Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya

Rasim Atalay

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turuna giden sürecin son ikinci günündeyiz. Pazar günü millet olarak yeniden sandık başına gidecek ve Cumhurbaşkanı’nı belirlemek üzere son bir kez daha oy kullanacağız…

Gurbetçilerin seçim serüveni bizden önce başladığı için gurbetçi vatandaşların büyük bir bölümü bu telaşı atlattı. Katılım oranında da rekor kırıldı. 2 milyona yakın gurbetçi oyunu kullandı. Oy kullanma işlemleri de devam ediyor.

Bu süreç içerisinde gerilen atmosferle birlikte söylemlerin de dozajının arttığını, özellikle sosyal medyanın bu dönemde adeta bir siyaset çöplüğü haline geldiğini görüyoruz.

Her önüne gelen bir şeyler sallıyor. Herkes birbirine atıp tutuyor. Kendisi gibi olmayan ve kendisi gibi düşünmeyen çok basit bir şekilde hain ilan edilebiliyor. Şükür ki burada yaşanan gerilim gerçek hayata yansımıyor.

Pazar gününü de kazasız belasız bir şekilde atlattık mı, ondan sonra yaklaşık 9-10 ay rahatız. 9-10 ay diyorum, çünkü seçimin biri biterken diğerinin geleceği işmar ediliyor. Zira normal takviminde yapılırsa 2024 yılının Mart ayında yerel seçimler yapılacak. Yani mahalle muhtarı, ilçe belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanı seçimi için sandıklar yeniden kurulacak. Seçelim, seçilelim her şeye eyvallah. Ama sevmeyi, saymayı, saygı göstermeyi de unutmayalım. Unutmayalım ki, sandıklar ortadan kalktıktan ve seçim olayı bittikten sonra bu toplumda yine biz var olacağız. Birlikte yaşayacağız. Bu oyun bitecek. Bittikten sonra şah da piyon da aynı kutuya konacak.

BİR TARAFTA SEÇİM,

BİR TARAFTA GEÇİM DERDİ

Böylesi siyasi atmosferin yoğun olduğu bir dönemde bir tarafımız siyasetle yatıp siyasetle kalkarken, diğer tarafımız çoktan geçim telaşına düşmüş durumda.

Şimdilerde halk arasında anlam veremediğim bir söylem var...

Deniyor ki ‘Ticaret dönmüyor, seçim sonrası bekleniyor.’

Ben akşam evime giderken markete uğruyorum, alışveriş yapıyorum, aracımın yakıtı bittiyse yakıt alıyorum, özel ihtiyaçlarım varsa onları temin ediyorum. Evimin ihtiyaçlarını gideriyorum. Diğer yandan bu harcamaları yapabilmek için emeğimin karşılığı olarak maaşımı alıyorum. Bunlar ticaret olmuyor mu?

Ticaretin dönmediğini söyleyenlerin baktığı yer reel ekonomi değil aslında. Beklentiler doğrultusunda tetiklenen enflasyon, döviz kurları, altın piyasası vesaire vesaire… Sanal bir dünya ve arzular.

Bunlar da parası olanların gündemi, bizim gibi garibanlarla ilgili bir mevzu değil.

Ticaretten muradı kasasını doldurmak, kesesini doyurmak değil, yarım ekmeğini huzur içinde tüketip ertesi güne aynı huzurla uyanmak olanların kafasında seçim çoktan bitti bile… Onların kararları belli. Pazar günü çok sakin ve sıradan bir şekilde gidip oylarını kullanacak ve kaldıkları yerden hayat mücadelesine devam edecekler. Seçim sonuçları ise asıl ticaret dönmüyor diyenler üzerinde etki etmiş olacak. Ne diyelim, ticaretiniz bir an önce dönsün inşallah…

MUSTAFA AKIŞ’LA HUĞLU’DA ATIŞTIK

Siyasi gündemin yoğunluğu içerisinde kafamızı dinleyecek, bir an olsun nefes almamızı sağlayacak bir davet için çaldı geçenlerde telefonum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı, Konyalı hemşerimiz, Beyşehir’in uzun adamı Mustafa Akış’tı arayan. Beyşehir halkı takmış Mustafa Bey’e Beyşehir’in uzun adamı lakabını.

Kendisinin davetiyle eski Buğday Pazarı’nda buluştuk. Palize diye bir yer var hanın içinde. Orada anam babam usulü kahvaltımızı yapıp diğer gazeteci dostlar ve büyüklerimizle birlikte yola düştük.

İstikametiz Huğlu’ydu.

Huğla Av Tüfekleri Kooperatifi’ni ziyaret ettik. Huğlu’nun silah sanayindeki geçmişinin Milli Mücadele dönemine kadar uzandığını, bölgede demir işleme sanatına olan ilginin Milli Mücadelede döneminde vatani görevini yapan Mustafa Çavuş’un Huğlu’ya geri dönmesiyle silah üretimine döndüğünü öğrendik.

Av tüfekleriyle dünyaya nam salan Huğlu’da işsizlik gibi bir sorun yok. Çalışmak isteyen herkesin işi hazır. Türkiye geneli işgücü istatistiklerine bakıldığında da Huğlu’da işsizlik oranının tam olarak yüzde 0 olduğu anlaşılıyor. Çünkü burada yaşayan herkes kooperatifin üyesi. Üyeler de kooperatifte çalışıyor.

Katma değeri itibariyle değerlendirildiğinde de bölgenin hem Konya hem de Türkiye üstü bir katma değeri bulunuyor. Türkiye ihracat ortalamasının katbekat üstünde rakamlarla ihracat yapılıyor.

Kooperatif sürekli olarak kendini güncelliyor. Şimdilerde yivli silahlarla ilgili de altyapı tamamlanmış. MKE’ye silahlar artık Beyşehir’den gidecek. Bu alanda da devrim niteliğinde gelişmeler yaşanmış.

Hem misafiri olduğumuz Mustafa Akış beyi, hem de Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi’nin 4 dönemdir başkanlığını yürüten Naci Tanık beyi dinleyip hayranlık uyandıracak bilgileri aldıktan sonra sıra kooperatifin ürettiği ürünleri görmeye geliyor. Teşhir salonunu gezince inanın hayatında hiç silah görmemiş olan bile o tüfeklerin üzerindeki el emeklerini, sanatı görünce hayran kalıyor.

Son olarak bir de talim yaptık. Bir kısım tüfekleri, trap atışı yaparak test etmiş olduk. Organizasyonu düzenleyen Mustafa Akış bey başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Seçim sonrası sabahı görüşmek dileğiyle Hayırlı Cumalar…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.