“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER!”

Muzaffer Kırmacı

İnanın kulağa da çok hoş geliyor.

“Seçimle gelen seçimle gider...”

Demokrasinin güzelliği de budur işte. Millet iradesine saygılı olmak gerekir. Sandıkta alt edemediğini, demokrasi dışı yollarla alt etmek, siyasi nezakete sığmaz. Hele ki seçimle işbaşına gelmiş iktidarı “Ordu göreve” pankartıyla telin etmek, alçakça bir iki yüzlülüktür.

İşinize geldiğinde “Sandık her şey demek değildir” diyorsunuz. İşinize geldiğinde de “Seçimle gelen seçimle gider” diyerek çelişkiler yumağına dönüyorsunuz. Yüzde 52 ile iktidara gelen partiye (hangi akla hizmetse) “Ama karşınızda sizi istemeyen yüzde 48 var" diyecek kadar da pişkinsiniz. Sahi bunu 3-5 oy’a tenezzül ettiğiniz için mi yapıyorsunuz, yoksa ülkeyi parçalamak isteyenlerin değirmenine su taşımak hoşunuza mı gidiyor? Peki madem o kadar demokratsınız da, MSP kapatılırken neden “Böyle demokrasi olmaz" demediniz. Demokrasinin gereği olarak sandıkla gelenin, sandıkla gideceği aklınıza gelmedi mi? AK Parti için gazete kupürleri gerekçe gösterilerek kapatma davası açılırken neden lâl oldunuz? Bir şiir okudu diye Recep Tayyip Erdoğan hapse atılırken, itiraz etmek bir yana kınaları yakarak göbek attınız? Geçmişinizi masaya yaptırdığımız zaman, sizin “DEMOKRASİDEN" ne anladığınız çok iyi anlaşılıyor.

Hoca Nasrettin’in öküzü Kadı Efendinin ineğini boynuzlayıp öldürmüş. Hocayı almış bir telaş. Bunu kadı efendiye nasıl açıklasın. Varmış Kadı'nın huzuruna “Kadı hazretleri" demiş. “Sizin öküz bizim ineği boynuzlayıp öldürmüş. Ne lazım gelir?” Kadı hemen cevabı yapıştırmış: “Ne lazım gelecek hoca efendi. Öküz, öküzlüğünü yapmış işte.” Hoca “Ben yanlış söyledim Kadı hazretleri. Benim öküz sizin ineği boynuzlamış" demesine kalmamış, kadı şöyle bir diklenmiş “O zaman içtihat değişti. Kara kaplıya bakmam lazım.”

CHP zaman-zaman efelenir. “Dokunulmazlıkları kaldıralım" diye şov yapar. “Hodri meydan. Gel kaldıralım” desen kaçacak delik arar. HDP’li Belediye Başkanlarına da o nedenle kol-kanat gererler. Seçilmişin “dokunulmazlığı" var sorgulanamaz. Gazeteci fikir çalışanı sorgulanmaz. Acaba bu memlekette sandıktan çıkanla gazetecilerin “suç işleme özgürlükleri” mi var?

Hiç kimse suçtan münezzeh değildir. Her kim bir suç işlerse, yasalarda karşılığı neyse hak ettiği kadar alacaktır.

Ya bu deveyi güdersiniz, ya da...

Anladınız sanırım!

     

    

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.