Seçim meydanlarında “Vallahi de, billahi de iktidara geliyoruz” diyen Bahçeli, ne oldu da seçimden sonra kendisine “ Ana Muhalefet” rolünü layık gördü, anlamakta herkes zorlanıyor. 60 yıldır Ana muhalefet görevini CHP yaptı da ne oldu? Başı göğe mi erdi? Hadi bundan sonra da Ana Muhalefet görevini sen devral. Ne olacak? Seçmen “Aferin” mi diyecek? Ana Muhalefet olmayı başarı mı sayacak? “Ne güzel Ana Muhalefet oldun” diyerek bir sonraki seçimde seni oylara mı boğacak?
Kapıları tüm partilere kapatarak çözümsüzlüğü tercih eden, toplumun beklentilerini yok sayan bir anlayışın ülkeye kazandıracağı bir şey olmadığı gibi, partiye de kazandıracağı bir şey olduğunu sanmıyorum. “Oynamaktan maksat ütmekse” siyasette de maksat iktidardır. Eline iktidar ortağı olmak gibi bir fırsat geçmesine rağmen kenarda oturmayı tercih etmek, anlaşılabilir bir davranış değildir.
Oysa kamu oyu AK Parti, MHP koalisyonunu çok benimsemiş, çok yakıştırmıştı. Bundan sonra ne olur, bekleyip göreceğiz şüphesiz. Ama etrafını bir yığın kırmızı çizgilerle çeviren MHP’nin kendisini “Kilit Parti” olarak gördüğü de aşikar artık. Şunu da akıldan çıkarmamak gerek diye düşünüyorum. “Çok naz aşık usandırırmış…”
Sayın Bahçeli’nin hakkını da yememek gerek. “Kritik” zamanlarda aldığı kararlarla ülke siyasetinde önemli rolleri üstlenmiştir. Siyasetin tıkandığı, işlerin iyi gitmediği bir zamanda üçlü koalisyonun ortağı iken aldığı seçim kararı ülkenin önünü açmıştır. Her ne kadar o seçimde MHP barajın altında kalarak Meclis’e giremese de kriz son bulmuş, ülkemiz normalleşmeye başlamıştır. Maksat MHP’nin menfaatlerinden ziyade ülkenin menfaatini üstün tutmak olduğu için bundan gocunan da olmamıştır.
Bugün yine ülkemiz siyasette zor günler yaşamaktadır. Alınan seçim sonucuna göre –hiç istemesek de- koalisyonlara mahkum olduk. İyi-kötü bir koalisyon belki kurulabilir. Ama uzun ömürlü olacağından herkesin şüphesi var. Anlaşılan o ki, Bahçeli yine kritik zamanda önemli bir kararın arafesinde bulunmaktadır. Seçimin bittiği akşam aldığı kararla “Ana Muhalefet” görevine talip olmaktadır. Hiçbir koalisyon seçeneğinde yer almak istememekle, belki de bir mesaj vermek istemektedir. Bu mesaj “Erken seçim”dir.
“Bu erken seçimde de gerekirse barajın altında kalırız, ama ülkeyi belirsizlik içinde bırakmayız” diyerek tarihi rolünü oynayacaktır.