Millet olarak kan donduran bir cinayet ile yeniden sarsıldık. Böyle bir olayı anlayabilmek ve anlatabilmek, ciltler dolusu kitaplarla dahi mümkün olmaz. Olayın neresinden tutacaksın? Neresine bakacaksın?
Hayatının en tatlı yıllarında körpecik bir genç kız… Hayalleri, idealleri olan masum bir kız…
Her ne sebeple olursa olsun. Evine dönüş yolunda vicdanını aç köpeklere satmış olan bir caninin eline düşmüş…
Adamın kötü niyetini anlayınca, demek ki benzer şeylerden de korkuyormuş ki, namusunu ve canını korumak için çantasında biber gazı taşıyormuş…
Kendini savunuyor. İstediğini alamayan cani onu defalarca bıçaklıyor. Yetmiyor, eline aldığı bir cisimle dövmeye devam ediyor…
Be şereften, haysiyetten ve vicdandan nasipsiz adam!
Karşındaki bir kız, muhtemel ki senden küçük, senden zayıf senden güçsüz…
Hangi elin, hangi hissin, seni bu kadar acımasız bir hale getirdi?
Şimdi olayın diğer tarafına bakalım…
Bir babasınız telefonunuz çalıyor. “Baba ben büyük bir halt ettim.” Oğluna kurtarma niyetinde olan süper baba da alıyor yanına birkaç kişiyi daha hadi bakalım delilleri yok edelim. O akıl almaz delilleri karartma işine girişelim.
Vallahi ben yazarken içim sızlıyor midem bulanıyor… Nereyi, neyi, nasıl yazalım ki…
Ama yazılacak başka şeyler var…
Devletimizin kanunları…
Bu adama kaç yıl verirler? Hadi ağırlaştırılmış müebbet versinler…
Yarın af çıkar, ceza iner iyi hal, şöyle hal, böyle hal derken hapisten çıkarsa şaşırma…
Çocuktum ben… O zamanlar bir “Rahşan Affı” dedikleri bir şey vardı. Onu da şöyle duyardım.
Bir hırsızlık yapılmış, bir adam öldürülmüş, bir kadın tacize uğramış, spiker “Zanlının Rahşan affından yararlanıp cezaevinden yeni çıktığı öğrenildi.”
Neyse laf çok uzadı. İlk başta yazacağım şeyi en sona bıraktım. Şu cani adama geri dönecek olursak. Bu vakitten sonra hangi vicdan bu katile iş verir, hangi vicdan bu caniyi evine alır, azıcık vicdana sahip olan hangi insan bu insanın yüzüne bakabilir? Devletimizin kanunlarının haricinde hiçbir şey…
Kayseri’de bayram gününde 3 çocuğu katleden katil için gündeme gelen cılız idam çıkışları yine aynı cılızlıkta…
İnsanı yaratan Allah onu en iyi bilen olduğu için “Kısasta sizin için hayat vardır.” [Bakınız: Bakara, 179] demiştir. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Zaten bildiğim kadarıyla orada da idam cezası uygulanıyor.
He pardon, biz AB’ye gireceğiz değil mi? Kaç yıl oldu?
1963’e dayandırıyorlar.
Rahmetli dedem görmemiş.
Babama, Allah uzun ve hayırlı ömürler versin, görür mü bilmem?
Bizim görme ihtimalimiz var. Ama varsın da görmeyelim. Özgecan’dan Özge kimse katledilmesin!