Bayramı uzun tatile çevirenlerin biz çalışanlar kervanına katılması ile bugün yeniden iş hayatına ve normal tempomuza “merhaba” diyoruz.
Ve bize katılan yeni okurlarımızla cumartesi ve pazar yaşananlardan birkaçını köşemize taşımaya çalışıyoruz.
BÖYLE KÖTÜ BİR ÖRNEĞİN
İKİNCİSİ ÇIKMAZ AMA
Dün sabah sabah bize ulaşın ve can sıkan bir diğer konu ise otogar yani Şehirlerarası Otobüs Terminalinden idi. Üstüne üstelik de şikayet eden bir belediye personeli idi.
Çünkü bu yürekli ve temiz belediye görevlisi bir değil, iki kez şahit olduğu olay karşısında o kadar üzülmüş ve çaresiz kalmıştı ki bir ümit diye durumu bize aktarıyordu.
Şehrimize ilk kez gelen ve Konya’ya yerleşmek için ayağının tozu ile sağa sola bakıp dolmuş arayan üniversite öğrencilerini bazı dolmuş sürücüleri önce “gider” deyip araca aldıktan sonra kısa bir müddet gittikten sonra indirip “Şimdi şu dolmuşa bineceksin” diyerek aynı güzergahta başka bir durakta indiriyormuş.
Mesela Aydınlık Evler’e giden dolmuşçu Bosna’ya gider diyerek öğrenciyi alıyormuş ama yolda indirip bu kez samimi şekilde yardımcı oluyormuş. !
Tabi böyle bir düşünce asla helal ekmek parası peşindeki dolmuşçu esnafına mal edilemez. Ama yaşanmış bir kötü örnek gerçekten de can sıkar ve mide bulandırır. Zaten durum bize kadar geldiğine göre de bulandırmış vaziyette idi.
REFAKATÇİ SORUNU BÜYÜK DEMEK Kİ
Bir okurumuz dün ve önceki gün yazdığımız yorumlara kendi bakış acısı ve yaşanmışlıklar ile şöyle diyordu;
“Geçen yıl bu zamanlarda Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde yastık yorgan atarak konaklayanları, kamelyayı mesken tutup konaklayan, tüpte yemek bile yapan hasta yakınlarıyla karşılaşmış hatta bazılarıyla görüşme fırsatım olmuştu. Adamcağız Aksaray’dan gelmiş bir haftadır yoğun bakımda tedavi gören yakını için hastane bahçesinde yatıp kalkıyordu. “Otelde kalacak imkanımız yok, sadece banyo yapmak ve kıyafetleri değiştirmek için Aksaray’a gidiyoruz” demişti. Büyükşehiriz diye övünüyoruz. Hollanda’dan büyüyüz diyoruz.
Büyüklük beden büyüklüğü ile olmuyor. Fikir üretmek, kendi insanın için, milletin için hizmet üretmekle oluyor. "Halka Hizmet Hakka Hizmet" mantığıyla hizmet üretmemiz gerekiyor. Eski köye yeni adetler üretmemeliyiz.
Bak Kayseri, Kocaeli Büyükşehir Belediyelerine adamlar, hastanelerde tedavi gören hastası için il dışından refakatçi olarak gelen hasta yakınlarına barınma hizmeti sunuyor.
Gidin bakın isterseniz bir tanesi burnunuzun dibinde.
Diğer bir konu, kapalı alanda sigara içmek yasak olmasına rağmen, stadın VIP salonunda devre arası sigara içenlere sıra gelince.
Öncelikle “VIP” ne demek ona baktım. Sözlükte diyor ki; “VIP, çok önemli kişi anlamına gelen İngilizce Very Important Person'un baş harflerinden oluşan kısaltma. Statüleri veya önemleri nedeniyle ayrıcalıklara sahip olan ve diğer insanlardan ayrılan ve önem arz eden kişileri tanımlamak için kullanılırmış. Fazla söze gerek yok.
Saygılarımla…”
MEDAŞ’CILARI ÜZMEMEK LAZIM
Bayram önü curcunasında gümbürtüye gitmesin diye bu konuyu uzun tatilin ardından ilk mesai gününe sakladık.
Okuyucularımız hatırlayacaklardır. Bayram öncesi yaşanan iki elektrik kesintisi ile Konya olarak nerede ise yine yollara dökülmüş Valilik önü ve Meram Havzan’daki tank taburu önünü dolduruvermiştik.
Biz de millet olarak toplumsal bir travma geçirdiğimize dikkat çekip “ne olur ışıklarımızı söndürmeyin” demiştik.
Bu elektrik kesintilerinde kimse MEDAŞ’ı hedef almadı. Kimse ve hiçbir yetkili MEDAŞ’ı suçlamamıştı. Ama bu kesintiler konusunda vakti zamanında çok sopa yiyen MEDAŞ çalışanları o gün çok suçlanmışlar. Ve yanlış anlaşılmaktan korkmuşlar.
O zaman biz buradan bir kere daha açık açık yazalım.
O korkutan elektrik kesintilerinin sorumlusu MEDAŞ değil TEİAŞ’tı.
TRAFİKTE SUÇU VE KUL HAKKINI
ÖDEMEK İÇİN MANGAL GİBİ YÜREK İSTER
Şehir içinde trafik sorunu tartışılmasız büyük bir gerçek. Yeri geliyor bu işte yetkililer sorumlu oluyor yeri geliyor bizler göz göre göre küçücük menfaatlerimiz için ya da nemelazımcılığımız yüzünden başkalarının can ve mal güvenliğini hiçe sayıyoruz.
Bakın bu fotoğrafı şehre ve insana duyarlı aynı zamanda da bize biraz olsun güvenen bir okurumuz çekmiş ve bize yazmamız için göndermiş.
Yer Meram Belediyesi’nin kavşağı imiş.
Ve bu tomrukları araca yükleyen vatandaş hiç kimseyi düşünmeden şehrin göbeğinde yol alıp gidiyor.
İşimiz sadece ve sadece Allah’a kalmış dediğimiz konu bu olsa gerek.
İnsanın hiç mi hiç değeri yok.
Yasa ceza polis korku hiçbir şey yok.
Çünkü biz asker milletiz ve herifiz.
Ya birinin canını yakarsak burnunu kanatırsak kul hakkı ne olacak ya?
Belki bana yaşlanıyorsun artık diyebilirsiniz ama ben artık trafik sorununun cezalarla tedbirlerle polisle filan önleneceği yönünde ki ümidimi yitirmek üzereyim.
Bu milleti ancak Allah korkusu biraz olsun ıslah edebilir.
Bunun içinde bol bol inşallah dememiz gerekir.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Dünün güneşiyle bugünün çamaşırı kurumaz
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hafta sonu AVM’lerde pazar yerlerinde insan olduğumuzu unutup saygısızlıkta kural tanımaz olmaktan kurtulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz