Çiçekler açtı,
Bahar geldi,
Neşe doldu insan…
Çiçekler ne de güzel beyaz
Beyazdan öte bembeyaz
Bu bir seçim yazısı.
Söyleyeceklerimizi daha önce söyledik şimdi siyasete bulaşmadan, sorumluluklarımızın farkında olan, sorumlu bir kent yurttaşı duruşu sergilemeye özen göstererek 30 yıldır yaşadığım, büyüdüğüm, doyduğum bu şehri seviyorum.
Yaşamaktan keyif ve onur duyduğum Konya’yı,
Önümüzdeki dönem yönetecek başkanlara, kim seçilirse seçilsin
Yürekten, samimi duygularla başarılar diliyorum.
Kim kazanacak, anketlerde durum nasıl, algı nasıl oluşturulmuş, kim neyi vaat etmiş ve kim önde.
Önceliğim bunlar değil.
Birlikte yaşadığımız,
Nefes aldığımız,
Sevgilerimizi paylaştığımız,
Çocuklarımızı huzurla büyüttüğümüz,
Yürüdüğümüz,
Koştuğumuz,
Bu kentte,
Daha neler yapılmalı,
Önceliklerimiz ne olmalı?
Klasik belediyecilik anlayışında yapılması gereken hizmetlerden (yol, su, kanalizasyon vb.) bahsetmiyoruz.
Altyapısıyla,
Üstyapısıyla,
Kültürüyle,
Sosyal hayatıyla,
Toplum bilinciyle,
İmarıyla…
Halkını dikkate alan ve dinleyen,
Kaçmayan,
Vizyon sahibi,
Şehri görebilen ve hisseden,
Şehirle birlikte yaşayan ve nefes alabilen,
Şehrine sadık,
Halkına sadık,
Ehil ve dürüst başkanlar…
Biz kimseyi işaret etmiyor,
Resmini çizmiyoruz.
Dedik ya,
Şehr-i Konya’yı seviyoruz
Ancak biz halkız,
Şehrimize sahip çıkmak zorunda olduğumuzu da biliyoruz.
YAŞAMAK VE YAŞATMAK adına…
Şehir ve ülke adına…
Düşünmek zorundayız.
İşte
Oy ve sandık.
Oyunuza, sandığınıza ve ülkenize sahip çıkın.
Görev hepimizin.
Kendinize keyif katın,
Şehirlere yeni baharlar yaşatın,
Hem de yeni, bembeyaz.