Ramazan, yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günahları yanar ve yok olur. Mart ayının 11. Günü Pazartesi (Şaban ayının 10. Günü), Ramazan ayının ilk günüdür.
Resûlullah, “Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.” buyurmuştur. Ramazan-ı şerîf ayında yapılan nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları afv olunur. Cehennemden azad olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.
Bu ayda, emri altında bulunanların işlerini hafifleten ve onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de afv olur. Cehennemden azad olur. Resûlullah, bu ayda, esirleri azad eder ve her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene, bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin ve güneh işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü tealanın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, âhireti kazanmak için fırsat bilmelidir.
Kur’ân-ı kerîm Ramazan ayında indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerîfde, hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar sedince, “Zehebetüz-zama vebteletil-urûk ve sebetel-ecr inşâallahü Teâlâ” duasını okumak sünnettir. Teravih kılmak ve hatim okumak mühim sünnettir.
Tıp uzmanları diyor ki:
Oruçlu kimselerde adrenalin ve kortizon hormonları kana daha kolaylıkla karışmaktadır. Bu hormonlar, tesirlerini kanserli hücreler üzerinde de göstermektedir. Böylece bu hormonlar kansere karşı bir çeşit kalkan rolünü oynamakta, yani kanser hücrelerinin çoğalmasını önlemektedir. Oruç tutan bünye, adeta bakıma girer, iç organları saran yağlar erir, vücudun zindeliği artar, direnme gücü kazanır, mide, böbrek, şeker, kalb ve karaciğer hastalıklarına karşı mukavemeti artar.
Karaciğer, oruçlu iken, 3-5 saat istirahat eder, gıda depolama işine bir müddet ara vermiş olur. Bu arada, korunma sistemini güçlendirici globülinleri hazırlar. Midedeki kaslar ve salgı ifraz eden hücreler, oruç müddetince birkaç saat dinlenir. Kan hacmi de azaldığı için tansiyon düşerek kalb rahatlar. Oruç tutmak, mide rahatsızlığına sebep olmadığı gibi, aksine midenin sıhhati için çok faydalıdır. Bu husus, doktorlar tarafından, kesin bir şekilde ispat edilmiştir. Yabancı dillerde, mütehassıs doktorlar tarafından yazılmış tıp kitaplarında, birçok hastalıkların perhiz yapmakla tedavi edilecekleri, yahut perhiz yaparak tedavinin kolaylaşacağı bildirilmektedir. Oruçlu, aç ve susuzların halini çok iyi idrâk eder.
Allahü teâlâ, kullarına, zararlı bir şey emretmez. Zira Peygamber efendimiz de;
“Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz” buyurmuştur.