Eskilerin tabiri ile zaman su gibi akıp gidiyor.
Zaman biraz da benim gibi yaşı ilerlemişlere hızlı akıyor. Genç, çocuk, asker, hastanedeki hasta, mahpushanedeki için aynı şeyler geçerli değil sanırım.
2015 yılının ilk günleri milletvekilli aday adayları konuşulurken, 2 hafta sonra 7 Haziran seçimleri de geldi çattı.
Bu seçimlerde iyi karar vermek lazım. Piyangodan ne çıkarsa çıksın, birde bu deneyelim demek, geleceğimizin kaderini yanlış belirlemeye neden olabilir.
Her seçim çok önemlidir ama bu seçim ivme kazanmış kalkışa geçmiş bir uçağın hızını artırıp yükseltmenin tam zamanı olarak düşünüyorum.
Şu anda herkesin merakı Seçim Sonuçları Nasıl Çıkacak?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay seçim ile ilgili Canan Sakarya’ya yorum yaptı, bazı satır başları şöyle…
“HDP'nin durumu belirsiz
Bugünkü görüntü rahat bir AK Parti iktidarını gösteriyor. CHP ve MHP'nin durumunda çok bir değişiklik yok. Onların zaten iktidar olmak gibi bir hedefleri de yok... HDP'nin barajı aşması ya da aşmaması seçimin sonucuna etki edecek ama bir şey söylemek için biraz daha erken. Çünkü henüz kararsızlar tükenmedi.
AK Parti'nin anayasa değişikliğini referanduma götürecek milletvekili sayısını yakalayıp yakalamamasını HDP'nin barajı aşıp aşmaması etkiler. Çünkü Doğu ve Güneydoğu'da HDP tek rakibimiz. HDP barajı geçse de geçmese de bizim hedefimiz tek başına AK Parti Hükümeti.”
Türkiye'de tabii ideolojik siyaset fazla, şu anda da görüyoruz etnik siyaset, inanç siyaseti yapılıyor.
Bir parti var ki orada etnik siyaset yine önemli, CHP ideolojik siyaseti ilk kez ikinci plana attı, biraz daha ekonomi önde.
Her partinin ideolojik katı kitlesi olsa da seçimin sonucunu genelde rasyonel seçmen belirler.
Rasyonel seçmen olup bitene, ekonomiye, kendi planlarına, çocuklarının geleceğine, ülkenin gidişatına bakıyor ve bütün bunları birlikte değerlendiriyor.
Seçim yaklaştıkça, sandık ufukta görüldükçe, daha çok toparlanmalar olacak, siyasilerden hizmet ve lekeleme adına bombalar ortaya atılıp kafalar bulandırılacak gibi görünse de son hafta artık her şey şekillenecek.
Şimdi vatandaş şuna bakacak, 92 yıllık bir dönemde bizi yönetenler neler vaat ettiler, neler yaptılar.
92 yıllık süreç içinde hükümette görev aldılar mı aldılarsa ülkeye ne kazandırdılar ne kayıp ettirdiler.
Dünyada kriz varken eğer ülkemiz ekonomisi bundan minimum etkileniyorsa buna neden olan etken nedir?
Yeni neslin denk gelmediği, bizlerin çokça yaşadığı enflasyonlar, devalüasyonlar neden son 13 yıldır hiç olmadı, duyulmadı?
Birçok bankanın içi boşaltı, bankalar kapandı, faturasını milyarlarca halk ödedi, gecelik faizler 7500’lere çıktı, sadece Uzanların faturası 50 milyar dolar, sadece 28 Şubat’ın faturası 250 milyar bunları unutmadık.
Unutmadığımız çok şey varda ama rahatlıktan, huzurdan, yapılan hizmetlerden olur da unutursak, arada bir eskiyi anımsarsak o kabusu bir daha yaşamayalım derim.
Sözün özü, “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır”