Bugün şehrimiz adına mutlu bir yazı yazmak için bilgisayarın karşısına geçtik. İnşallah sizde okuduğunuz zaman şehir ve insanlarımız ardına mutlu olacaksınız.
İzninizle önce Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayayım.
Seversiniz sevmezsiniz. Partili olursunuz olmazsınız. Ama millet olarak düne kadar olduğu gibi bugün de oy versek de vermesek de bizi yöneten isimlere önce saygı duyarsak hep birlikte mutlu oluruz.
Sayın Cumhurbaşkanımız artık bir dünya lideri olma adına her platformda masaya yumruğunu vuran, vurduğu zaman da masadaki tabakları zıplatan bir isim.
Ülke olarak iç ve dış hainlere, bu hainlerin yeryüzünde görülmemiş oyunlarına rağmen zaman zaman yerimizde patinaj yapsak da ilerliyoruz.
Cumhurbaşkanı, Başkan olmadan da şu an itibari ile her dediği yapılan ve yaptırılan bir güç.
Geçtiğimiz günlerde bir yazımızda sizlere şöyle küçük bir tüyo vermişiz.
11 Ekim tarihli yazımızın bir bölümünde şöyle demişiz;
“Malum Cumhurbaşkanımız cuma günü Konya’da.
Türkiye bu kadar hain ile boğuşurken bir yandan da devlet kendi içinde yürüyüşünü hızla sürdürüyor. Sporda yeni yılların yeni temelleri atılacak. Yani tüm federasyonlar seçime gidiyor. Yeni Federasyon Başkanları ve yönetimleri ile Türk sporu da yenilenecek.
Mesela bunlardan birisi de Bisiklet Federasyonu seçimi.
Kim Federasyon başkanı olur? Bilemeyiz.
Yeni Federasyon Başkanı Konyalı mı olur? Onu da bilemeyiz.
Yoksa Başkan Konyalı olmasa da Konya’dan mı çıkacak?
Bunu hiç bilemeyiz. (Laf aramızda bazı şeyleri biliyoruz da üzülerek bilmiyoruz demek durumundayız)”
……………….
Evet o günden bugüne bırakın ülkeyi, bırakın sporu, sadece bisiklet sporu için bile Sayın Cumhurbaşkanı bire bir mecburiyetten işin içine giriyor. Bu tür şeylere şahit oldukça ülkenin cumhurbaşkanına yardımcı olmak yerine, kendisini nasıl yorduğumuza şahitlik edip çok ama çok üzülüyorum.
Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı her şeyi bırakın Türk bisikleti, Cumhurbaşkanlığı bisiklet turu için nasıl mesai verdiğini yıllardır şahidiz.
Önümüzde de Bisiklet Federasyonu’nun seçimi var.
Cumhurbaşkanı bisikleti o kadar çok seviyor ki. Zamanını ayırıyor, bu spora para aktarılmasını sağlıyor.
Peki Türk bisikleti nerede?
Geçen gün Sayın Erol Küçükbakırcı basın toplantısında çok net ifade etti.
Allah aşkına şu halimize bir bakar mısınız?
20 yıl önce Yunan takımına 1.5 saat fark atıyormuşuz. (Bisiklette saat değil dakika değil saniyeler hatta saliseler önemlidir).
Bugün Yunan bisikletinin tam 1 saat gerisindeymişiz.
Peki lafa geldi mi Türk bisikletinin beşiği dediğimiz Konya bisikleti bu işin neresinde imiş?
Tabii hepsi kağıt üzerinde olmak kaydı şartı ile, mevcut başkanın şehri Antalya’da 30’a yakın kulüp varken Konya’da 10 tane bile kalmamış.
Bu iki ayıp bize yeter mi?
……………
Neyse seçimlere gidilirken yaklaşık iki ay önce bir duyum aldık.
Yanılmıyorsak Kurban Bayramı’nda Erol Küçükbakırcı adaylığını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun’a bizzat söyler. Bu duruma halen Spor Bakanlığındaki bazı yetkililer de tanıklık eder, üstelik destek verirler.
Bu süreç işlerken ama doğru ama yalan bir şey daha duyduk Şeker’in başarılı ve örnek yöneticisi Yavuz Erence abimiz de aday olacaktır. Üstelik bu durum Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım Bey’e bile sunulur onay alınır.
(Yavuz Bey’in Türk Bisikletine Konya Şeker bisiklet takımı olarak da kurum olarak da verdiği katkı herhalde tartışılmaz değil mi?)
.………………
İşte o günlerde sadece şehir değil Ankara ve İstanbul’da karışır.
Çünkü ne acıdır ki bu iki ismin ciddi çalışmasından birbirlerinin haberleri yoktur.
Durum Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar iletilir. Devreye bire bir Sayın Ahmet Sorgun, Tahir Akyürek ve Külliye’nin önemli isimleri girer.
Eğer Sayın Cumhurbaşkanımız direkt müdahil olmasa Allah korusun Konya’dan iki isim yine karşı karşıya getirilecek ve kaybeden sadece isimler değil yine şehir olacaktır.
………..
Biz dediğimiz zaman bazıları kızıyor ama Cumhurbaşkanımızı bugün “lider” yapan özelliklerinin başında el attığı her olayda tecrübe bilgi ve birikim sahibi olmasıdır.
Cumhurbaşkanı devreye girer ve ay yıldızlı milli forma ile Türk bisikletinde altın harflerle tarihe geçen, ardından Bisiklet federasyonlarında yönetici olarak görev yapan günümüzün başarılı sanayicisi Erol Küçükbakırcı’yı hazurunun huzurunda aday göstererek, “Bu işi Erol’dan dahi iyi yapacak var mı?” diye de konuya şahitlik yapanlara sorar.
Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı bırakın Cumhurbaşkanlığını, bırakın Başbakanlığı, bırakın AK Parti Genel Başkanlığını, bırakın İstanbul Büyükşehir Başkanlığını çok daha öncesinden en az 30 yıl öncesinden Erol Küçükbakırcı’yı bire bir bilmekte, spordan takip etmektedir.
………………
Bu işler çatallaştığında Sayın Ahmet Davutoğlu direkt devreye girmiştir.
Konya son dönemlerde görmeye alışık olmadığımız örnek bir birliktelik sergilemiştir.
Biz bu satırları yazmaya çalışırken Bisiklet Federasyonu Başkanlığına adaylık müracaatı içinde artık sayılı saatler kalmıştı.
Geldiğimiz noktada Konya, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve diğer yetkili isimler, bürokratlar ve siyasetin star isimleri tek yumruk olmuştur.
Biz işin sadece Erol Bey tarafını zaman zaman duyduk.
Allah var ya Sayın Yavuz Erence abimiz ile hiç bu konuyu görüşmedik. Hatta geçtiğimiz hafta kulislerde bazı dedikodular dolaşırken bir spor yöneticisi abimiz gecenin bir yarısı bizi arayıp “Yavuz Erence’yi bir ara” demişti. Ama malum Yavuz Beyin omuzlarında yük artık her geçen gün daha da artmakta.
Böyle bir iş için kendisini rahatsız etmeyi hiç uygun görmedik.
O yüzden de durumun bu boyutu ne kadar doğru onda da tereddütlüyüz.
Konuşulanlar doğru bile bu asla Konya’nın bütünleşme noktasındaki gerçekliliğine gölge düşüremez.
……………
Haaa bu saatten sonra bisiklet sporu sandığa gidecek.
İnşallah Erol Küçükbakırcı abimiz Federasyon Başkanı olur.
İnşallah Konya’ya bir Federasyon Başkanlığı kazandırılır.
Ve inşallah önce Konya Bisikleti dolayısıyla da Türk sporu 40-50 yıl önceki başarısına kavuşur.
………….
Biz Erol abimizi tanıdığımız zaman kendisi Olimpiyatlarda bile göğsündeki ay-yıldızlı forma ile koşan Konya’da da Şems mahallesinde sokak aralarında yarış bisikleti ile gidip gelirken gıpta ile izlediğimiz bir büyüğümüzdü.
Allah inşallah Konya’ya böyle bir güzelliği yaşatır.
Tabii Konya’mız ve insanlarımız için hayırlı ise.
………..
Ancak son kez şunu bir kez daha açık yüreklilikle söylemek istiyorum ki;
Konya son yıllarda görmeyi özlediğimiz hep arzu ettiğimiz bir birlikteliği sağladı bu anlamda yola çıktı ve bu işe de Allah’ın izni ile Ankara el attı.
Bekleyelim görelim.
Mevlam neylerse güzel eyler inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ömrü boyunca bir dilim ekmek vermemiş insanla yola çıkma, fedakarlığı bilmeden ilk sıkıntıda kendi için seni satar
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Nerede olursa olsun aracımızı park ederken sadece kendimizi değil sonradan da oraya gelecek bir başka araç sürücüsünü düşündüğümüz zaman daha iyi ADAM oluruz.