SARIKAMIŞ'TA NE OLDU? (8)

Bahri Kılınçel

Askerlerin açlığı daha da üşüttüğü için ayaklarda şişlik yapıyor gündüz ıslanan çarıklar donunca askerlerin ayağını mengene gibi sıkıştırıyor. Akşam çıkardıklarında donma ayaklarda başladığı için tatlı bir uykuya dalıp oracıkta donuyorlardı. Düşünün çarık Hititlerin giydiği bir deriden aygıttı.

Donukların arasındaki Türk savaşçılar şehitlerin ceplerindeki, kütüklüklerindeki mermileri paylaşıyor, şehitlerin sırt çantalarındaki peksimet parçalarını yiyorlardı. Erzurum Valisi 120 kişiye sırtına erzak verip cepheye göndermiş ancak bu gençler de yolda donarak kalmışlardır.

Enver Paşa donuklara aldırmadan yeni emirler veriyor Sarıkamış’a varılacağını söylüyordu. Bitten geçen tifüs yaygındı. Savaşçılar aniden yakasını bağrını açıyor o dondurucu soğukta vücudunda kırmızı lekelerle ateşler içinde çıldırarak şehit oluyorlardı.

30. Tümen 36 yıldır Rus işgali altındaki İSLAMKÖTEK köyüne girdi. Köylüler bayram etti ancak aç ve yorgun askerler köyde ne bulduysa yediler. Köylünün birisi tümen komutanına “Komutanım 36 yıldır Rusların yapmadığını bir gecede yaptınız. Siz gidince bu karakışta biz ne yer ne içeriz” demiştir.

Şehit sayısı sürekli artıyordu. Enver Paşa ve komutanlar KOÇFENAS  köyüne sığındılar. Köyün ağası Hüseyin Ağa ağırlar yenilip içilir. Hüseyin Ağa “paşam duyduğuma göre Sarıkamış’a saldıracakmışsınız orada kar, kış, soğuk var” der. Enver Paşa, “Askerin moralini bozuyorsunuz. Misafiriniz olmasaydım sizi vurmam gerekirdi” diye tersler. Güngörmüş Hüseyin Ağa, “Keşke askerimiz kırılmasın da beni öldürün paşam. Bu günler sayılı günler, bu zamanda bu dağlardan insan değil kuş bile geçmez” der.

Birlikler arası haberleşmenin kötü olması, şiddetli tipi ve kar yağışı nedeniyle 31. ve 32. Alaylar birbirlerini Rus kuvvetleri zannederek Oltu boğazında ateşe tutuşurlar 4 saat süren bir çatışmada  2 bin şehit verilmiştir.

Ruslar ise umutsuzdurlar. Türklerin bu amansız saldırıları  karşısında  her türlü yığınak yaptıkları  Sarıkamış’ı boşaltmak ve geriye Tiflis’e çekilmek  kararı tartışılmaktadır. Çünkü bunca imkansızlığa rağmen 3. Ordu hızla Sarıkamış’a yürümektedir.  General Yudeniç artık Sarıkamış’tan Kağızman yönüne geri çekilme ve Sarıkamış’ta son çarpışmalar için kuvvet bırakılmasını emretmiştir.

Savaşta Ruslar’dan esirler alınıyordu. Gürcü asıllı Albay Kutaledze kendisini esir alan paçavra giysiler içindeki tir tir titreyen saçı sakalı birbirine karışmış askerleri görünce hayretle bakarak “siz bu giysilerle nereye gidiyorsunuz ileride kış var. Ben de Müslüman’ım din kardeşiyiz. Ruslar sizi ileriye çekip kışta yok edecekler” der bu bile Enver Paşa’yı uyandırmaz.

Enver Paşa’nın sorguladığı Türkistanlı bir esir er. Güleryüzlü candan tutumuyla “Sizin Orta Asya’daki  kalan atalarınızın torunuyum. Aynı kandanız Ruslar sizi 5 alaylık kuvvetle Sarıkamış önlerinde kuşatacaklar” demiştir. Oysa Enver Paşa, “Kafkasya fatihi” olmak, “Turan İmparatorluğu” kurma hayalleri kuruyordu. (devam edecek)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.