Usame Bin Ladin Suudi Arabistan vatandaşıydı. ABD Temsilciler Meclisi bunu bahane ederek 11 Eylül mağdurlarına, Suudi Arabistan aleyhine tazminat davası açma imkânı veren yasayı onaylamıştır. Hatta davalar açılmaya bile başlamıştır.
ABD, Gülen ve teröristlerini iade etmemekte ve YPG üzerinden PKK ya silah göndermekte ısrar ederse, bizim şehitlerimizin yakınları ve binlerce gazimizin de her biri ABD aleyhine ayrı ayrı tazminat davaları açmalıdır.
Çünkü bu tutumuyla ABD, darbeyi yapan F. Gülen ve teröristlerine yardım ve yataklık etmiş olmaktadır. Ayrıca YPG üzerinden PKK’ya silah ve cephane göndermekle de PKK’ya yardım etmektedir. Bu durumda hem FETÖ’nün, hem de PKK’nın suç ortağı olmaktadır. Bizim, ABD aleyhine açacağımız bu davalar, ABD’nin Suudi Arabistan’ı 11 Eylül’deki terör eylemlerinin suç ortağı saymasından çok daha tutarlı olacaktır. ABD, mahkemede hak ettiğimiz tazminatları bize vermese bile haklılığımız tescil edilmiş olacaktır.
Belli ki, Türkiye’nin durdurulamaz yükselişinin arkasında Allah’ın yardımı var. Çünkü bu yükseliş, dünyadaki bütün olumsuz şartlara ve yabancıların her türlü engelleme çabalarına rağmen gerçekleşiyor.
“Hayır, Allah'ın nizamı onların sandığı gibi değildir! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, Biz onların yerine kendilerinden daha hayırlı insanlar getirmeye kadiriz. Bizim elimizden kurtulan, gücümüzün yetmediği hiçbir şey yoktur." (Mearic, 70/40-41)
Bizim gibi, millet olma vasfını sürekli koruyan hiçbir millet, tarih boyunca uzun süren bir köleliğe mahkûm edilememiş, tarih sahnesinden de silinememiştir. Ancak bu günkü batı, uzun vadede milletlerin kimyasını, sosyal ve ekonomik karakterini bozarak, onları millet yapan kendilerine özgü, milli vasıflarını, bilgelik ve erdemlerini sulandırıp yok ederek veya asimile ederek, bunu başarmaya soyunmuştur.
Dinî ve millî değerlerini çok önemseyen, onları yaşayan, yaşatan, uğruna canını veren bir millet olduğumuzu bildiği halde batı, bizi bile bozmaktan umudunu kesmemiştir. Batı, bunun cezasını bir gün mutlaka çekecektir. Bizim halkımız imanlı, iyiliksever, mert, cesur, iyi niyetli ve bilge bir halktır. Allah’a şükür biz bu gibi özelliklerimizi hep koruduk, korumaya da devam ediyoruz. Belki de bu yüzden ilahi bir müjdeye muhatap olmuş olabiliriz: “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın; eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz ” (Ali İmran, 3/139). İnşallah, durumumuz buna doğru gidiyor. Allah’a emanet olunuz.