazdan dile getireceğimiz konuyu anlatırken de çoook rahattı artık.
Çünkü biz buyduk.
Hatta diyordu ki, “Uğur abim bunları haber yapasın dile getiresin diye atmadım abi, zaten çok kez yazdığınız bir konu. Tekrar tekrar yazmanızın da faydası olacağını düşünmüyorum. Mesele şehri idare edenler el atmıyor”…
Buyurun gelelim konuya
Abimizin attığı fotoğraflardan sadece ikisi;
Sonra da şöyle diyordu;
“Selamünaleyküm abi. Konya Çimento’nun oradan başladık, Aslım Caddesi, BÜSAN, oradan Adana Yolu-Adliye Kavşağı, Cezaevi önünden, o düğün salonuna kadar tüm şeritler kapalı. Çünkü tır da girmiş düğün konvoyuna. Hem de durmadan korna üstüne korna. Aradım Emniyet’i de ama gelen de olmadı. Bence medeniyetle aramızda 50 yıl var…”
………….
Buyrun fotoğraflar ortada. Bu şehrin düğün konvoylarını bilmeyenimiz görmeyenimiz var mı? Düğünlerdeki silah tüfek havai fişek atma işinden illallah demeyenimiz var mı?
Peki kimin umurunda?
O zaman.
Tekrar aynı noktaya dönüyoruz.
Bu işlerden zevk alacaksınız baylar, bayanlar. Hasta yaşlı, genç bebek … kimin umurunda? Her şey yapanın yanına kar kalıyor vesselam.
Hukukçu abimizin de sakinleştikten sonra dediği gibi bunlar artık alışılmış, sıradanlaşmış özellikle de yetkililer ve ilgililer tarafından kanıksanmış durum vesselam.
İFTAR VAKTİNE AZ MI KALDI?
Dün saat 14.30 sularında bu şehrin siyasetini yakın tarihini ticaretinden her kaldırım taşına kadar kare kare bilen (Bu konuda ben de bu abimizin gücü hakkında isteyen ile iddiaya girerim.) bir abimiz aradı. Selam sabahtan sonra abimiz söze girdi “Uğur abi bugün oruç musun?” Şaşırmıştım. Bu nasıl bir soru idi? Abimiz çok ince siyasetçi olduğu için ben ne diyeceğimi düşünürken, benim telefonun bu ucunda salaklaştığımı anladı ve devam etti, “Ya abi bizim vekillerimiz, başkanlarımız, yöneticilerimiz bugün neredeler Allah aşkına? Şehri öğlene kadar dolaştım. Vallahi de billahi de hani mübarek günlerde ikindinden sonra biz biraz duruluruz yaaa. Sabahtan öğlene kadar millet bu durumda. Şurada seçimlere ne kaldı? Biz ne yapacağız? (AK Parti’yi kastediyor). İnan korkarım abi. Bu milletin cebine dokunduk. Diyoruz da kimse inanmıyor. Artık canını alsan millet bir şey demez ama parasına dokundun mu yandık demektir…”
……….
Abimizle diğer paylaştıklarımızı şimdilik es geçiyoruz.
Evet hakikaten sonra ben de bu satırları yazmadan düşündüm.
Vekillerimiz, yöneticilerimiz dün ne yaptılar?
Nerelerdeydi derseniz?
Göreniniz duyanınız var mı?
………..
Özür iftara az kalmış hadi ya tezgâhın öbür yanına geçelim ya da eve gidip biraz şekerleme yapalım.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bazı şeyler söylenmese de güzeldir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Çöplerimizi çöp konteynırlarının içine atmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz