06/05/2019 Pazartesi itibariyle on bir ayın sultanı ramazan ayına girmiş ve ilk orucumuzu tutmuş olduk. Yazıma başlarken “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş” olan ramazan ayının hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Ramazanın feyzinden yararlanmak hepimize nasip olur inşallah. Bu ayda oluşacak hoşgörü ikliminin tüm yıla yayılmasını canı gönülden arzu ediyorum. İçinde riyanın olmadığı belki de tek ibadet olan -tutacağımız- oruçların kabul olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Ramazan bizim için sadece oruç tutmaktan ibaret değil elbet. Aynı zamanda Kur’an ayıdır. Mukabelesi, teravih namazı, itikaf, sadakayı fıtır, fidye gibi ibadet çeşitlerini bünyesinde barındırmaktadır. Bunun yanında ramazan hayır ve hasenatın bol olduğu, yardımlaşmanın zirveye çıktığı aydır. Tuttuğumuz oruçla bu ay, nefsimizi terbiye ederken yaptığımız yardımlarla da paramızı temizlemekte ve bereketini artırmaktayız. Normal şartlarda ramazana özgü sadakayı fıtırın dışında dinen zengin sayılan insanımızın çoğu zekatlarını da bu ay ihtiyaç sahiplerine vermektedir. Belki de bundan hareketle Diyanet İşleri Başkanlığı 2019 Ramazan ayı teması olarak “Ramazan ve İnfak” başlığını belirlemiş. İsabetli bir konu. Öncelikle DİB’i tebrik ediyorum. Çünkü her ne kadar ramazan denince aklımıza oruç tutmak gelse de infak, ramazan orucundan ayrılmayan bir ibadettir.
Diyanet, 2019 Ramazan temasını belirlerken halkımızın daha çok kullandığı “Ramazan ve Zekat” yerine “Ramazan ve İnfak” başlığını seçmesi bana daha anlamlı geldi. Çünkü nisap miktarı mal veya paraya ulaşan, dinen zengin sayılan kişilerin malından veya parasından kırkta bir oranında vermekle yükümlü oldukları zekat ibadetini de kapsayan bir ibadettir infak. Ne demek infak? “Allah’ın hoşnutluğunu elde etme amacıyla kişinin kendi servetinden harcama yapması, muhtaçlara aynî ve nakdî yardımda bulunması” demektir. Bu bakımdan infak, farz olan zekâtı ve gönüllü olarak yapılan her çeşit hayrı içermektedir.” (İslam Ansiklopedisi-Mustafa Çağrıcı) Özellikle ekonomik bir darboğazdan geçtiğimiz bu günlerde ihtiyaç sahiplerinin daha fazla görüp gözetilmesi gerekiyor. Ben Diyanet’in zekat yerine infakı seçmesinden “İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntı dolayısıyla bu yıl daha fazla fakir-fukarayı görüp gözetin, her yıl verdiğinizden daha fazlasını verin” şeklinde bir mesaj çıkarıyorum.
Zekat, sadaka, infak, yardım kolisi vs adına ne dersek diyelim, yardım yaparken -hepimizin bildiği- dikkat edeceğimiz hususları aşağıda tekrarlamak istiyorum:
1) İnfak gösterişten uzak, yalnız Allah rızası için yapılmalıdır.
2) İnfakta bulunan kişi onu alıp kabul edenin onurunu zedeleyecek davranışlardan kaçınmalıdır.
3) Yapılan yardım en iyi ve en kaliteli mallardan seçilmelidir.
4) İnfakın yerine ulaşması için gerçek ihtiyaç sahipleri tespit edilmelidir. Zekâtın öncelikle kendilerine zekât verilebilecek akrabaya ödenmesi, daha sonra diğer yakınlara, komşulara ve çevreye verilmesi uygun görülmüştür. Zekât dağıtımında malın bulunduğu/kazanıldığı yerdeki fakirlere öncelik tanınır. (İslam Ansiklopedisi)
Allah yapacağımız infakları kabul etsin. Ramazanımız mübarek olsun!