Saçma hatalar & sürpriz mağlubiyet

Konyaspor, Trabzonspor karşısına beklediğim 11 ile çıktı. Aykut Kocaman'ın Ali Turan'ı kesip Tolga Ünlü'yü oynatması, ileri uçta da Hasan Kabze'ye forma vermesi şu an ki kadroda en doğru tercihler. Hasan Kabze ilerlemiş yaşına rağmen gençlere taş çıkartacak şekilde oynuyor ve bence o bölgede Marica'dan da Rangelov'dan da daha iyi. Ama yine de ara transfer döneminde iyi bir golcü şart. Marica ve Rangelov sadece santrafor, golcü değil.
Maçtan bir gün önce "Konyaspor maçında alınacak olası bir kötü sonucun ardından Trabzonspor yönetimi Halilhodzic ile yolları ayırabilir" şeklinde haber yapmıştık ÜNTV'de. Bu haberden sadece birkaç saat sonra kulüpten resmi açıklama geldi ve Boşnak teknik adam ile yollar ayrıldı. Halilhodzic Trabzonspor'a verdiği sözün altında kalmamak için son anda araya giren Milan'ın teklifini reddetti. Sezon başından beri anlaşılıyor ki aklı orada kalmış. Verdiği demeçler, maçlar ve antrenmanlardaki hareketleri bunu gösteriyordu. Cardozo ile yok yere tartışması, Mustafa Yumlu ve Zeki Yavru'yu sebepsiz bir şekilde kadro dışı bırakması vs... Trabzonspor yönetimi geç bile kaldı Halilhodzic'i göndermekte ama keşke bu ayrılık Konyaspor maçından sonra olsaydı. O zaman sonuç farklı olabilirdi. Trabzonspor'un başarısızlığındaki ana etken Halilhodzic'in negatif enerjisiydi. 
Aykut Kocaman ligde iki maçtır takımın başında. Karabükspor ve Trabzonspor maçlarında gözlemlediğim şey, takım artık ikinci yarı oyundan düşmüyor. Oyuncular son ana kadar mücadele ediyor. Özellikle Ömer Ali'de son 2 haftadır önemli bir yükseliş var. Umarım bu devam eder ve Torje ve Djalma ile forma yarışına girer genç oyuncu.
Konyaspor şu ana kadar çok iyi olmasa da bu kötü Trabzon'dan puan alması gerekirdi. Bireysel hatalar olmasa bu gerçekleşecekti de. Tolga'nın yaptığı gereksiz penaltı rakibi ateşledi. Sonrasında Trabzonspor kontrolü tamamen eline aldı. 2. golde Belec çok erken atladı, sazan gibi. 3. golde ise iki "kule"nin hatası var. Vukovic ve Kokalovic gibi iki devin o pozisyonda Cardozo gibi bir oyuncuya kafa vurdurtmaması gerekirdi. 3 bireysel hata mağlubiyeti getirdi ne yazık ki.
Yazımın son bölümünde kimsenin değinmediği bir konuya değinmek istiyorum. Bu maçta savunmada Selim olsaydı sonuç farklı olurdu belki de. Selim Karabükspor maçında çok gereksiz bir kırmızı kart gördü. Kırmızı kart görmek de yetenek gerektirir. Profesyonel bir oyuncu saçma sapan sebeplerle kırmızı kart görmemeli. Doğru zamanda doğru yerde kırmızı görürsün takımını kurtarırsın. Selimin gördüğü kırmızı kart hem Karabükspor maçında hem de Trabzonspor maçında takımı zor durumda bıraktı. Sizlere bir örnek: 2010 Dünya Kupası çeyrek finalinde Uruguay - Gana maçı uzatmalara kalıyor. Uzatmaların ikinci devresinin son saniyelerinde yaşanan karambolde Luis Suarez topu eliyle çizgiden çıkarıyor. Karar kırmızı kart ve penaltı. Sonuç, Gana penaltıyı kaçırıyor ve Uruguay yarı finale kalıyor. Luis Suarez de gördüğü kırmızı kartla takımını kurtarmış oluyor. Kırmızı kart görülecekse böyle görülmeli. Selim bence bir cezayı hak ediyor. Disiplin şart!