Güzel bir pazar sabahında Konya siyaseti fokur fokur kaynarken sizlere rahat bir yazı yazmak istiyorduk. Dahası Sayın Başbakanımızın belki de “Başbakan” olarak şehrimize son kez geldiği günün ardından daha güzel şeyler paylaşmak isterdik.
Ancak dün sabah ki “canlı bomba” haberi, Cuma günü saat 16.15 te bir duyarlı vatandaşımızın bizi ısrarla arayarak güvenlik diye kendisini yırtması, bizim ise kulak arkası etmemizin, ne büyük hata olduğunu görünce, bu yazımızı 24 saat rötarlı olarak yazmak zorunda kalıyorduk.
İzninizle Cuma gününe gidelim.
………
Cuma günü ikindi saatlerinde fanatik bir sporsever, iyi bir genç iş adamı ve de nedenini hala anlayamadığım (!) bir şekilde o kadar farklı hatta tezat yanımız olmasına rağmen, yıllardır kendisini hem sevip hem de saydığım ve asla aramıza kimseyi sokmadığım insan Sıtkı Korkmaz ile müthiş derin özel bir sohbette idik.
Sohbetimizde bir dostumuz ve Sıtkı Korkmaz’ın amcası İmdat Korkmaz da vardı.
Allah var ya gelen pek çok cevabı sessize alıyor, mail ve mesajlara da bakamıyordum.
Niye?
Sohbet güzeldi bozulmamalıydı.
İşte bir aramalarda 16.15 sularındaki bir aramada tanıdık bir abimiz ısrarla arıyordu. Dayanamadım. Merak ettim ve müsaade isteyerek “alo” dedim. Abimiz çıldırmıştı. “Uğur abi az önce Başbakanımız stadyumdan (eski stadyumu kastediyor) helikopter ile havalandı. Abi burada güvenlik sıfır. Başbakan sağa sola park etmiş onlarca otomobilin arasından buraya girdi. Ya bunların birinde bomba olsa. Ya bir canlı bomba olsa. Abi ülkede olanlara bir baksana. Yazık günah değil mi?”…
…………
Abimizin dediklerinin fotoğraflardan da bazıları şöyleydi;
……………..
Abimiz bu çerçevede epey bir içini boşalttı. Aradan bir saat filan geçti. Gazeteye döndük.
Nasıl olsa Konya’da kötü bir şey olmamıştı.
Polis de kırmızı alarmdaydı.
Şimdi bu durumu fotoğraflarla yazıp pişmiş aşa sut katmanın bir anlamı var mıydı?
Yani siz olsanız ne yapardınız?
Üstelik köşe yazımızı da daha Başbakan Konya’ya gelmeden yazıp, bizim Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Altay’a göndermiştik.
………………
Ve dün sabah.
Türkiye Konya’da yakalanan kadın canlı bombayı konuşuyordu.
Öğle saatlerine doğru, dün bizi ısrarla arayıp kendisini parçalayan abimiz arıyordu, “Uğur abi haberin var mı Konya’da canlı bomba yakalanmış”…
Bir an içimden “Yok abi öyle mi? Ben Konya’da değilim (Gerçekten de değildim. Çorum’daydım)” demek geldi.
Mahcup olmuştum bir kere. Sonra dedim ki “Abi senin mevzu yarın çıkıyor”….
……………
Gelinen nokta.
Polise yağcılık filan olsun diye yazmıyorum.
Eğer sizde bir yamukluk varsa, ya da polisin canı istedi size “yamuk” yapacak vallahi değil yağ yapmak, yağ olup damarlarına girseniz polis yeter ki istesin, bittiniz demektir.
İşte Konya Polisi son dönemlerde gereğinden fazla mütevazi giderek çok büyük işlere imza atıyor. Bu sadece terör polisi için değil. Uyuşturucudan KOM’a, istihbarattan ahlaka saat gibi işliyor.
Bizim Cuma günkü duyarlı vatandaş gibi bazılarımız da pür dikkat.
Ve Cenab-ı Allah’ın yardımı ile de bugüne kadar işler iyi gidiyor.
Dua edelim de böyle gitsin.
İyi pazarlar.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Susuyorum tam konuşmaya karar verdiğim anda peygamber efendimizin bir hadisi aklıma geliyor. “susmak huyların efendisidir”
Mümin kimliğinde münafıklık yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.