Önce genç heyecanlı muhabirlik yılları daha sonra Ankara ve İstanbul’da manevi yükü çok ağır ama hayatından bence en heyecanlı en unutulmaz ve belki de çok az gazetecinin yaşayabileceği yöneticilik dönemleri sonra tekrar Konya’ya dönüş ve tamamen yerel gazetecilik başlangıcı. Bu dönem biliyorum ki benim için gazetecilikte son dönem.
Bu yerellikte kaç bayram arife yazısı yazdığımı inanın ben de hatırlamıyorum. Hatırladığım ve artık çok iyi anlatabildiğim durumsa sağlıklı ve hür olan insan için bugünler mazeretsiz en güzel en mutlu en değerli günler.
Buraya gelmeden önce yine bir arife günü için konuya değinelim.
HOCANIN DOĞRU SÖZÜ
Cuma günü çok sevdiğim enerjisinde heyecanına hayran olduğum genç bir bürokrat dostum yazılı olarak şu notu bana iletiyordu aslında üzüntülüydü;
“Uğur Abicim selamünaleyküm kolay gelsin. Cuma günü Konya’nın tarihi Alaaddin Camiinde vaaz veren hoca efendi, Türkiye’de yapılan araştırmada, halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede düzenli olarak 5 vakit namaz kılanların sayısının her 100 kişide 8 kişi olduğunu söyledi. Dikkatimi çekti paylaşmak istedim. Cumanız ve Kadir Geceniz mübarek olsun. Saygılarımla.”
Sonra sosyal medyada yine benim için farklı bir değeri sahip olan Cengiz Çivi dostumuz şöyle bir paylaşım yapmış;
-106 İlahiyat Fakültesi
-10 bin İlahiyat akademisyeni
-314 bin İlahiyat talebesi
-1607 İmam Hatip Lisesi
-44 bin İmam Hatip öğretmeni
-504 bin İmam Hatip öğrencisi
-100 binin üzerinde din görevlisi
-Binlerce dernek, vakıf, cemaat, STK
-Ve sabah namazlarında camilerimiz halen boş...
Bu cuma günü bize gelen nottan çok daha ağır idi. İmam Hatip’te okuyan çocuklarımıza ilahiyatta eğitim gören gençlerimize hiçbir şey diyemem.
Ama bu örnekteki binlerce dernek, vakıf, cemaat sivil toplum kuruluşunda görevli başkanından üyesine herkesin bu konuda çok çok çok büyük vebali var, demedi demeyin. Hele siyasetçilerin söylediklerini, vatandaşlara anlattıklarını, gürleyerek kükreyerek konuştuklarını acaba niye kendi aile fertlerime yaptıramıyorum diye hiç düşündüklerini de sanmıyorum.
Bu konu aslında toplumsal bir yazı dizisi de olabilir ama mübarek gün, bizim de sadece bu iki bize güvenen dostumuz gibi yine iğneyi dokundurarak geçmemize vesile oluyor.
AKSARAY YOLUNDAKİ TEHLİKE
Bizim Konya sevdalısı sanayici Mustafa abimiz ise hafta sonunda bizimle şu fotoğrafları ve tehlikeli gördüğü durumu haklı olarak iletiyordu; “Bugünkü yazını okudum çok güzel konulara değinmişsin Konya stadyumu çok güzel ama yer seçimi çok kötü çünkü buraya ulaşım çok zor. Maç günleri trafik adeta duruyor bence çevre yollara pareler yapılmalı idi şimdi tren garı da aynı hata yapıldı burası Ankara Yolu’na paralel yapılabilirdi. Ulaşım burada çok zor olacak. Tümosan Kavşağı kapatıldı ama daha kötü oldu. Bunu yapan zat buradan geçti mi acaba kavşakta düzeltme yapılmalıdır acilen. Daha önce yazmıştım, park bahçeler müdürü bu işle bir bilgi birikimi yoktur. Aksaray Yoluna kadın işçiler altı aydır çalışıyor ama ne yaptıklarını bildikleri yok ama yolu dubalarla daraltıyorlar. Trafik riske giriyor bu çalışmalar yapılırken ağaçlar kurumuş vaziyete otlar kurumuş her an yangın çıkabilir bence çalışmalar göstermeliktir bunu acilen otlar temizlenmelidir.
Ağaçlar bakımsızlıktan kurumuş, asfaltı bozdular damlama sulama için ama görüyorum ki hala arasözlerle sulama yapılıyor bu döşenen damlama niye çalışmıyor acaba?”
.......
Tabi tırnaklarıyla gecesini gündüzüne katarak ömrünü sanayiye veren; ülkesine, şehrine dolayısıyla ailesine ve kendisine katkı sağlayan sanayicimizin böylesine parası ceplerinden çıkmayan yöneticilerin yap bozlarına sonra bir daha yap bozlarına sonra periyodik yap bozlarına vicdanı elvermiyor
.....
Şehrin yerel dertlerini bugünlük noktayı koyalım. Yapacak bir şey yok herkes üzerine düşeni yapmaya çalışacak, biz elçiyiz. Ve sonuçta geldiğimiz noktada artık şuna inanıyoruz insanların evlerinde kendileri için yapmadıklarını bedelini, maliyetini vermeyeceklerine inandıkları bu tür sıkıntılı konuların hesabı bu dünyada verilmese de öbür dünyada verilecek.
Cenab-ı Allah’ın adaletine güveniyoruz. Bayramınız mübarek olsun…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bazen kısacık bir âyet sarar yaramızı; Muhakkak Allah, işiten ve bilendir…
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Polis ve ceza korkusu olmadan trafik işaret ve kurallarına inanarak kendimiz için uyguladığımız zaman daha iyi adam oluruz.