Konya Valisi Yakup Canbolat, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Toplantısı’nın açılışında, alışık olmadığımız ve üzerinde durulmaya değer çok dikkat çekici bir konuşma yaptı.
Avrupa başta olmak üzere ve özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından hız kazanan “İslamafobik” saldırıların “münferit olaylar olarak” görülmemesi gerektiğini kaydeden Vali Canbolat, “İslamafobik saldırıları hafife alan ve cezasız bırakan ön yargılı malum siyasi ve hukuk gurupları atarlı bir davranışa tevessül etmekteler. Hâlbuki İslam karşıtı kampanyalara fırsat vermemek adına politikacıların, akîl adamların ve kanaat önderlerinin doğru, ciddiye alıp uzun planlar üzerinde çalışmalar yapması gerekir” dedi.
Özeleştiri yaparak konuşmasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Şiddet ve terörü cihad zanneden cahil gruplar, mezhep çatışmaları, mezhebi meşrebi dinin yerine ikâme eden sığ anlayışlar, değer üretmeyen dindarlıklar yahut dinidarlıklar, İslâm’ın kendi medeniyet kökünden uzak anlayışlar, yorumlar, dini metinlere indirgeyen ve o metinleri de okumaktan aciz neo-selefi akımlar… Bütün bunlar İslâm’ın asrın idrakine söz söylemesi önündeki en büyük engeli oluşturmaya başlamışlardır” şeklindeki tesbitine de yer veren Vali Canbolat, bu cehaletin ve hainliğin yaşandığı en son örneğin 15 Temmuz’da görüldüğünü belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ HAİN ÖRGÜT”
“Çalışma ve ideallerini dini bir görüntü altında sürdüren, milletin inanç ve sadakatından nemalanan hain bir örgüt bütün kirli hayalleri gerçekleştirmek üzere kadın, çocuk demeden kendi insanlarını katledecek, kendi kurumlarını uçaklarla bombalayacak kadar hayasız bir kalkışma girişiminde bulunmuştur. Maalesef cuntacı kalkışmaya adını veren yapı, uzun yıllardır inançlı, samimi insanların saf dini duygularını istismar eden, dış güdümlü, Müslüman görünen ancak İslâm düşmanlarına hizmet eden hain bir örgüttür. “FETÖ/PDY” olarak adlandırılan bu vatan haini kâtillerin anayasal düzeni askıya alarak yönetime el koyma girişimi başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere aziz milletimizin feraset, cesaret ve kararlılığıyla Allah’a hamdolsun boşa çıkartılmıştır.
KUR’ANDAN ALIP İLHAMI…
Şiddet ve terörü cihat zanneden İslam düşmanlarının maşası ve kuklası olmuş, kimler tarafından yönetildiği bilinen IŞİD gibi FETÖ gibi din tacirlerine, istismarcılarına, cahil gruplara karşı bugün yapmamız gereken şey İstiklâl Marşı şâirimiz Mehmet Âkif Ersoy’un “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı” beytinde ifade ettiği gibi ilhamı Kur’an’dan alıp, İslâm’ı asrın idrakine söyletmekten geçmektedir.
Çünkü İslâm düşmanları ve Batı, İslâm tarafındaki tarihî cehaleti bilinçli bir tercihin ürünü olarak İslamafobi’yi medeniyetler çatışmasının yeni bir cephesi haline getirme gayreti içerisindedirler. Bu noktada bir avuç Hıristiyan ve Yahudi’nin patolojik İslâm karşıtlığı nasıl bütün Hristiyan ve Yahudilere teşmil edilmezse aynı şekilde bir avuç fanatik Müslümanın şiddet yanlısı söylemi ve eylemleri de bütün İslâm Dünyasına hiçbir zaman teşmil edilemez.”
REFERANSIMIZ MEVLANA OLMALI
Konuşmasının son bölümünde Hz. Mevlâna ve öğretisi Mesnevî-i Şerif’i “referans” olarak gösteren Canbolat, Mevlâna Celâleddin Rûmî ve Mesnevisinin “kıyâmete kadar insanlığa uzanan kurtarıcı bir el, sakin ve emin bir sığınak” olduğuna işaret ederek “Bu sakin ve emin sığınaktan Konya’mızdan dünyaya verilecek gür mesaj”ların bulunduğunu da ifade etti.
***
Önemsenecek ve tebrik edilecek bir konuşma yapan Sayın Valimiz, ilhamını Kur’an’dan alan Hz. Mevlâna’nın Mesnevî’siyle birlikte 13. Asırdan dünya insanlığına sunduğu manevi şifâ niteliğindeki irfânî mesajların, 21. Yüzyıl Avrupa’sının da ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Sadece Batı’nın değil, irfansız Sünni dünyası ile irfansız Şii âleminin de buna ihtiyacı olduğuna dikkati çekiyor.
AZİZİM DİYOR Kİ…
“Hafızasını kaybeden bu zavallı nesilleri biz mahvettik, bu cinayet hepimizin eseri, hepimizin yâni aydınların.” (Cemil Meriç)