Ülkemizin ve dünyanın bu yılın başından beridir başından eksik olmayan depremler, seller ve salgın hastalık herkesin malumu. Özellikle ülkemiz depremler ve virüs belasıyla olan sınavını ağır bir biçimde vermekte. Yaşanan bu gelişmeler neticesinde virüs salgınından dolayı liglerimize de 13 Martta ara verildi. Aranın başladığı tarihten geçtiğimiz hafta sonuna kadar Konyaspor için tam 92 gün geride kalmış. Bu süre zarfında kendi adıma açıkçası Konyaspor`umuzu çok analiz etme şansım ve düşünme isteğim olmadı. Ülkemde insanların öldüğü ve büyük bir travma yaşadığı günlerde sporun insan sağlığından daha önemli olduğunu düşünmüyorum. Özellikle bu süreçte ister futbolcu olsun ister kulüp çalışanı olsun herkesin sağlığının daha önemli olduğunu düşündüm. Sırf insanlar keyif alsın ve farklı bir psikolojiye bürüsünler diye liglerin başlatılması kararının karşısında oldum. Ancak karar verici merciler liglerin tekrar başlamasına karar verdiler ve büyük bir yükümlülüğü üstlendiler.
13 Martta yaptığımız ve 1-0 ile galip geldiğimiz Fenerbahçe maçından sonra ligde kalma ve öz güven adına içimizde büyük bir umut yeşermişti. Ancak bu umut maalesef Gençlerbirliği maçı ile de tekrar sararmaya başladı desek mübalağa etmiş olmayız. Konyasporun bu süreçte pandemi baskısı altında bir nebze de olsa rehabilite olacağını düşünmüştüm. Maçın ilk 40 dk`lık bölümünde Hurtado`nun sakatlandığı ana kadar takımımız bu düşüncemi destekler nitelikte gayet güzel bir oyun oynadı. Ancak Hurtado çıktıktan sonra takımın morali bozuldu ve rakip toparlandı. Maçın ilk yarısı gol görmeden bitti. Maçın ilk yarısında takımımız önemli gol şansları da yakaladı. Ancak oyuncularımızın sürekli ceza sahası dışından isabetsiz şutları ve bireysel gol bulma çabaları da ilk yarıda gol bulmamamızı engelledi diyebiliriz.
Hurtado! Tam bir fiyasko! Geçen sezon sakatladığı günden bugüne bu oyuncunun sözleşmesinin fesih edilmesini savunuyorum. Oyuncu en ufak katkı sağlamadı. Aksine sürekli zarar verdi. Bir an önce bu oyuncu ile anlaşılıp gönderilmeli.
İkinci yarı rakibin daha etkili bir oyun ile sahaya döndüğünü ve 59. dk`da atağa çıkarken orta sahada yapılan hata sonucu golü kalemizde gördük. Çok geçmeden biz de bu gole karşılık verdik. Attığımız golden sonra takımımız tekrar toparlandı ve etkili ataklar ile gol bulmaya çalıştık. Bu oyun taki Milosevic`in sahadan alınmasına kadar gayet güzel gidiyordu. Hoca Konyaspor`un son 4 sezondur ilk 11`den hiç kesilmeyen ve alınmayan oyuncusunu oyundan alındı. Akıl alır gibi değildi. Konya`lılar ve Konyasporu takip edenler çok iyi bilirler ki takımdan oyundan alınacak en son oyuncu Milosevic`tir. Anlaşılan Bülent Hoca bu takımı ne gelmeden önce ne de geldikten sonra doğru analiz etmemiş.
Milosevic`in yerine giren Miya maalesef vasat bir görüntü sergiledi. Oyuncu hazır olmadığını her hali ile gösterdi. Ancak Hoca sahanın en iyisi olan oyuncuyu bu oyuncuya tercih etti. Büyük bir taktik hata yaptı. Bana göre Milosevic yerine çıkması gereken Shengelia`ydı. Shengelia 70. dk`da yüzde yüzlük golü kaçırarak bizlere saç baş yoldurdu. Bu pozisyonun akabinde de Miya`nın savunduğu kanattan rakip atağı ile 2. golü kalemizde gördük. Sonrasında takım ne kadar çabalasa da golü bulamadık ve sahadan yenik ayrıldık.
Hoca maç öncesi açıklamasında hırsın önemine vurgu yaptı. Ancak Hoca takımın en hırslı en azimli ve son haftalarda gayet iyi oynayan Selim`in yerine hırsı ve azmi olmayan Anicic`i tercih etti. Kısacası Hoca çelişkiye düştü. Ayrıca sol kanat savunma oyuncusu cenneti olan takımımızda geldiği ilk 2 maçta parlayan ancak sonrasında iyi bir görüntü sergilemeyen Guilerme hep oynadı. Bu maçta da gördük ki Guilerme`nin performansı istenen düzeyde değil. İki golü de onun kanadından yedik. Hocaya sormak istiyorum. Hem hırslı hem de azimli olan Alper ve Ferhat neden düşünülmüyor? Ayrıca Ali Turan da eski performansında değil. Sağ kanatta da çok etkin atak organizasyonlarını göremedik. Ali Turan yerine neden Ferhat ya da Alper düşünülmedi? Kısacası takım kanatlarda savunmadan çok fazla destek göremedi. Kanat oyuncuları ileri çıkmakta çok etkin değillerdi. Ayrıca Jevtovic oyuna girdikten sonra ilerde oldukça iyi şeyler yaptı. Bu oyuncu da ileriye dönük oyunlarda farklı pozisyonlarda oynatılabilir diye düşünüyorum.
Hocanın kalan maçlarda 4-4-2 kurgusunu düşünmesini bekliyorum. Çünkü takım ileri çıkıyor ama gol atamıyor. Çift forvet ile hem Bajic hem de Thuram`ın birlikte oynaması geçmişte gördüğümüz Rangelov - Bajic günlerini hatırlatacaktır.
Oyuncularımız ile ilgili düşüncem takımda hala tam bir özgüven durumu maalesef yok. Kabullenilmiş bir duygu hali görülüyor. Kalan 7 haftada maksimum puan almayı ve ligde kalmayı akıllarına getirseler iyi olacak.
Saygı ve Selamlarımla...