Rekor!

Erol Sunat

2021 yılının ikinci altı ayına rekorlarla giriyoruz. Hem de bayağı bir iddialı rekorlarla. Bu rekorlarla nasıl baş edeceğimiz ayrı bir konu olsa da, insanlar daha değişik rekorların peşindeler.

Enflasyon rekorlara doymadı mesela…

Virüste öyle…

Hele fırsatçılar fiyatlara dokunma rekorları kırdılar.

Hâlâ da gözleri fiyat etiketlerinde elleri adeta görünmez bir şekilde fiyatlara dokunup-dokunup geçiyor.

TÜİK, son altı ayın rekorunu kırdı, 1, 94 çıkardı, maaş ve ücretlere esas olarak rakamı…

Nasıl bir rekor mu?

Son altı ay rakamlarının hepsinden fazla çünkü!

İşsizlik rakamları ayrı bir rekor!

Milyonlarca insan işsiz…

Milyonlarca insanımız iş arıyor, iş bekliyor, bu rakam da ayrı bir rekor…

13 milyon emeklinin içinde, büyük bir oran bin beş yüz liranın az biraz üzerinde maaş alıyor, bu da değişik bir rekor.

Aslında biz milletçe Pandemi döneminde rekor kırmakla kalmadık, rekorları parçaladık amma, bilenimiz yok!

Ayakta kalma yarışı rekoru kırdık mesela…Kimse bu konudan kapak kaldırmıyor.

Dibe vurma rekoru kırdık mesela…

Dipte kalanlar, upuzun yatanlar, kalk desen de kalkamayacak durumda olanlar yok mu?

Bu sayılanlar ayrı bir rekor, kör ışıklı tünellerden çıkmaya muvaffak olanlar ayrı bir rekor!

Dükkanını açan esnaf sayısı ayrı bir rekor, açsak da nafile diyenler ayrı bir rekor!

 

*****

Düşene el uzatmama, ver elini dememe konusunda da rekorumuz var…İnsanımızın halini sorma, içine girme, birebir ilgilenme konusunda yeni kararlar almanın arifesinde olarak, milyonlarca insanı bekletme rekorunu da elimizde tutuyoruz!

Bizde rekor çok…

Virüsle dalga geçme rekoru bizde…

Bize bi şeycik olmaz rekoru bizde…

Kaçak düğün yapma rekoru elimizde…

Meydanlarda virüsle omuz omuza halay çekme rekoru bizde!

Bizim kadar taziye rekoru kıran da yok, bize yaklaşanda…

Asker uğurlama rekorlarını kırmaya doyamadık…

Gelmediler, gitmediler diye gönül koyma, kırılma ve küsme rekorları da bizde….

Virüsü büyük şehirlerden, Anadolu’nun vilayetlerine, ilçelerine, kasabalarına ve köylerine kadar götürme ve adrese teslim gibi iletme rekorları da yine bize ait.

 

*****

Bildiğiniz üzere rekor ne için var?

Kırılmak için!

O halde rekor kırılacak demektir!

Madem öyle kırdık gitti, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın demedik mi?

Ablalar, teyzeler, kadınlar bina önlerinde, sokaklarda virüse aldırmadan, hiç korkmadan oturmaya devam etmediler mi?

Parklarda bütün mahalle çoluk çocuk her Allah’ın günü bir araya gelinmedi mi?

Bunlarda rekor!

Bu rekorlar kırılırken, şehrimiz haritada kırmızıya boyanmadı mı?

Mavi renge hasret gittiğimizi söylemekten büyüklerimizin dilinde tüy bitmedi mi?

Kim anladı?

Hiç kimse!

Ne yaptık?

Rekor kırdık!

Ay! Yemin olsun rekor kırmışız diye sevinen de inanın yine biz olacağız!

 

*****

Hem rekor dediğiniz ne ki…

İstesek Guinnes rekorlarına bile gireriz diyenler hem sırada, hem de pek bir iştahlı…

Sokaklar dolu,

Caddeler dolu,

Maskeler kolda,

Mesafeye uyan-uymayan her köşede, her tarafta…

Hijyen yine bir şişe kolonya!

Bu arada Kolonya bütün zamanların satış rekorlarını kırdı, kendini aştı, bu işe kendi dahi şaştı.

Neticede kırılması oldukça zor bir rekor kırdı!

Derdimiz rekor olunca, ciddi meseleler bir yana, işin gırgır şamata tarafında da rekor kıran kırana…

Etli ekmek severler, etli ekmeğe hasret kaldı kalalı, etli ekmekçiler bir açılsın gör bakalım kaç tane yiyeceğiz diyenlerin iddiaları gündemde…

Rekor kaç tane olur bilemiyoruz!

Bir ara bir arkadaş niyetlenmişti, iddiası on etli ekmek yemekti olmadı, yiyemedi.

O şehir efsanesine dönüşen bir oturuşta on etli ekmek yiyip kalkan babayiğitleri görebilecek miyiz?

Kim, şahitli-ispatlı görüntülü  ben on etli ekmek yedim diyecek!

Kim kıracak o rekoru?

Bu türden rekor beklentilerinin var olduğunu da duyurmuş olalım!

 

*****

Bir başka rekor haberi AVM’lerden geldi. AVM’ler nihayet doldu taştı, Pandemi öncesi rakamları yakalama yolunda olan AVM’le yeni rekorların peşindeler.

Turistik mekanlar için tıklım-tıklım mı dersiniz, lebalep mi, iğne atsanız yere düşmeyecek gibi mi?

Anlatılanlar ve yazılanlar doğruysa, neredeyse birçok turistik mekanda yer kalmadı.

Hani insanlar öldük-bittik, paramız pulumuz kalmadı, iki adım atacak, çarşıya gidecek paramız yok diyorlardı ya…

Bu manzaralardan sonra, yalanda kendi rekorlarını üst üste birkaç defa kırdı!

Yalandan kim ölmüş lafı böylelikle tekrar tescillendi…

Geriye ne mi kaldı? Fakir-fukara-garip guraba!

Bu kesimler kendimizi bildik bileli bir kenarlarda unutulup gider! Bu insanların bir çoğunun adı listelerde yoktur.

Büyük bir kısmı, benim adımı yaz demez, yazdırmaz, yazılsın diye birilerine ricada bulunmaz.

Bu insanlar görmesi gerekenlerin, o listeleri tutanların ihmal etmemesi gerekenlerdi.

Bu insanlara yardım etmeme, onları görememe, onları fark edememe rekorları da maalesef elimizde…

Bu işe memur edilenler, bu işi kendine vazife edinenler kalkacaklar masalarından, koltuklarından, yeniden, sil baştan bir tarama daha yapacaklar.

Suriyeli sığınmacılara rekor ölçüde yardım yapan şehrimizde, yeter ki, kendi fakirlerimize el uzatmama konusunda, onları bir köşede unutma konusunda üzüleceğimiz ve kahrolacağımız rekorlar kırmayalım!

Bayram yaklaşıyor! Görülemeyen, bilinemeyen, her fakirin, her yoksulun, her garibin, her kalenderin vebali bizim üzerimize!

Gelin hayır konusunda öyle adımlar atalım ki, varsın adı rekor olmasın, yalnızca ve yalnızca  Rabbimiz bilsin!

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.