Geçen yazımda AK Parti dışında diğer partilerin seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmeleri aldığı oy oranı ve geleceğe yönelik tavırları bakımından ele almıştım. Gelinen noktada koalisyon çıktığını, bu durumun geçmişte yaşananlara bakarak ülke siyasetinde iyi sonuçlar doğuramayacağını, bu nedenle de başkanlık sistemine geçilmesinin elzem olacağından bahsetmiştik.
Partiler bazında ise bu seçimin sayısal galibinin MHP ve HDP olduğunu, HDP’nin ülkeye meşru boyutta uyum sağlaması gerektiğini bildirmiştim. MHP’nin rey oranını yükselttiğini, buna rağmen seçimden pek kârlı çıkmanın hükümet kurma çalışmalarında alacağı tavra bağlı olacağını belirtmiştim.
Gelelim AK Parti’nin ülkede ve Konya’da başarı durumuna.
AK Parti için değişik kesimlerce kayıplar ve sebepleri üzerinde yorumlar yapılıyor. En çok da Reis-i Cumhur’un sahne alması üzerinde duruluyor ve kayıplardan sorumlu tutuluyor. Aslında işin kılıfı önceden hazırlandı, AK Parti üzerinde muhalif görüşler Reis-i Cumhur üzerinden yürütüldü. Şimdi de konuşulan bu. AKP kaybetmeseydi mesele yoktu, kaybettiği için önceden hazırlanan senaryo gereği (Reis-i Cumhur’un bunda payı da yok değil) meydanlara çıkmasaydı da tüm politikalar O’nun üzerinden yürütülecekti.
***
AK Parti’nin önceki seçimlere oranla alınan rey oranına göre başarılı olduğu söylenemez. Aslında AK Parti kaybetmemiş, REY ORANI DÜŞMÜŞTÜR. Ben AK Parti’nin kaybettiğini söylemem ancak bazı seçmenlerinin teveccühünü yitirmiştir. Yitirilen teveccühün bir kısmının “ders vermek”, büyük bir kısmının da “Kürt seçmenlerin tercih değiştirmesinden” kaynaklandığı kanaatindeyim.
Önemli olan “seçimin neden kaybedildiği” değil, kaybedilenin “DÜZEN, HUZUR, DEVLET, İŞ, KALKINMA, ÖZGÜRLÜK ALANLARININ DARALMASI, ÖZGÜVENİN YİTİRİLMESİ, 2023 VE 2071 HEDEFLERİ”dir.
Seçim sonuçları koalisyonu işaret etse de, koalisyonun pek tercih edilmediği biliniyor. Buna sebep “seçmenlerin tercihi ama seçmen tercihine neden olan AK Parti tavrı neydi acaba?”
Şu kesindir ki AK Parti teşkilatları, 13 yıllık birikimi koruyamamıştır. Konjonktür gereği seçmen, muhalefet ve basının yalanlarından psikolojik olarak etkilendi, denecektir. İyi de muhalefetin yalanlarından etkilenen seçmeni siz neden gerçeklerinizle etkileyemediniz; bunca hizmeti, kalkınmayı, mazlumun hakkını korumayı, dünya siyasetinde etkinliğinizi yeterince anlatamadınız.
Konya için de aynı şeyler geçerli. Başbakanı arkasına alan, hızlı tren, KOP; lojistik merkezi ve metro hizmeti alacak olan Konya, nerede?
Önceki yazımda seçimlerde Konya için “11 vekil başarısızlıktır” olacaktır demiştim. Siz hiç ötelendiniz mi, 12 Eylül, 28 Şubat baskılarını, üniversitelerde, resmi kurumlarda, şahsınızda veya ailenizde yaşadınız mı? Yaşamadınız ise DAVA ADAMI OLAMAZSINIZ, böylece bocalar ufak bir sarsıntı da yakayı kaptırırsınız.
Siyaseti kapalı, cesaretsiz, kültürsüz, birikimsiz ve korku ile yapan AK Parti Konya teşkilatları nerede. Telefon ettiğimizde kendini Kaf Dağının tepesinde gören, “teşkilatın kararı budur” diye büyüklerini kıran telefonuna çıkmayan; daha da öte vekil adayına güvenmeyen teşkilat mensubu nerede. Sorun da cevabını daha da ötede biz verelim.
AK Parti teşkilatları bu seçimleri sırf particilik yapmak değil, aynı zamanda DEVLETİ SAHİPLENMEK olarak görülmeliydi. Madem bunu yapamadınız şimdi çıkın ortaya HESAP VERİN. Hesabınızı da gizli kapaklı değil, milletin karşısına geçerek yüz yüze verin. Verin ki bir daha toplumun karşısına çıkacak yüzünüz olsun.
Süresi dolmuş bir vekilimiz teşkilatın arkasında imiş, sayın vekil teşkilatın arkasına değil önüne gelin ki HESAP KATMERLİ OLSUN. Beyler hesap vermeye alışın, bu sorulara çok muhatab olacaksınız.