Dolmuş şoförümüz rica ediyor; “Beyler, lütfen eğilin, polis var ayakta yolcu en fazla iki kişi kalsın gerisi görünmesin “ayaktakiler çöküyor ve kavşağı geçiyoruz“ tamam teşekkürler, kalkabilirsiniz,
Yukarıdaki konuşmaya sabah işe gidişte pek çoğumuz muhatap olmuşuzdur. Ben de geçen hafta sabah işe gidişte bizzat yaşadım. O anda çöktük ama biraz ötede başka bir ekip dolmuşu durdurdu. Ve fazla yolcu almaktan trafik cezasını uygulandı, biz yolcularda sesimizi çıkartmadan kuzu kuzu bekledik. Şoför direksiyona geçerken pek hayır dua okumuyordu.
Karayolu haftası münasebetiyle güdeme gelen güvenli seyahat, Emniyet Müdürlüğümüzün önderliğinde yapılan çeşitli etkinliklerle yeniden kamu oyunun gündeminde;
Huzur ve hoşgörü şehir içi trafikte de gerekiyor. Kaldırımı işgal eden arabalar, yolun ortasında yürüyen yayalar, trafik kurallarını ihlal eden sürücüler,
Kavşaklarda, “Ada etrafında dönene yol ver” uyarı levhası olmasına rağmen ada etrafında duranlar, geçene yol vermeyenler; sinyal vermeyi unutanlar?
Park etmek ve durmak yasak işareti olmasına rağmen yol boyu park etmiş araçlar (örnek Zindankale caddesi, Başaranlar caddesi),
Evet şehir içi trafikte maalesef dolmuşlar ve belediye otobüsleri çok önem arz ediyor. Dolmuşlarımız yapıyor. İstediği yerde duruyor, istediği zaman şerit değiştiriyor, yolcu alıyor, yolcu indiriyor. Peki duraklar ne işe yarar? Ancak Allah için sabah saatlerinde, zaten bazı güzergahlarda az sayıda geçen minibüs durağa geldi mi yolcular işe yetişmek için hücum ediyor ve almadı mı tartışma çıkıyor, onlar da ne yapsınlar?
Tamam cep telefonuyla konuşuyor, ani dur kalk yapıyor, trafiği zora okuyorlar ceza uygulanacaksa buna uygulanmalı yoksa sabah fazla yolcu taşıyor diye ceza verilmesi ister istemez aksi tesir yapıyor.
TEDES uygulaması çok isabetli oldu. Şehir içinde pek çok yerde hız yapayı azalttı, ama TEDES geçilince hıza yüklenenler çoğaldı. Ana arterlerde TEDES ihtiyacı artı.
Bir tarafta Trafik polisleri, Bir tarafta kameralar, diğer yanda fahri müfettişler, trafik ihlalleri cezasız kalmıyor ama ne kadar caydırıcı oluyor ya da şehir içindeki trafiğe yansıyor mu?
Şehir içindeki güzergâhı çok iyi bilmeniz gerekiyor. Konya merkezde bazı ana arterler dışında bir yerden bir yere gitmek için kılavuz kullanmanız gerekiyor. (Örn; Demiryolu caddesi / Sanayi –Meram yolu), yön bildiren levhalar daha etkili noktalara konmalı mı?
Atatürk caddesinden Camlı Köşk’e oradan da Aleaddin kavşağını dönüyorsunuz, bankalar kavşağında vilayete dönerken yol iki şeride düşüyor. Ankara yoluna ya da Meram’a dönecek araçlar birbirine giriyor ve bir de araçlar park etmişse tıkanıp kalıyorsunuz.
Tabii büyükşehir olmak kolay değil. İstanbul, Ankara trafiği ile kıyaslarsak biz maşallah cennette yaşıyoruz. Gayemiz daha güvenli, daha rahat seyahat etmek, her şey elimizde yeter ki isteyelim.
“Trafikte ilk değişen siz olun diğerlerinin değiştiğini göreceksiniz“ sloganı çok doğru ve her sürücü mutlaka empati yapmalı ve önce kendini değiştirmeli; karşılıklı saygı ve anlayış kültürü geliştirilmelidir.
Kazasız belasız, sağlıklı ve huzurlu seyahatler dileğiyle, kalın sağlıcakla.