“Uysal atın tekmesi pek olur” der atalarımız. Devletimizin sabrını sınamaya kalkan vatan hainlerinin, şanslarını zorladıklarını birileri bunlara anlatmalı. Hiç kimse Devletten daha güçlü olamaz.
Devletimizin iyi niyetini, sabrını, şefkat ve merhametini anlamayan veya anlamak istemeyenlere geriye dönüp arkalarına bir bakmalarını tavsiye ederim. Tarih, Türk Milletinin sabrını sınamaya kalkanların ibretlik sonları ile dolu. Tarih önünde sorumlu olmamak için azami gayret sarf eden devletimizin bu hassasiyetini yanlış anlayanlar, sabır taşı çatladığı zaman ne olacağını çok iyi bilmelidirler.
Gelişen olaylar karşısında milletimizin ruh sağlığının bozulduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” Bunların hakkı da kötektir. Bunlar bu dilden anlıyorsa, anladıkları dilden konuşmak için neyi bekliyoruz?
Şehirlere inmiş eşkiyanın polislerimize, askerlerimize ve vatandaşlarımıza acımasızca molotof atmasına, araçları kundaklamalarına daha ne kadar sabır gösterilecek? Elinde molotof olan her kim olursa olsun sorgusuz sualsiz infaz edilmesi için yasa da çıkmışken, devletin zafiyetini kabullenmek zul geliyor.
Dağdaki eşkiyanın meclisteki uzantılarının haddini bildirme vakti gelmedi mi? Gerekirse milletvekillikleri düşürülsün. Yargı önüne çıkarılsın. Bunların yaptıklarının onda birini normal vatandaş yapsa anasından emdiği sütü burnundan getiriyoruz da, bu sütü bozukların ne özelliği var ki, sessiz kalınmaktadır? Millet olarak yüreğimizin yangını sönmek bilmiyor.
Aç tavuk misali kendilerini buğday ambarında gören hainler haddi aşan açıklamalara imza atıyorlar. “Özerklik” diyorlar, “Kürdistan” diyorlar. Bilmiyorlar ki “Eceli gelenlerin” cami duvarına işediğini. İnsanların kendilerine yaptıkları kötülükleri kimse yapamaz. İnsanoğlu ne çekerse dilinden çeker. Beklentileri büyük olanların, hayal kırıklıkları da büyük olur. Bu gidişle pirince giderken eldeki bulgurdan olmak da var.
Artık konunun bir Kürt sorunu olmadığı çok açık şekilde görülmektedir. Vatan hainliğini Kürt sorunu ile perdelemeye çalışmayı kimse yutmuyor. Hükümetin sorun çözme yöntemini de anlamıyorum. Büyükşehir Yasasını yeniden düzenlemekten bahsediliyor. Belediyelerin ellerinden bazı yetkilerin alınacağı, mesela itfaiyenin Vilayete bağlanacağı gibi anlam veremediğim konular tartışılıyor. Yapılan işler suç ise bunun için yeniden yasa çıkarmanın bir anlamı yoktur. Belediye hendek kazıyorsa, itfaiye yangını söndürmeye gitmiyorsa bunun için yasa çıkarmaya ne gerek var. Vazifesini yapmayan, toplumun düzen ve güvenliğini sağlamakta bilerek zafiyet gösteren her kim olursa en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.
İtidali elden bırakmayan vatandaşlarımız gözyaşını içine akıtmakta, gelişen olaylar karşısında dudaklarını ısırmaktadır. Bizim anamız ağlayacağına, vatan hainlerinin anası ağlasın.
Sabır taşı çatlamasın…