Bizim de içinde bulunduğumuz bir kuşak bu ülkenin pek çok değerinin kıymetini sağ iken bilemedi. Korkuyorum galiba bilemeyecek de. İnşallah yeni nesiller bilir.
Rahmetli Erbakan Hoca için bizim iyi ya da şöyle dememizin bir anlamı yok.
Peki o zaman biz bugün yine niye böyle bir başlık kullandık?
Şunun için…
Hocayı anmak için ilk toplantı geçtiğimiz cuma günü idi ama dün bile gelen telefonlardan mesajlardan hoca gündemini koruyordu. Hocanın ismi bile bu şehirde en az dört gündür gündem oluyordu da onun için.
“UTANDIM…”
Dün sabah gelen telefonlardan birisi de bugün bu şehrin yönetiminde ismi ile cismi ile büyük ağırlığı olan bir abim. Benim abim olmasının nedeni açık söyleyeyim bugünkü siyasi yönü ya da gücü hiç değil. Çünkü biz siyaset konuşacak olsak ancak yüzde elli yüzde elli ancak anlaşabiliriz. Ama o engin tecrübesi öngörüsü, ağırlığı ve de olgunluğu hep abim yapıveriyor işte.
Neyse bu abim dün aradı. Ve üzülerek mahcup olarak aynen şunları söyledi;
“Uğur abi şimdi yazını okudum ve utandım. Utandım Uğur abi. Ben de yoktum ama atlamışım. Nasıl haberim olmadı? Anlamış değilim. Dünyanın telaşesinden fark edemedim. Ama utandım. Az bile yazmışsın. Bir de şunu söyleyeyim Rahmetli; Tahir Bey’e bunu söylediği zaman ben de yanında idim…”
………..
İLK TELEFON REKTÖR MUZAFFER
ŞEKER HOCA’DAN GELDİ
Dünkü yazımız ile ilgili olarak bizi arayan ilk isim Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin rektörü bu sempozyumun da mimarı Prof. Muzaffer Şeker Hoca idi.
Muzaffer Hoca’yı her geçen gün her güzel çalışmasından sonra daha çok sevmeye başladım. Tabii hoca da bu arada siyaseti iyi geliştiriyor. Hocam bizim ifade etmeye çalıştıklarımıza, imalarımıza harfiyen katılıyordu. Rahmetli Erbakan Hoca için yaptığı aslında Türk siyaset tarihine not düşülecek bir çalışmaydı. Türkiye’de sanayi-üniversite işbirliğini konuşmalarımıza dahil eden isim idi Erbakan.
Muzaffer Hocam bir güzellik daha yapmış.
Hani biz ilginin çok daha muhteşem olmasını beklediğimizi yazmıştık yaaa. Bu durumu hocama iletmişler. Yurtlardan öğrenciler de dahil salonun doldurulmasını teklif etmişler. Ama Muzaffer Hoca bunu istememiş. Çok da iyi yapmış. Hoca da gerçek yüzümüzü görmemizi beklemiş. İşte samimi yöneticilerin de yapması gereken buydu. Sahte ve suniliğe ne gerek var ki?
Ama bu konuda Muzaffer Hoca çok iddialı.
Gelecek yıllarda bu sempozyumdan çok büyük neticeler çıkacağına inanıyor. Çünkü ısrarla bu sempozyumun bilimselliğini bize izah etti.
İnşallah sağ ve sağlıklı olursak bunları da hep birlikte görürüz.
DEDİK YA BİZ DOSTLARLA VE SAMİMİ İNSANLARLA VARIZ
Hani geçtiğimiz hafta bu şehrin bir STK Başkanından söz etmiştik. Kendisinin yazdıklarını sizlerle paylaşmış sonra da kendi görüşlerimize küçük küçük yer vermiştik ya.
İşte bu samimi insan dün de bize şunları yazıyordu;
“Abi merhaba hayırlı haftalar.
Ben de Allah rızası için seni çok seviyorum. Senin bendeki yerin çok ayrıdır çünkü sen bu işin duayeni ve gençliğimden beri sevdiğim bir abimsin. Son zamanda bir pozitif durum daha oldu. Hem tepkimizi dile getirmemize vesile oluyorsun hem de noktasına virgülüne dokunamayacak kadar da nazik ve cesursun. Allah razı olsun.
Bugünkü yazını yine zevkle okudum. Basketbol konusuna kesinlikle katılıyorum ve bu şehrin son zamanlarındaki en büyük ayıplarından birinin 2 milyonluk şehrin basketbol takımının olmaması olduğunu düşünüyorum.
Ama bugünkü yazın ile ilgili bazı itirazların olacak.
1. Biz de korkudan "gık" çıkarmamak gibi bir durum yok. Sadece her doğru her yerde söylenmiyor. Öncelikle mümkün olsa konunun muhatapları ile çözmeye çalışıyoruz. Ardından sonuç alınamaz ise sizlerden yardım almak suretiyle kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Malumunuz bazen kol kırılıp yen içinde kalmak durumunda oluyor. Özellikle bazılarına fırsat verip insanları galeyana getirmekten imtina ediyoruz.
2. Aslında ben iktidara yakın değilim. Daha da önemlisi bir sivil toplum kuruluşunun misyonunu yerine getirebilmesi için en temel görevinin muhalefet yapmak olduğunu düşünüyorum. Zaten muhalefetin yeterince üzerine düşeni yapamadığı günümüzde birilerinin bu işi yapması gerektiği kanaatindeyim. Ama itiraf etmeliyim ki AK Parti’nin artılarının da fazla olduğunu düşündüğüm için gönlümüz AK Parti’ye daha yakın.
3. İptal olan Tahran seferleri için resmen kendimizi yırtığımızı söyleyebilirim. Hatta bu konuda iddialıyım TURSAB’dan bile daha çok mücadele ettim ve etmeye devam ediyorum. Hemen her platformda bu konuyu dile getiriyorum. Hatta dernek olarak bu konu ile ilgili haberimiz başta siz olmak üzere tüm gazetelerde yayınlandı.”
……………
Yatıp kalkıp Allah’a şükrediyorum. Günümüzde hala samimi ve birbirine menfaatsiz olarak inanan güvenen insanlar var.
Ne mutlu bize.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yeryüzünde nice bilinmeyenler var ki gökyüzünde şöhret sabidirler
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Özellikle tatil günlerinde AVM’lerde ve alış veriş yerlerinde kadınlara ve yaşlılara karşı biraz daha kibar olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.