Malum yaklaşık 10 gün sonra yerel yönetim seçimleri var.
Anket sonuçlarını da görüyoruz.
Seçim bitecek, bu gün “anket” veya “kamuoyu yoklaması” adıyla açıklamalar yapanların mühim bir kısmı ortadan kaybolacak, olan bu işi meslek edinmiş, gerçekten yapan nitelikli insanlara ve kurumlara olacak…
Anketler güvenirliğini yitirecek.
Bu iş için yıllarını vermiş, büyük ve başarılı işleri ellerinin yüzlerinin akıyla başarmış kurumlar bile etkilenecek…
Bir kısmı da seçimden sonra çıkıp sonuçların böyle olduğunu biz söylemiştik diyecek.
Be arkadaş seçimden sonra söyleyeceğine git öncesi noterden teyit et ve çık ekran karşısına noterli tahminim buydu de.
Biz de size inanalım.
Seçim yaklaştıkça söylemler de sertleşiyor.
Herkes birbirine çok ağır cümleler sarf ediyor.
Siyasetçilerin işi kolay.
Birbirleriyle yeniden iletişime geçecekleri, yüz yüze bakacakları ve hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam edecekleri çok ortam olur, mühim olan tabanın bu aşırı elektriklenme ile birbirine husumet içine girmemesidir.
Türkiye için bu seçimler gerçekten önemlidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerleşebilmesi ve umulan yararı varabilmesi bakımından istikrarın zarureti ortadadır.
Beka söylemi kesinlikle haklı ve somut gerçekler üzerinden gitmektedir.
ABD’nin her gün değişen Suriye açıklamaları, S 400 yaklaşımı, Türkiye’nin de proje ortağı olduğu F 35 uçaklarına ilişkin tehdit dolu sözleri Cumhur ittifakı tarafından vurgulanan beka konusunun en somut göstergeleridir.
Türk milletinin derin sağduyusuna güvenirim. Yanıltmaz.
Türkiye her ne zaman sıkıntıya düşecek olsa, milletin o sağduyusu devreye girer ve doğru olanı, güzel olanı karşımıza getirir.
Allah bu milleti sever.
Seçimleri kazanmak için her yolu mubah görmek mümkün değildir.
Millet ittifakı içinde HDP’nin bulunmadığını söylemek hiç de inandırıcı olmuyor.
HDP kurumsal olarak açıklama yapacak, birçok yerde aday çıkarmayacak ve buralarda Millet İttifakını destekleyeceğini söyleyecek, yine buralarda yine HDP tarafından belirlenen isimler listelere yerleştirilecek, akabinde Millet ittifakı içinde HDP’nin olmadığına inanılması beklenecek…
Bu gerçekten akıl karı bir iş midir?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylemini çarpıtmak, seçmenlere “terörist” diyor diye meydan meyden bağırmak da asla doğru bir şey değildir.
Terörist olanla işbirliği içine girmek, arkasında PKK olduğunu söylemekten çekinmeyen, her zeminde PKK’nın söylem ve eylemlerini haklılaştırmaya uğraşan HDP ile birlikte olmayı içermektedir.
Yoksa sandığa gidip, kendisine sunulan seçeneklerden birisine o an için oy vermiş insanlarımızı herhangi bir şekilde itham veya ilzam etmek elbette mümkün değildir.
HDP adlı parti, açıkça terör örgütü ile arasına mesafe koyar ise, terör örgütünün söylem ve eylemlerinin destekçisi olmaktan vazgeçerse, Türkiye’nin birlik, dirlik, huzuru ve yükselmesi için çalışmayı kendisine ülkü edinirse hiç kimse de o partiye karşı çıkmaz.
Ama şu anda, seçim sathı mailinde, açıkça terörizm destekçisi ve teşvikçisi olarak faaliyet gösteren bir yapıya çalışmak, milletin kriminalize ettiklerini legalize etmeye uğraşmak CHP’nin de, İYİ Parti’nin de, Saadet Partisi’nin de işi olmamalıdır.
Abdurrahim Karakoç, 'Vatan ve Biziz' şiirin der ki;
İmzan varsa tarihinde dününde
Set oldunsa düşmanların önünde
Milleti kahreden acı gününde
Gözyaşı dökersen, bu vatan senin.