Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Ukrayna'ya verilecek F 16'lar nükleer tehdit olarak değerlendirecek" dedi. Karadeniz Tahıl Anlaşması'na değinen Lavrov, Türkiye'nin Rus tahılının işlenmesine yardım etmekle ve ihtiyacı olan ülkelere bağımsız olarak yardım sağlanmasına izin veren bir plana katılmakla ilgilendiğini kaydetti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) toplantısında katılmak üzere geldiği Endonezya'nın başkenti Jakarta'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Lavrov, Batı'nın Ukrayna'ya vermeyi planladığı F-16 savaş uçaklarına ilişkin, "Son derece tehlikeli bir gelişmenin yeni bir örneği de ABD'nin Kiev rejimine F-16 savaş uçaklarını teslim etmeyi planlamasıdır. Nükleer güç olan ABD'ye, İngiltere'ye ve Fransa'ya, Rusya'nın bu uçakların nükleer silah taşıma yeteneğini göz ardı etmeyeceğini bildirdik. Burada verilebilecek hiçbir güvencenin de yardımı olmaz" dedi. Lavrov, "Savaş sırasında askerlerimiz bu tür her bir uçağın nükleer silah taşıyacak donanıma sahip olup olmadığını anlamaya çalışmakla uğraşmayacaktır. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin bu tür sistemlere sahip olduğu gerçeğini, Batı'dan gelen nükleer tehdit olarak değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE, YOKSUL ÜLKELERE BAĞIMSIZ OLARAK YARDIM SAĞLANMASINA İZİN VEREN PLANA KATILMAKLA İLGİLENİYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Vilnius'taki NATO Liderler Zirvesi'nde Karadeniz Tahıl Anlaşması'nın uzatılması konusunda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in pozitif yaklaşımda bulunduğunu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de önerisi olduğu yönündeki açıklamasını da değerlendiren Lavrov, herhangi bir yeni öneriden haberi olmadığını aktardı. Lavrov, "Görünüşe göre Başkan Putin ve Erdoğan'ın uzun süredir ele aldığı konudan bahsediyoruz. Bu da Türkiye'nin ve bizim, başta buğday olmak üzere en çok ihtiyacı olan ülkelere imtiyazlı tahıl tedariki konusunda diğer anlaşmalardan bağımsız olarak çalışmaya hazır olmamızdır" dedi. Lavrov, Türkiye'nin Rus tahılının işlenmesine yardım etmekle ve ihtiyacı olan ülkelere bağımsız olarak yardım sağlanmasına izin veren bir plana katılmakla ilgilendiğini kaydetti.