Öncelikle geçen sene ligdeki üçüncülükle elde ettiğimiz tarihi UEFA liginde mücadele etme başarısını takdirle karşılıyor, başta yönetim kurulumuz olmak üzere, Aykut Kocaman ve teknik heyete, Konyaspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmayan cefakar taraftarlarımıza, tüm emeği geçenleri buradan alkışlamak, teşekkür etmek istiyorum. Ancak bu başarı kadar, bunun sürdürülebilir olması, geleceğe güven ile bakan kendi öz kaynaklarıyla bir model olma adına önemli çalışmalar yürüten bir Konyaspor’un varlığından söz etmemiz ve ettirmemiz gerekmez mi? Şu da bir gerçek ki günümüzde kulüplerin bugünkü yönetim anlayışlarıyla başarıyı sürekli hale getiremediklerini tüm liglerimizde örnekleriyle yaşamaktayız. Bunun için ciddi bir yapılanma içinde kurumsal bir kimliğe kavuşmak çok önemli bir yer tutmaktadır. Kulübün bir vizyonu olmalı ve bu vizyon içinde kısa ve uzun vadeli, gerçekçi ve sürdürülebilir bir planlamanın yapılması, bunun içinde takımın hedefleri, ekonomik yapısı, transfer politikası, alt yapı çalışmaları olmalı.
Ülkemizde ve dünyada örnekleri olan marka ve başarılı kulüplerde olduğu gibi tüm bu alanlar duygulardan, adamcılıktan, kişiye iş bulma anlayışından tamamen uzak, bu konularda tecrübeli, işinin ehli, kendi alanında önemli vizyona sahip teknik elemanlara yönetim işleyişi bırakılmalı. Yöneticilerimiz de sadece yöneten, denetleyen, sorgulayan olmalı. İşin mutfağını, yani sahayı işin ehline bırakma kararı ve iradesi göstermelidir.
Kulüp olarak kendi değerleri içinde güven duyacağı uzun süreli görev yapacak bir scout ekibini oluşturmalı. Ülke ve dünya bu ekip tarafından sürekli taranmalı. Başarıları yanında Türk futboluna yeni yıldızlar kazandıran bir Konyaspor olgusunu ortaya çıkarmalı, hem sportif hem de ekonomik başarılarından söz edilen bir Konyaspor’un varlığından söz ettirme hedefini önümüze koymalılar artık. Aslında yazıya döktüğüm görüşlerimizi ve düşüncelerimizi daha uzun bir şekilde kongrede anlatacaktım ama kongre önceden kurgulanmış gibi durağan geçti. Her zaman olduğu gibi hiçbir delege söz alıp konuşma yapmayınca benimde söz alıp konuşma içimden gelmedi. Zaten kongrede yapıcı yönde bile bir konuşma yapsan yönetimler seni hemen bize muhalif diye damgalıyorlar. Esasında kongreler yönetimlerin Konyaspor’un sıkıntılarını ortaya dökdüğü, çarelerin arandığı, her delegenin özgürce çıkıp düşüncelerini söyleyeceği bir ortamda yapılmalı. Büyük bir tarihi başarı elde etmiş bir kulübün kongresi böyle mi olmalıydı? 30 yıllık genel kurul üyesiyim inanın bu kadar renksiz bir kongre yaşamadım.
Kongrede vali beyin, belediye başkanlarımızın, emniyet müdürümüzün, milletvekillerimizin, bürokratlarımızın, daire müdürlerimizin olmayışını iyi okumak lazım diye düşünüyorum. Kongrede içimizi ferahlatan kulüp basın müşaviri Hüseyin Ekinci kardeşimizin Konyaspor tarihiyle ilgili görüntülü sunumu mükemmeldi. Kulübün genel kurul üyelerine hediyeler vermesi güzel bir uygulama. Kulüp aslında genel kurul üyelerini sadece genel kurul zamanı hatırlamamalı. Kulüp aidatını isterken mesaj çekiyorsun da bayramlarda, özel günlerde üyeyi mesajla kutlamak çok mu zor?
Her kulüp genel kurul üyelerine stadyumun en güzel yerinde indirimli kombine veriyor. Konyaspor’da böyle bir uygulama herhalde unutulmuş. Kongrede kulübün kuruluş yılının 1922 olarak kabul edilmesi ve yönetime vizyonu geniş paralı yöneticilerin gelmesini taraftar açısından sevindirici gelişmeler olarak görüyorum. Yeni yönetimimize çalışmalarında üstün başarılar dilerken gelecek inşallah Konyalı ve Konyasporluyum diyenlerin olacaktır.