Yepyeni bir haftaya daha sağlıklı mutlu ve huzurlu girmenin yaşam sevinci içerisinde, biraz sizlerden gelenler iye biraz kendimizin gördükleri ile dünden kaldığımız yerden devam ediyoruz.
İsterseniz önce güzel örnekler ile yazımıza başlayalım
53 NOLU ANIT AĞAÇ VE DİĞERLERİ
Geçtiğimiz hafta Meram bölgesinde kurumuş olan yolun ortasında ki 53 Nolu Anıt Ağaç’ın bir türlü kesilmediği ve ağacın dikkatsiz sürücülerin trafik kazalarına sebebiyet verdiğini yazmıştık.
Aynı gün Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı ve Bahçeler Şube Müdürü Ceylani Kılıç abimiz aradı. Bu anıt ağaçtan bilgileri olduğunu söyledikten sonra şöyle bir kısa bilgi verdi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde özel olarak ağaç budama ekibi kurulmuş. Bu ekip dört dörtlük eğitim almış ve bu konunun uzmanı imiş.
Bence bu iş yine Tahir Başkan’ın başı altından çıkmıştır.
Mesela pek çok kişinin bilmediği bir konu daha var. Tahir Başkan ağaçların budanması konusunda hasta denilecek şekilde hassastır. Takıntılar. Asla ağaçların yanlış budanmasına filan müsamaha göstermez.
İşte bu ekip pek çok anıt ağaç ile ilgili yakından bilgi sahibi imiş.
Mesela merkez ve ilçelerde böyle toplam 180 ağaç varmış ve 90 tanesi sıkıntılı imiş.
Peki neden bir şeyler yapmıyorlar?
Çünkü bu konuda Anıtlar’dan bir türlü beklenen yazılar gelmiyormuş.
Böyle olunca da Büyükşehir’in bu ekibin eli kolu bağlı bekliyormuş.
ZAFER’DEKİ TRAFO ÜZERİNDEKİ
O ÇİRKİNLİK GİDERİLMİŞ
Yine geçtiğimiz günlerde çok değerli bir hocamız bizleri uyarmıştı.
Zafer’in göbeğindeki elektrik trafosu bu haldeydi ve şehrin en merkezi yerinde büyük ayıp idi.
Bizde bunu bu hali ile dillendirmiştik.
İşte aynı hocamız cumartesi günü bu fotoğrafı gönderiyor
Ve ilgililere teşekkür ediyordu.
Bizde duyarlı yöneticilerimizi böyle bir utançtan şimdilik de olsa kurtardıkları için minnet duygularımızı sunuyoruz.
ŞİMDİ BİZE YİNE KIZACAKSINIZ AMA…
Bakın bu fotoğrafı da yine bir okurumuz gönderiyordu
Pırıl pırıl güneşli bir havada şehri nasıl kirlettiğimize dikkat çekiyordu.
Şimdi buradan desek ki Meram’ı da, Karatay’ı da, Selçuklu’su da kısaca şehirde hava kirliliği daha bu mevsimde hortladı.
Özellikle akşamları şehri bur turlayın, genziniz yanmaya başlar.
Bir iddia. Yardım amaçlı kömürler kötü.
İki, vatandaşın alım gücünde sıkıntı var. En iyisi bile ucuz ve pahalı kömürü karıştırıp yakmaya başladı.
Bu iş denetimle filan olmaz.
Sadece birbirimizi kandırıyoruz. Aslında kendimizi kandırıyoruz. Kendimizi yakıp hasta ediyoruz. Bu hava kirliliği yarın çoluğumuzun çocuğumuzun hastalanması ile yine bizlerden çıkıyor. Kömürden kısılan para fazlası ile ilaçtan çıkıyor
Ama bize kızan yetkililer hava ölçümü yapacaklar ve ilgili yerlere şehirde hava kirliliği yok, hatta Türkiye’nin en temiz şehriyiz filan da diyecekler.
O zaman bize kim inanır, size kim inanır?
Durum ancak havaların soğuması ile birlikte hastanelerde, sağlık kurumlarında konu ile ilgili servislere yapılan müracaat ve hasta sayısı ile orantılanabilir…
Ona gelinceye kadarda 50 bahane daha yazılır.
Dedik ya bizi yine siz dürttünüz bizde dikkat çeken kirliliği yazıvermeye çalıştık.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kıskanılmayan insan, imrenilecek bir fazileti olmayandır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Tramvay seferlerini özellikle hafta sonları akşam saatlerinde mümkün oldukça artırabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.