Sahnede Üç Yozgatlı, Biri Yaya İki Atlı

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Ciddi bir analiz yapıldığında kolay anlaşılan anlamadığım, siyasetçilerle gazeteciler arasında organik bir bağ var olduğudur. Bu bağ, her iki taraf için anlayış ve yorum bütünlüğü getiriyor.

Bir defa, bir şeye (düşünceye, sisteme, uygulamaya) karşı iseler kesinlikle o şey hakkında objektif olamıyor, her iki taraf da muhalefet ediyor. Öyle ki bazı gazeteciler siyasileri, bazı siyasiler de gazetecilerin muhalefet etme tavırlarını gıdıklıyor. Efendim, bin yanlıştan bir doğru çıkmaz.

AYM Başkanı Haşim Kılıç’ın konuşmasının içeriğine, siyaset kurumlarına ve temsilcilerine atıfta bulunmasına, ya da AYM’ nin geleneğinde var olan vesayet tavrına takılmıyorlar. Aksine siyasetçilerin AYM Başkanının yanlışına olan haklı tepkilerine takılıyorlar.

AYM Başkanı için “dün sizi adamınızdı, bugün neden karşı çıkıyorsunuz” diyorlar, bunun karşılığı olarak iktidara şiddetli ama anlamsız eleştiride bulunuyorlar.

Aslında bu kesim konunun aslını çözemeyecek kadar zeka dumurlu değil.

Bir zamanlar başörtüsü yasağına karşı çıkan, AK Partinin kapatılmasına karşı oy kullanan AYM Başkanın adı Haşim Kılıç olduğu için değil, doğruyu söylediği için alkışlanmıştı.

Bugün, Haşim Kılıç olduğu için değil, AYM başkanının siyasete müdahil olma isteğine, siyaseti vesayet altına alma arzusuna karşı çıkıyor iktidar.

*****************************

Aslında Haşim Kılıç’ı biraz tanırım. Her ne kadar Çiçekdağı doğumlu olsa da Yozgat Yerköy de yetişmiş, eskiden beri kendini Yozgatlı olarak kabul eden bir zat-ı muhterem.

Eh, Cemil Çiçek ve Bekir Bozdağ da Yozgatlı. Bu üç zat da birbirlerini çok iyi tanırlar ve bildiğim kadarıyla birbirleri ile (Cemil Bey daha yakın olmak üzere) yakı dostturlar.

AYM kuruluş yıldönümünde Haşim Kılıç’ın iğneleyici konuşmasına iktidar kanadından karşı açıklamalar ilk olarak Çiçek ve Bozdağ’ dan gelmişti. Yani bu üç Yozgatlıdan ikisi bir yana, diğeri başka yana düşmüştü. Bunlardan ilki teknik bir kurumu, diğer ikisi ise siyaset kurumunu temsil ediyorlardı.

Hatırlanırsa bu üç Yozgatlı AK Parti kapatma davasında aynı yerde yer almıştı. Çiçek ve Bozdağ AK Partinin avukatları idiler. Kılıç Başkanın doğru hamlesi ile de AK Parti kapatılmaktan kurtulmuştu. Şimdi ne oldu da bu üç atlıdan birisi yaya kaldı.

Böyle giderse birisi yaya kalmaya da devam edecek. Ancak her şeye rağmen AYM Başkanının geçmişte ki dik duruşlarının hatırına, bu tartışmaların medya arcılığı ile değil de, birebir karşılıklı görüşme ile çözülmesinin yolu aranmalı.

Yaya kalan bu birisi üzerinde başka bir gücün vesayeti olsa gerek. Ya da kendine göre başka bir hesabın peşinde olsa gere. Ama bu sefer yanlış kapıyı çaldı.  

Valla “deveyle denk tutan kapısını yüksek açmalıymış” biz bunu biliriz.

İşte siyaset, işte vesayet;  gerisini sen hesap et.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.