Geçtiğimiz hafta çok hareketli günler geçirdik. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu toplantısı vardı. Faizlerde bir değişiklik yapılıp yapılmayacağı ile ilgili günlerdir yapılan spekülasyonlar Perşembe günü son buldu. TCMB Para Piyasaları Kurulu faizlerde bir değişikliğe gitmedi. Her ne kadar TCMB’nin üstünde faizleri indir baskısı olmuş olsa da TCMB artan jeopolitik riskleri ve dış şokları bahane ederek faizlerde bir değişikliğe gitmedi. Zaten şu anki ortamda bir faiz indirimi gelmiş olsa döviz fiyatlarında var olan dalgalanmayı daha fazla artırırdı. TCMB’nin yapmış olduğu hareketin doğru olduğuna inananlardanım.
Geçtiğimiz haftanın bir başka önemli olayı hafta sonu yaşandı. Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye ile ilgili kararlarını açıkladı. Piyasalarda genel olarak oluşan kanaat S&P’nin Türkiye’nin notunu artırmayacağı, fakat görünümünü negatiften durağana yükselteceği şeklindeydi. Bu oluşan olumlu beklenti havasıyla piyasalarda dövizlerde düşüşler borsada ise 80,000 seviyesinin üstünde 83,000 seviyelerine yükselmiş bir BİST gördük.
Neden piyasalarda iyimser bir hava oluştu S&P kararından önce hemen belirtelim, diğer uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşları Moddy’s ve Fitch Türkiye’nin notunu daha önce yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükseltmişti. Piyasalar bu kararlardan cesaretle S&P’den de olumlu karar beklentisi içerisine giriverdi.
Hafta sonu piyasalar kapandıktan sonra S&P’nin kararı geldi. Türkiye’nin notunda ve görünümünde hiçbir değişikliğe gitmedi. Sebeplerini de sıraladı, Düşen petrol fiyatları Türkiye için cari açığın düşmesinde olumlu etken, fakat artan jeopolitik riskler dış şoklar Türkiye için hala tehdit olmaya devam ediyor, dış şoklara karşı hala kırılgan bir Türk ekonomisi var dedi.
2015 yılında not yükseltme değil not indirimi hala masada olduğunu açıklaması piyasaları umutsuzluğa itti. Kredi derecelendirme kuruluşlarının farklı farklı not vermesi kafalarda soru işaretleri oluşturdu piyasaları karıştırdı. Dolar/TL daha önceki geri çekilmelerde denediği 2,220 seviyesine tekrar gelse de yine oralarda tutunamadığını görüyoruz. Şu sıralar Dolar/TL 2,230-2,240 aralığında Euro/TL 2,750 seviyesine kadar geriledikten sonra oradan bulduğu destekle 2,770-2,780 bandına yükseldi. Döviz piyasalarındaki bu kararsız hareketliliğin önümüzdeki hafta çok önemli veri akışları sonrası yerini kararlı hareketlere bırakacağını düşünüyorum.
Önümüzdeki hafta Avrupa Merkez Bankası ECB’nin toplantısı var. Yine Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları olacak ve ABD tarafından önümüzdeki hafta bir yığın veri akışı izleyeceğiz. En son ayın 17’sinde de ABD Merkez Bankası FED’in toplantısı olacak. Bu saydıklarımın hepsi dövizdeki hareketliliği artıracak gelişmelerdir. Onun için bir miktar daha dikkatli olmakta fayda var. Yine söylüyorum 2,200-2,230 aralığı Dolar/TL alım için fırsattır diyorum. Bütün uzmanların ortak kanaati budur. Bankaların hazine müdürlerinin televizyonlarda yapmış oldukları yorumlarda da bunları görüyoruz.
Altın için geçtiğimiz haftaki 82,00 TL seviyelerine gelince alım yapılabilir demiştim. Hatta kademeli olarak alın demiştik. Altın şimdilerde 86,40 TL seviyelerinde, takip edilmeli yine alım için fırsatlar doğacaktır. Fakat yatırım yapmak için Dolar/TL’nin daha avantajlı olduğunu düşünenlerdenim. Çünkü dolar faizlerinin artacak olması dolardaki parasal genişlemenin sonlanması Euro’nun faizlerinin negatife düşürülmesi Euro’da niceliksel gevşemenin başlaması, bunların hepsini üst üste koyduğumuzda doların yatırım yapmak için uygun olduğu görülüyor.
Sevgili Pusula dostları etrafımızdaki ateş çemberini hep hatırlatırım bilirsiniz. Bu bizim için hep risk olmaya devam ediyor. Onun için hem dövizdeki hem borsadaki hareketlilik önümüzdeki günlerde de artarak devam edecektir.