Kış mevsiminin ilk haftasında siz değerli duyarlı ve samimi okurlarımızla yazışmanın bir araya gelmenin inanılmaz heyecanı içerisindeyim. Allah’ıma çok şükür işimi öylesine seviyorum ki, işime öylesine aşığım ki inanın evden çıkıp gazeteye gelirken sanki uçarak geliyorum. Tek duamda Allah’ım beni sizlere ve cümleye karşı mahcup etmesin inşallah.
Bugün hafta sonundan biriken bir sürü konu var. Lafı uzatmadan kısa kısa birikmiş mevzulara izninizle dokunuverelim.
BİZ UZUN VADELİ PROGRAM
YAPARSAK KİMİ ZENGİN EDECEĞİZ?
Bizim zaman zaman bu şehrin insanlarına kızdığımıza bakmayın. İçimizde gerçekten ADAM gibi ADAMlar var. İşte bunlardan birisi dün sabah sabah attığı fotoğraf ve yazdığı iki satır ile nasırımıza basıyordu. Bunu atan dostumuz bir STK’nın başı ama asla ama asla iktidar yalakası değil. Haaa AK Partili mi AK Partili? Ne var ki gerçekten Allah’tan korkan ve yaşantısını, ailesini, iş dünyasını da konuştuğu gibi yaşamaya çalışan birisi. Mesela geçen günlerde STK’lar Uğur Başkanla bir araya gelmişler. Hepsi kendi binalarına ya yer istiyormuş ya da belediyeden bir şeyler istiyorlarmış. Bizimki gerçekten dediğimiz gibi doğru ya. O kendi derneğine belediyeden de, başkandan da hiçbir şey istememiş. Sordum, “Hayırdır abi yoksa sen de makasta mısın? Ray mı değiştiriyorsun?”.. “Yok” dedi “Ben yeri geldiği zaman inandığım gibi konuşmalıyım. Partiyi de eleştiririm, belediyeyi de, başkanı da. Zaten bizleri bu hale getiren bu bedavacılık, çıkar ve menfaatler değil mi? Dayanabildiğim kadar dayanacağım. Bu başkanlığı yapacağım diye de bir ayet yok değil mi? Ne devletten ne belediyelerden ne de başkanlardan bedava haksız başkalarının hakkını alarak önlerine geçerek hiçbir şey almayacağım ve istemeyeceğim. Çünkü inandığım gibi yaşamaya çalışıyorum.”
….
Neyse bizim başkan dün sabah saatlerinde şu fotoğrafı bize gönderiyor
Ve altına da şunları yazıyordu;
“Tren yolu alt geçitleri her ay üç ayda bir bakım görür ama sürekli bu hale gelir. Biz neden Avrupa ülkeleri gibi uzun vadeli planlı ve sağlam iş yapamıyoruz? Yaptığımız işin tadilatı için harcadığımız para işin maliyetini geçiyor abi”…
Ah abim ah biz işlerimizi adam gibi yapsak mücahitler nasıl müteahhit olacaklar?
Sen kendi etrafına bir baksana 10 yılda sıfırdan nasıl zengin olanları bana sen anlatıyordun. Kul hakkına dikkat edersen, hakkına razı olursan, çok çalışıp az tüketirsen 10 yılda değil 50 yılda o milletin oturduğu güvenlikli sitelerde oturamazsın.
O zaman her şeyi yarım yamalak yapacağız ki sürekli kazanacağız.
Testi sürekli akanlarda dolacak.
Ah abi yaaaaa. Niye beni sabah sabah gazladın yine? Bana ne ya. Rahmetli Özal bile “benim memurum işini bilir” derken eksik demişti. O zaman biz de günümüze göre diyelim mi “bizim millet iyi ata biner iyi kılıç kuşanır. O yüzden de at binenin kılıç kuşananındır”…
AHMET ABİ SİZİ SEVİYORUZ
Cumartesi günü Ahmet rumuzlu okurumuzun sayesinde karnımın şişini indirme fırsatını bulmuş idim. Ama yine adam gibi yazamamışım ki Ahmet Bey cumartesi şöyle bir yorum yapmış: “Bu kadar kızacağınızı bilseydim yorum yapmazdım Uğur Bey; ama kızdırmak için de yorum yapmadım. Sadece işini iyi yapanlara siyasiler sahip çıkmıyor siz sahip çıkın demek istemiştim. Köşenizi işgal etmiş olduk. Özür diliyorum.”
Abim özür ne demek biz özür dileriz. Sizlerin ikazı hatta dürtmesi ile yazmaya korktuklarımızı tırstıklarımızı sizleri bahane edip yazabiliyoruz yaaa. Allah sizden razı olsun. Sizleri seviyoruz.
O TUVALETTEKİ ARIZA GİDERİLMİŞ
Cuma günü “PAPAZ, CAMİ TUVALETLERİ VE SU İSRAFI…” başlığı ile bir okurumuzun yazdıklarını ve çektiği fotoğrafları sizinle paylaşmıştık. Hatırlayamayanlar için kısaca hatırlatalım “Kapı Camii yakınındaki yoğun olarak kullanılan umumi tuvalete ait pisuvar ve sürekli akan şebeke suyu görülmektedir.”
Cuma akşamı bir duyarlı Büyükşehir Daire Başkanı aradı. “Yazma abi. İstersen tadilat sonrası o tuvaletin fotoğraflarını da sana gönderirim” dedi. Biz yapılmış onarılmış fotoğrafları almadık ama sadece kamuoyunu ve okurlarımızı bilgilendirmek için şunu söyleyeyim “o arıza üç dört günlük bir arıza imiş ve o yazının çıktığı gün KOSKİ ekipleri arızayı gidermiş, su israfı önlenmiş”. Yöneticilerimize ve işçi kardeşlerimize bizde insanlık adına teşekkür ediyoruz.
SERDAR KALAYCI
HAYIRLI OLSUN
Geçtiğimiz hafta başı idi bu şehirde bir dönem yerel siyasette iyi bir ağırlığı olan ama ANAP’ta iken ağırlığı olan AK Parti’yi sessiz sedasız iyi desteklese de zaman zaman yöneticileri ile ters düşen “özgül ağırlığını” ciddi olarak koruyan abim özelden yazdı “Bizim Serdar, Ankara’dan onayı almış. Kesin Başkan. Bilgin olsun seni seviyorum selamlar” demişti.
Allah var ya abimi severim sayarım inanırım da bu bilgiye pek inanasım gelmedi.
Gelmediği için dahası bir de AK Parti Konya il ve ilçe teşkilatlarının vekillerin Genel Merkezin Meram, Selçuklu, Karatay için aday çekişmesini ve kimin kimin arkasında kıvrandığını bildiğim için de Allah şahit görmezden duymazdan geldim.
Amma velakin cuma günü gece yarısı Serdar Kalaycı’nın dostları ile paylaştığı mesaj bize ulaşınca şok oldum. Serdar Başkan resmen yazılı ve belgeli olarak “Cuma namazından önce bizzat Reis’in talimatı ile Külliye’deki görevinden istifa ettiğini, Reis yurt dışından dönünce de tam adresinin belli olacağını yazıyordu. Hatta kendisi de adresini tam olarak bilmediği için “Meram ya da Selçuklu denildiğini” söylüyordu.
AK Parti Konya’da merkez haricinde bazı mevcut Belediye Başkanlarının silindiğini yerlerine kimin gelmesi konusunda başta İl Başkanı Sayın Hasan Angı olmak üzere teşkilatların, vekillerin, Genel Merkezin mutabakatla anlaştıklarını biliyorduk. Biliyorduk ama şimdi bunu böyle görüp duyunca hatta okuyunca son dakikada Reis’in talimatı ile yeni değişikliklerin de olabileceğini anladık.
Elbette Reis ne derse o.
Haşa milletin fertleri olarak asla böyle bir hata yapamayız.
Reis’in kestiğini hepimiz yiyeceğiz. Hem de severek, iştahla, dua ederek.
Bunun lafı cimi yok.
Millet yiyor da demek ki teşkilatlar, mevcut başkanlar, Genel Başkan Yardımcıları, oy birliği ile başkanlığı kesin olanlar ya da olduğunu sananlar bunu daha anlayamamışlar.
Serdar Başkan şimdi bunlara bunu daha iyi anlatacak. Dahası gözlerine sokacak.
Cümlemize, şehrimize hayırlı olsun diyelim. Şimdilik de başka bir şey demeyelim.
BABANIN YOLUNU KAPATIRSAN BÖYLE OLUR
Dün ikindi saatlerinde Sivaslı Ali Kemal Caddesi kilitlenmişti. Diyeceksiniz ki bu şehirde bu trafikte böyle bir şehir planlamasında trafik kitlenmiş çok da önemli ya. Ya da diyeceksiniz ki ilk kez mi yaşandı, sadece orası mı?
Evet siz de haklısınız ama bu kilitlenmenin nedeni keyfiydi yani tam bizlik idi. Sivaslı Ali Kemal Caddesi’ni bilmeyenleriniz için söyleyelim Meram Yeni Yol ile Meram Yaka Yolu’nu birbirine bağlayan en ana caddedir. Bu yolda dahası yolu üzerinde bulunan bir siteden gelin çıkartılıyordu.
Hayırlı mübarek olsun da ama düğün sahipleri ama düğüne davetliler bu ana caddeyi babaları yaptırdığı için olsa gerek üç şerit halinde boydan boya kapatıvermişler. Bir anayol, bir ana cadde keyfi olarak kapatılırsa ne olur hele hele bu şehrinde çevre yolları şehrin göbeğinden geçerse ne olur? İşte dünkü gibi olur koskoca bir tırla, minnacık bir otomobil çarpışır. Yani şehrin göbeğinde maddi hasarlı trafik kazası olur. Sonuçta insanımız güneş çıktı, hafta sonu bir tur atalım, alış veriş yapalım veya gezelim diye yollara döküldüğü için tam bir keşmekeş tam bir curcuna oluşur. Gerekçesi çok basit babamızın yolunu istediğimiz gibi kapatırız yetkililer ve etkililer de seyirci olursa işte böyle olur. Ne diyelim; hayırlısı Allah’tan…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Buz tutmuşsa hayat kış da birdir baharda.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Toplu taşıma araçlarında özellikle bazı kadınlarımız iki kişilik koltukların tam ortasına oturarak yanlarına başkalarının oturmasını göz göre göre engellemedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.