Hoş geldin ya Ramazan. Hoş geldin ey mübarek Ay.
Rahmet ve bereketle, tadınla gönlümde kal.
*************
Ramazanın heyecanı dünyayı, ülkemi, bölgemi, beldemi, ailemi ve gönlümüzü sardı.
Ondan öte bir Allah aşkı, bir Muhammed sevgisi, bir de inananlara muhabbet vardı.
***********
İftar olur sahur olur, güzel ve bereketli sofralar açılır,
Mide dolar, ancak beyin doymaz, artan etrafa saçılır.
Buna israf derler, dinimizce de haramdır amma,
Gördüklerim içimi acıtıyor, gel de buna yanma
**************
Ankara da bir otel de sahurdayız. Sahur yapan 15-20 kişi var ve çoğunluğu genç. Bu sevindirici. Yan masada benden önce sahura başlamış 4 delikanlı var.
Ben yemeğe yeni başladığım için 5 dakika kadar geçlerin ne yapacaklarını gözledim ve önlerinde ki yiyecekler hâlâ en az 3-4 kişinin sahur yemeğine bedel gözüküyor. Ancak sohbete dalmışlar, belli ki bitirmişler ve çay içiyorlar.
Görüntüleri eğitimli ve saygılı insanlar.Masada bırakılan aşırı yiyeceklere bakarak dayanamadım ve laf attım. Haklıymışım, kahvaltı görünümlü yemeği bitirmişler. Cevabını da nazik bir üslupla aldım. Ben de bu nezaket karşısında “sahurluklarını bitirdiniz ise artanlardan bazılarını alabileceğimi” söyledim. Şaşırdılar ve önlerine baktılar. İçlerinden birisi “aaa biz ne yaptık ya” dedi.
Ben hedefime ulaşmıştım. Neredeyse dördü birden, yanlış yaptıklarının farkına vardılar.
Kendimi ve mesleğimi tanıttım; üretimin, emeğin değerini açıkladım, daha da üzüldüler. Benim bu tavrıma ve açıklama da “özür dileriz” karşılığını verdiler.
Burada söyleyeceğim şudur ki; Bir çok insanımız, özellikle gencimiz çoğunlukla ne yaptıklarının farkında değiller. Sıkça onlara hatırlatmak gerekir. Bunu yaparken de üslubu bozmamak şartıyla.
Yemeleri kontrolsüz,
Yürümeleri dengesiz,
Aşkları anlamsız olsa da,
Ahlâkları temiz, kendileri kibar,
Rabbim de bahtlarını açar, İnşa Allah.