Eğer benim damarıma basmaz iseniz, ben kendi halinde küçük dünyamda mütevazı, huzurlu ve mutlu geçinip duruyorum.
Yakından bilenler bilir. Asla o bazen yazılarımızda yazdığımız gibi suratsız, kızan, öfkeli, sabırsız bir adam da değilim.
Şimdilik (!) Konya’ya kesin dönüş yaptıktan sonra da dünyamı küçülttükçe küçülttüm. Tek duam “Cenab-ı Allah’ımın bizleri başımızı öne eğecek hatalar yaptırmaması”. Bir de dosta düşmana, sağ elimizi sol elimize muhtaç etmemesi. Gerisinde ne kadar para pul, makam, şan şöhret, varsa hepsi sizin olsun.
Şu halimle dünyanın en huzurlu ve mutlu insanı benim şükürler olsun.
…………
Bizim çok hassas, zeki mi zeki, akıllı mı akıllı ve de samimi bir okur kitlemiz var. Sizleri tanıdıkça mutluluğum artıyor. Tabii arada bir de fazla zeki (!) olanlar var. Onların beni dürtmesini genel anlamda görmezden duymazdan gelirim. Yani gelmeye çalışırım. Eğer topa bir girsek yandık demektir.
Çünkü siz de biliyorsunuz ki günümüzde “Hiçbir şeyin doğrusunu bilmeyeceksin. Görmeyeceksin duymayacaksın. Veee en önemlisi yazmayıp konuşmayacaksın. Mesleğin gazetecilik dahi olsa”…
Bu çerçevenin dışına çıkacağım diye uğraşırsan da, sana verileni yazacaksın, sadece sana aktarılan kısmı kamuoyu ile paylaşacaksın. Buna da uymazsan başına geleceklerden sen sorumlusun. Seni kimse ama kimse kurtaramaz. O zaman yan ağla dön ağla sonra da donunu bağla.
……………
İşte bizim o fazla uyanık okurlarımızdan biri ısrar ve inatla Türk adaleti papazı gönderdikten sonra damarımıza basıyor ve “Şu papaz ile de ilgili bir şey yazsana” diyordu.
Yahu neyi yazacaksın? Hadi diyelim ki patronumuz Harun abimizi ikna ettik. Bu kez de başımızda başgardiyan gibi bir Yazı İşleri Müdürü var “O cümle sıkıntılı abi sil”, “Bu metin böyle olmaz abi bizi de yakarsın kendini de yakarsın”… sil.
Dayanamadım buldum. 8 Ağustos tarihinde papaz ile ilgili aynen şöyle demişiz;
“Haaa biri çıkar da naçizane fikrimizi soracak olursa da deriz ki; “Eğer bizim üreticimiz, sanayicimiz, iş adamımız, memurumuz, işçimiz, emeklimiz, öğrencimiz bir İzmir’deki o papaz yüzünden cebinde olmayan dolarla yatıp rüyasında dahi göremeyeceği avro ile kalkıyorsa salıverin gitsin gidi papazı. Ne papazları elimizden kaçırdık. Ha bir papaz daha kaçsın…”
……………………
Bugün niye gazetecilik yapasım geldi biliyor musunuz?
Bakıyorum da yandaşından candaşına ulusal basın, büyük büyük gazeteler televizyonlar, anlı şanlı yazarlarımız çizerlerimiz Cemal Kaşıkçı ile ilgili bayağı güzel şeyler yazmaya başladılar.
Aaaaa o büyük büyük değerli insanlarımız vallahi de billahi de siz olayın hâlâ masal faslındasınız.
Olay patladığı günden bu yana Sayın Cumhurbaşkanımızın konu ile ilgili açıklamalarını dikkatlice bir daha bir daha okur musunuz?
Reis, gerçekten büyük politikacı.
Bakın belki bugün yeni bir şey daha açıklayabilir.
En başta benim patronum Harun Akgül Bey bu dünyada şahidimdir (Birkaç kişi daha var) O günlerde bizim dediklerimize “Yoook canım” diyenler bugün Reis’i dinledikçe susuyorlar.
AK Partili olmayabilirsiniz.
AK Parti’yi hiç sevmeyebilirsiniz.
Ama şunu artık kabul edin ki Sayın Cumhurbaşkanımız çok büyük siyasetçidir.
Geçenler Türk siyasetinin güçlü bir ismi ile çok samimi bir sohbette bulunduk. Bu isim taaa Milli Görüş yıllarından rahmetli Erbakan Hoca ile sonra da Reis ile birlikte siyaset yapmış bir isim. Kendisi bugün doğal olarak Reis’in yanında değil artık. (Böyle bazı isimleri çok rahat görebilirsiniz).
Bu usta politikacı o gün bile üstüne basa basa “Şimdi aramız eskisi gibi iyi olmasa da Tayyip Bey çok büyük siyasetçidir” diyordu.
Bu isim böyle dedikten sonra sizler AK Partili olmasanız bile, AK Parti’ye oy vermesiniz vermeyecek de olsanız bile Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi zekasını, yeteneğini, becerisini kabul edeceksiniz. Saygı duyacaksınız.
Gerçekleri ve bildiklerimizi yazamadığım için geveleyip durdum lafı da çok uzattım biliyorum.
Sonuç yaşayanlar görecek, duyacak ki şu Kaşıkçı cinayeti daha çooook bombalar patlatacak ve bunu da tarih yazacaktır.
Koca Reis bu olayı inanılmaz götürdü ve götürecek inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Daima adil davranın. Muhakkak ki Allah adil davrananları sever.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İsraf ve ziyan konusunda hassasiyetlerimizi yitirmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.