Ben Hasan BüyükKeleş. Terzilikten emekli oldum, şu an 76 yaşındayım. Hayatımda yaşadığım olay ve hadiselerden birini sayın okurlarınızla paylaşmak istiyorum. İnşallah memnun olur zevkle okursunuz. Yıl 1962 terzi kalfasıyım. Ustam Mehmet Arıcı. Allah rahmetini bol etsin.
Yanında çalışıyorum. 18 yaşındayım. Ustam adalet partili ben de halk partiliydim o zamanlar. Sürekli parti sohbeti yapardık. Bu sohbetlerin bazen şiddet derecesi artar, bunların bazılarına mantocu Meramlı Mehmet usta da gelir sohbetlerimize o da katılırdı. Bir gün çalışırken Mehmet ustanın kalfası geldi, hasan kalfa seni ustam çağırıyor dedi. Gittim. Kabri cennet Tahir Büyükkörükçü hocam oturuyor yanlarında. Selam verdim hocanın elini öptüm.
Biraz hoş sohbetten sonra hocamla beni bir odaya aldılar. Tahir hocam bana bir saat on beş dakika nasihat etti. Ben de sadece tamam hocam, doğru hocam vs. diyerek saygıda kusur etmeden kendisinin öğütlerini dinledim. Ve hocamla bir sevgi bağı oluştu.
Terzilikten sonra Nalçacı’da büfe çalıştırıyorum. Rahmetli doktor Süleyman Baybal vefat etti. Cenazesini Musalla Mezarlığına getirdiler. Tahir hoca arabasını benim büfenin yanına park etti. Cenazeden sonra geldi, hocam çay içelim diye teklif ettim kabul etmedi.
Kahve teklif ettim onu da kabul etmedi. Süt içelim hocam dedim. Onu da kabul etmeyince hocam peygamber efendimiz sav sütü reddetmezmis. Neden sen reddediyorsun dedim. Böyle söyleyince sut içmeyi kabul etti. Dua etti gülerek arabasına bindi ve gitti. Kabirleri cennet olsun inşallah.