Ateş düştüğü yeri yakar. Şehit gelen evler ağlar. Analar ağlar. Bacılar ağlar. Babalar dik durmaya gayret eder. Mahalleli hep bir ağızdan ağıtlar yakar.
Toplum, son günlerde yaşamını kaybeden şehitlerimize karşı oldukça hassas durumda. Şehitlik inancının ne anlama geldiğini bilenler elbette bu yüce makam için çabalar dururlar.
Lakin bunu yüreklere anlatmak öyle zor ki…
Gözlemlerimiz bu durumda inancıyla aklı arasında kalması insanın. İnancımız ne güzel mertebe, kurtuluşa erdi hem de sevdiklerine şefaatçi olabilir derken; aklımız kahpe bir kurşuna kurban giden gencecik bedenine feryat ediyor.
Zor. Hak rızası için zor durum.
Çanakkale’de verilen 250 bin şehidi unutmamak gerekiyor. Kurtuluş Savaşındakileri hakeza.
Terörle mücadele esnasında her yıl belli sayıda gelen şehitlerimizi…
Ayet-i Kerime’de Allah-ü Teâla şöyle buyuruyor: "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler, Allah´ın lütfundan kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde, Rableri katında rızıklandırılırlar. Arkalarından gelecek olanlara şunu müjdelemek isterler: Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmezler. Allah´tan bir nimeti ve lütfu ve Allah´ın mü´minlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler.” (Al-i İmran, 3/169-171)
Müslüman Türk Milleti yıllarca inancı gereği şehitliği kutsal bir mertebe olarak gördü. Görmeye de devam ediyor.
Bu güzelim topraklardan ne kan ne de şehit hiç eksik olmadı. Böyle giderse de olmayacak.
Ölüm, ölmek çok acı şeyler. Biz biliriz ki ecel gelmeden ölüm de olmaz. Hiçbirimizin yarına çıkacağı garanti değil.
Kimimize trafikte seyrederken gelir ecel, kimimize sıcak yatağımızda…
Bazen ummadığımız bir kurşunla bazen de beklerken hain bir bombayla.
En zırhlı aracın içinde dahi gelip bizi bulacaksa ecel, Allah’tan gayri kimsenin iradesi buna engel olamaz.
Sadece düşmanla savaşırken ölenlere şehit denilmiyor dinimizde. Aşağıda saydığım şekilde vefat edenler de İslami kaynaklara göre şehit olarak gidiyor Allah katına
Suda boğulanlar,
Ateşte yananlar. (İbnu Mace, Cihad, 17)
Enkaz altında kalanlar.
Veba gibi bulaşıcı bir hastalıktan ölenler.
Sıtma gibi ateşli hastalıktan ölenler.
İlim yolunda ölenler.
Ciğer hastalıklarından ölenler.
Doğum sırasında veya lohusa iken ölen kadınlar.
Baş ağrısından ölenler.
Karın ağrısından ölenler.
Ailesinin nafakasını helâlinden kazanmak için çalışırken iş kazasından ölenler.
Cuma gecesi ölenler.
Gurbet ilde vefat edenler. Akrep, yılan sokması gibi sebeblerle vefat edenler...
Allah sonumuz hayretsin.