Korona ile ilgili gelen ön bilgiler hiç iyi değil. Tüm Avrupa’da olduğu gibi bizde de sert bir yükseliş var.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca uyarılarına devam ediyor. Günlük artışları açıklıyor.
Konya’da da İl Sağlık Müdürlüğü, ilçeler ile sürekli görüşme halinde uyarılar yapıyor.
Geçtiğimiz gün Hürriyet’ten Osman Müftüoğlu aşının bulunduğunu ve 40 gün içinde uygulanacağını açıkladı. Bu ne kadar gerçek olacak bekleyip göreceğiz.
Yakın çevremizde kısa süreliğine duymadığımız vakalar ve ölümler yeniden başladı.
‘Daha kolay atlattık’ diyenler gittikçe azalıyor.
Hastanelerden yeniden veryansın sesleri yükseliyor.
Bu süreçte kuşkusuz en çok yıprananlar sağlık çalışanlarıdır. Gerçekten özveriyle ve hakkını vererek işini yapan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederiz. Millet olarak onlara minnettarız.
Bu durumu suistimal edenler varsa, elbette bugün değilse yarın vebalini bir şekilde öder.
Toplum olarak abartma huyumuz var. Bazen bir zümrenin çok fazla üzerine gidiyoruz. Bu da istenmeyen neticelere vesile olabiliyor.
Korona sürecinde sağlık çalışanlarıyla birlikte kimler elini taşın altına koydu?
Kimler olmazsa olmaz şekilde karşımıza çıktı.
Bence oturup düşünmemiz lazım.
Gassallar mesela? İmamların -haliyle- ölü yıkamak istemediği ortamda en çok yük onlara düştü. Hatta hatırladığım kadarıyla o ilk günlerdeki zorlu süreçte Büyükşehir Belediyesi gassal işe alım duyurusu yapmıştı.
Bizler de geçtiğimiz günlerde Mezarlıklar Müdürlüğü’ne giderek bu konuda bir haber çalışması yapmıştık.
Ölülerimizi gömemedik. Mezara indiremedik. O işi fedakârca yapan insanlar var.
Temizliğin en çok öneminin algılandığı safhada; çöplerimizi alan hizmetliler. Belediye ekipleri. Onlar da bu sürecin isimsiz kahramanları arasındadır.
Temizlik için olmazsa olmaz olan su. Suyun evlerimizin içine kadar gelmesine vesile olanlar…
Geçtiğimiz günlerde bir KOSKİ yetkilisi ile muhabbet ederken, ‘Valla ağabey özellikle su arıza ekibini neredeyse kuş tüyü yataklarda yatırıyoruz. Kimseyle temas etmesinler diye evlerinden alıp yine evlerine bırakıyoruz.’ demişti.
Evet, bir düşünün. Su arızanın teknik ekibi, her zaman lazım olmayan ama ihtiyaç halinde olmazsa olmaz kişiler. Gruplar halinde çalışan birkaç ayrı ekipten bir kişi bile covid olsa tüm ekip filyasyona giriyor.
Koca şehir susuz ne yapar?
Aynı cümleleri elektrik, internet ve gaz ekipleri için de kurabiliriz.
Velhasıl pandemi süreci bambaşka bir tecrübe oldu. Birçok zümrenin değerini daha iyi anladık.
Belediyeler salgına yönelik daha çok çalışan birimlerini bu konuda onore edebilir. Küçük bir hediye ya da ikramiye ne bileyim. Bir farkındalık oluşturulabilir.
Sağlık çalışanlarının yanında bu mücadeleyi zor şekilde veren birçok insan var…