Konya Âlimlerinden Lâdikli Hacı Ahmet Ağa’nın da bulunduğu önemli ilçelerimizden biri olan Sarayönü’ndeki tarihî mabetlerimiz arasında bulunan Pir Hüseyin Bey Camii’nin, batı cephesinin kuzeyinde yer alan minaresinin giriş kapısındaki kitabesinden yapıya 1944 yılında eklendiğini anlamaktayız.
MİNARE
Kare kaideli, silindirik formlu, tek şerefeli ve külah örtülü minare alemle sonlanmaktadır. Taş malzemeden yapılmış olan minarenin şerefesi sade olup külah altı ve şerefe altı dikdörtgen küçük panoların birleşerek oluşturduğu çini bilezik ile çevrelenmektedir. Minareye giriş ve harime giriş bölümleri sonradan eklenen bir bölümle kapatılmıştır. Bu bölüme sonradan büyük bir pencere de eklenmiştir.
Minarenin kapısı yuvarlak kemerli dikdörtgen formlu olup çevresi ay-yıldızlarla çevrilerek süsleme kompozisyonu oluşturulmuştur. Kapı girişi üzerinde 1944 tarihi yazılıdır. Onun üzerindeki kartuşta ise, “La İlahe İllallah Muhammedün Rasulullah” yazılıdır. Hemen yanındaki kare pano içerisinde de, “Bismillahirrahmanirrahim” yazılıdır. Ahşap kapısı üzerinde tablalarda ise kıvrım dal ve çiçek motiflerle bitkisel süslemeli olarak tezyin edilmiştir.
KİTABE VE MEHFİL
Kapı üzerindeki iki ayrı panodaki kitabelerde;
Sağ panoda; “- La İlahe İllallahül Melikul Hakku’l Mübin”,
Sol pano’da; “- Muhammedün Resulullah Sadıkul Va’dül Emin” yazılıdır.
Harim mihraba dik olarak yerleştirilmiş iki sıra beşer ahşap direkle üç sahına ayrılmaktadır. Orta sahın yan sahınlara göre geniş ve yüksek tutulmuştur. Ahşap direkler üzerinde yastıklar ve ana kirişler kuzey-güney yönünde oturmaktadır.
Mahfile on dört basamaklı ahşap bir merdivenle çıkılarak kuzeydeki iki ahşap direkle desteklenip alt bölümü sonradan lambri ile tamamen kapatılarak alt bölümde de bir bölüm oluşturulmuş. Şimdiki mahfil korkulukları ise tıpkı Küçük Ali Oğlu mahfilinde olduğu gibi ahşap çıtaların dikey ve aralıklı olarak yerleştirilmesi ile sade tutulmuş dekupe oymalı korkuluklardır.
Harim içerisindeki bu dairesel formlu panolarda gayet sanatkârane şeklinde, “Allah (c.c) ve Muhammed (s.a.v)”, Dört Halife; Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ile Hz. Muhammed’in torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin isimlerinin yazılı olduğu levhalar sekiz adettir.
MİHRAP VE MİNBER
Kıble duvarı ortasında yer alan mihrap ise süslemesi ve formu ile caminin en dikkat çeken bölümlerinden birisidir. Mihrap nişini dikdörtgen formlu alçı kalıpla nesih yazı ile yazılmış bordürler çevrelemektedir. Mihrap nişi yanlarındaki sütunceler yivli, başlıkları ise geometrik süslemelidir. Mihrabın tepeliği turkuaz renkli olup ortadaki panoda‚ “Bakara Sûresi 144. Ayet” yazılıdır. Yanlar bitkisel süsleme ile tezyin edilerek üzerindeki pano ise kırılmış görüntüsü verilerek tıpkı bir kapı kanadını andırarak bitkisel veya geometrik süslemeli olarak tezyin edilmiş olup ortadaki iki panoda‚ “Allah (c.c) ve Muhammed (s.a.v)” yazmaktadır.
Fakat alçı mihrap üzeri sonradan yağlı boya ile boyanarak özgün görselliği kısmen bozulmuştur.
Mihrabın batısında yer alan minberin sonradan yapıldığı anlaşılmaktadır. Ki bununla ilgili bazı araştırmacılara göre 1892’deki onarımda minberi bulunmayan camiye, tezyinatı mihrabın üst kısmına benzetilen bir minber yapıldığı fakat günümüze ulaşamadığı belirtilirken onun yerine sonradan ahşaptan formika kaplı basit bir minber yapıldığından bahsedilse de maalesef günümüzde o minberinde olmadığını farkediyoruz.
Kaynak: Sarayönü Dini Yapıları, Prof. Dr. Ali Boran-Sanat Tarihçisi Şengül Bayar, Tarih, Kültür, Sanat, Turizm Ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü Sempozyumu Bildirileri (24-26 Ekim 2014 Konya), Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları: 8.