Maddi açıdan sıkıntılı günler geçirmeye başladım.
Benim kötü alışkanlığım yok fakat ticarette aldığını alamıyorsun, vereceğini veremiyorsun. Bir sabah, sabah namazına camiye gittim.
Namazı kılıp eve geldim ve uyudum.
Rüyamda bir odada üç dört kişi var.
Bildiğim bir Kur'an-ı Kerim ayeti okumaya başladım sesli bir şekilde.
Yunus suresi 107. ayet idi.
108. ayete gelince kaldım.
Arkası gelmedi 'Sadakallahül-Azim' dedim ve uyandım.
Sabah işime gittim.
Öğleden sonra Ahmet Efendi Çarşısında bir tanıdığın yanına uğradım.
Beraber çay içerken ikindi ezanı okundu.
Aziziye Camisine gittim namazı eda etmek için.
Sünneti ve farzı kıldık. Tesbihten sonra hoca besmele çekti.
Sabahki benim okuduğum ayeti okumaya başladı.
Benim kaldığım yerde hoca da kaldı.
Besmele çekti başka bir ayeti okudu.
Ben çok şaşırdım.
Rüyam aynen tevafuk etmişti.
Cemaat dağıldı.
Ben hocanın yanına gittim.
Hocam görüşebilir miyiz dedim, o da buyur etti ve odasına gittik.
Ben rüyamı hocaya anlattım.
Hoca Kur'an'ı Kerim'i açtı, mealini okudu. "Ve eğer, Allah Sana bir zarar dokunduracak olsa, yine O'ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer Sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını (ikram ve in’amını) geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan (hayırdan) isabet ettirir. O, Bağışlayandır, Esirgeyip Koruyandır."
Hoca bana, “abim hepimiz imtihandayız” dedi.
İnşallah imtihanı kazananlardan eylesin Rabbim.
Not: Allah'ım cümle âlemi bu virüs belasından kurtarsın. Amin.