Türkiye’nin 2071 ufkunda dünyanın en büyük küresel güçlerinden biri haline gelmek iddiası var. Bu sadece Türkiye’nin iddiası değil, bir medeniyet iddiasıdır. 21. Yüzyılda Türkiye’nin liderliğinde bütün İslam dünyasının toparlanması, yüzyıldır içinde bulunduğu zilletten kurtulması, bir hayalden ibaret olmayacak. En büyük idealimiz ve ödevimiz bu…
Bu seçim, özgürlüğümüzü elimizden almaya çalışanlarla bugüne kadar ki kazanımlarımızı korumak ve yeni özgürlük alanları açmak isteyen adamların mücadelesidir.
Siyasette yeni, temiz, insan ve millet odaklı bir anlayışı Türkiye’ye egemen kılan bu adamlar, ne yaptı ki bu kadar düşmanlık besliyorlar? Bir insanın, bir milletin devletçe yok edilen itibarının iadesi için çalışmaktan başka? Hoş, yürümesini bilmeyenler zaten koşanlara kızarlar…
Pazar günü, 13 yıllık istikrarın devamı için oturup yeniden düşünme vaktidir: Neden AK Parti’ye oy vermeliyiz?
-2002 seçimleriyle Olağanüstü Hal’i kaldırıp korku imparatorluğuna son verdiği için…
-Kişi başına düşen geliri 2 bin dolardan 10 bin dolara çıkarıp ülkeyi borç batağından kurtardığı için…
-Ülkenin dört bir yanını duble yollar ve demir ağlarla örüp, bizi hızlı tren kullanan Avrupa’da 6. dünyada 8. ülke yaptığı için…
-Dünyada en çok ağaçlandırma yapan ilk 3 ülke arasına girmeyi başardığı ve tüm “gezici” çetelerin iddialarını boşa çıkardığı için…
-İşkenceyi ve faili meçhul cinayetleri bitirdiği için…
-Ülkemizi uluslararası toplum seviyesinde konuşulan ve dost düşman her devletçe izlenen bir ülke haline getirdiği için…
-Resmi ideolojinin tıkadığı hayat damarlarını baypas müdahalelerle rahatlattığı için…
-İlkokuldan üniversiteye ve devlet dairelerine kadar çalışan dindar kitlenin dini tercihlerine, kimlik değerlerine sahip çıktığı için…
-Eğitimde insan haklarını, eşitlik ilkelerini hiçe sayan katsayı adaletsizliğine son verdiği ve kamu vicdanını rahatlattığı için…
- 28 Şubat’ta gümüş yüzük ve namaz gibi “disiplin” cezalarıyla ordudan uzaklaştırılan asker, başörtüsü taktığı için görevden alınan doktor, hemşire, öğretmen ve diğer kamu çalışanlarına iade-i itibar kazandırdığı için…
-Mazlum ve müstez’af dünya halklarının imdat çığlıklarına kulak tıkamadığı, diline ve dinine bakmadan tüm afet mağdurlarının yardımına koştuğu için…
-TRT 6, Kürt Dili Enstitüleri, seçmeli Kürtçe ile var olan bir kimliğin inkârından vazgeçtiği, ellerinden kan damlayan, sözlerinden fitne fücur yayılanlara rağmen Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’yle uhuvvet duvarlarını yükselttiği için…
-30 yıldır akan dursun, yavrular yetim kalmasın, analar ağlamasın diyerek “çözüm süreci”ni başlattığı için…
-Küresel terörün merkezi, teröristlerin en büyük hamisi İsrail ve yerli işbirlikçileri, ülkedeki ekonomik istikrardan, toplumsal huzurdan rahatsız oldukları için…
Türkiye’nin tarihi yeniden yazılıyor. 100 yıldır, tarihi vazgeçilmez ilkeler, değiştirilemez ölçüler olarak bize sundular. Gördük ki, tarihi ve toplumu değiştirmek için insan önce kendisi hakkındaki düşüncelerini değiştirmeliymiş. AK Parti, tek tek herkese özgüven verdi, dahası tarihimizin yeniden yazılabilir, kaderimizin değişebilir olduğunu bize gösterdi.
İlk yarıyı zaferle bitiren AK Parti, Başbakan’ın ifadesiyle 8 Haziran’da başlayacak ikinci yarıya hazırlanıyor. Yarınlar, bugünden hazırlananlara ait olacak. Hazır mıyız Türkiye?