En yeni haberler yine açlık ve çeşitli sebeplere bağlı ölümler üzerine kurulu. Ne de çok kıtlık, savaş, kuraklık, tecavüz, uyuşturucu, taciz haberleriyle dolu dünya haber kaynakları. Gittikçe de dozu artan bu haberler karşısında azıcık aklı olan insanın bu haberler karşısında “nutku duruyor” değil mi?
Nutku durmak ne demek diye bir sözlüğe baktım; “korkudan, heyecandan, şaşkınlıktan ve öfkeden konuşamamak veya söyleyecek bir söz bulamamak” anlamını aldım (İngilizcesi: to be tongue-tied).
İnanan, dünyayı bilen, rakamları biraz okuyan, azıcık vicdan sahibi olan insana “NUTKU DURMAK” az bile geliyor. Aşağıdaki rapor UNICEF kaynaklarından alınmış ve gerçek bir habere dayanıyor.
BM Çocuk Fonu (UNICEF) savaş, kıtlık ve kuraklık sorunu yaşanan Somali, Nijerya, Güney Sudan ve Yemen’de “22 milyon çocuğun yardıma ihtiyacı” olduğunu duyurdu.
UNICEF’ten yapılan “zaman tükeniyor” başlıklı açıklamada, söz konusu dört ülkede yaklaşık 22 milyon çocuğun yerlerinden edildiğini, aç ve hasta olarak eğitimden mahrum kaldığı belirtildi.
Yaklaşık 1.4 milyon çocuğun da aşırı gıdasızlık nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu vurgulanan açıklamada, bu çocuklara acil yardım ulaştırılması için 255 milyon dolara ihtiyaç olduğu belirtildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen UNICEF Acil Durum Programı Direktörü Manuel Fontaine, “2011’de Somali’de açlık ilan edildiğinde sayısı belirsiz çocuğun çoktan hayatını kaybettiğini öğrenmiştik. Bunun tekrarlanmasına izin veremeyiz.” ifadelerini kullandı.
Sevgili UNICEF yetkilileri, madem bu çocukların ölmesine izin vermeyeceksen, verme öyleyse. Kim dur diyor size. Bu çocukların ölmemesi için ihtiyaç olan para da nedir ki. Nerede Birleşmiş Milletler Teşkilatı veya BM daimî temsilcisi “Mahşerin Beş Atlısı (MBA)”, nerede? Her konuya burunlarını sokan, güya dünya jandarması, sulh ve adalet dağıtıcıları. Yoksa onların içine mi geliyor çocuk veya insan ölümler. Bu bir dolaylı tehdit mi yoksa. Yani ‘biz itersek ölüme meydan veririz, istersek açlıktan kurtarırız’ mı demek isterler.
Anadolu’da “takke düştü kel göründü” derler. Çıksınlar meydana, seslensinler dünyaya: “Biz yanlış yapıyoruz, dünyayı adaletle yönetmiyoruz”, ya da “biz böyle istiyoruz, çocuk-mocuktan anlamayız, biz kendimiz, çıkarlarımız için Birleşmiş Milletleri kurduk. Birleşmiş milletler bizden ibaret” desinler. Dünyayı adalet, barış, demokrasi, huzur getireceğiz yalanlarıyla yöneten MBA, yılda 100 milyar dolarların üzerinde silah satarken 1.4 milyon çocuğun kurtulması için sadece 2-3 savaş uçağı parası, 255 milyon dolar “insanı yaşatma için zorlanırken çocukları öldürmekten çekinmiyorlar” Üstelik bir yiğit çıkıp da “dünya beşten ibaret değil, adalet isteriz” dediği zaman da “terörist, istenmeyen adam, dünyayı savaşa sürükleyen, diktatör; daha ne yaftalarla suçlanan” adam pozisyonuna getiriyorlar.
Bu çocukları ölüme terkeden de “mahşerin beş atlısı ve yandaşları”. Ölüm riski altındaki çocukların daha fazla yardımsız bırakılamayacağını kaydeden Fontaine, toplanacak fonların bu dört ülkedeki çocukların gıda, sağlık ve hijyen ihtiyaçları için kullanılacağını belirtti. Lafa bak, beri gel derler ya! Laf edeceğine çocuk ölümlerine bir an önce çözüm bulunuz. 3 milyon yabancıyı besleyen Türkiye’nin gıkı çıkmazken 1.4 milyon için bağıra bağıra reklam yapanlara bakar mısınız?