TARİHE YOLCULUK (56)
BAŞKAN AKKAYA: “Akşehir’de 154 adet tescilli Selçuklu eseri ve 2 bin civarında tarihî ev ve köşk bulunuyor. Nasreddin Hoca’mızla birlikte şehrimizin manevi mimarları arasında 24 tane evliyaullahtan zat var.”
“Belde-i Beyza” veya Türkmenler tarafından “Akşar” yâni Akşehir adıyla özgün kimliğine Selçuklular döneminde tekrar kavuşan ve yıldızlar içerisinde parlayan aya benzetilen bu güzel şehri gezerken; cumbalı evlerine ve köşklerine vurulmamak mümkün değil.
Bu özgün görünüşüyle kendisini âdeta cezbeden ve Sultan dağının yeşilliği içerisinde kaybolan Akşehir’in cazibesi de eski yapılarından kaynaklı.
Ayakta kalabilmiş özgün yapılardan birisi de Takkasızlar Konağı. Belediye tarafından satın alınarak restore edilen ve günümüzde “Konuk Evi” olarak kullanılan Takkasızlar Konağı, 200 yıllık bir geçmişe sahip.
Akşehir'in tarihi ve kültürel zenginlikleri ile âdeta saklı kalmış bir turizm cenneti olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Dr. Salih Akkaya, tarihi köşkle ilgili bize şu bilgileri verdi: “5 odaya sahip olan konağımız 10 yatak kapasitesiyle butik otel olarak hizmet verirken, konağın bahçesinde de sabahları kahvaltı, Pazar günleri de serpme kahvaltı hizmetimiz de mevcut.”
Özel gün ve toplantıların da yapılabildiği bu güzel konağın bahçesinde, Konya Aydınlar Ocağı ve Hikmet İlim Sanat Derneği üyelerini ağırlayarak Akşehir’in Peynir Baklavası’ndan ikram eden başkan Salih Akkaya, bize, Akşehir’in tarihi geçmişini özetledikten sonra hizmetlerini de anlattı.
Akşehir’e hizmette elinden gelen gayreti gösteren ve halkla devamlı iç içe olan başkan Akkaya, “Akşehir’imiz; Şehr-i Beyza’mız Nasreddin Hoca’nın memleketi. M.Ö. 4000’li yıllara dayanan tarihi bir geçmişi var. Selçuklular döneminde Akşehir çok büyük bir gelişme göstermiş. Akşehir’de 154 adet tescilli Selçuklu eseri var. Osmanlı mimarisi olan Hasan Paşa İmaret Camii’nin haricinde Akşehir’de gördüğünüz bütün eserler Selçuklu mimarisidir.” demişti.
Kurtuluş Savaşı’nın ilk döneminde Büyük Taarruz’un Akşehir’den yapıldığını hatırlatan Başkan Akkaya, 24 Ağustos günü sabah namazına müteakip Nasreddin Hoca türbesini ziyaretten sonra buradan Afyon’a doğru hareket edildiğini de söyledi. Akşehir’de 2 bin civarında tarihi ev ve konak bulunduğunu da ifade eden Akkaya, sohbetimizde şunları dile getirmişti: “Bu özgün mimariyi kent kültürüyle önemli bir kriter diye düşünüyoruz. Sekiz folklor ekibimiz var. Folklor Şampiyonasında Türkiye 2.’siyiz. Akşehir’e özgü 16 tane türkümüz var. Şehrimizin meşhur Peynir Baklavasının patentini almak büyük çaba sarfediyoruz. Konya Fırın Kebabından daha farklı Tandır Kebabımız var. Akşehir folkloruyla, yemek kültürü, tarihi ve turistik yapılarıyla, kirazıyla, tabiat güzellikleriyle hakikaten kent kültürü kazanmış bir yer. Nasreddin Hocamız manevi mimarımız. Onunla birlikte şehrimizde 24 tane evliyaullahtan zat var. Akşehir’imizin manevi mimarları arsında bulunmaktadır.”
TAKKASIZLAR KONAĞI
Eskikale Mahallesinde ve iki-üç sokağın bitiştiği köşede yer alan ve 1985 yılında tescillenen Takkasızlar Konağı, yıkılmak üzereyken 2013 senesinde Akşehir Belediyesi tarafından 391 gün süren restorasyon çalışması neticesinde kurtarılarak “konuk evi” ve “butik otel” olarak hizmet veriyor.
Yapının bodrum katı moloz taş ile zemin ve birinci kat ise kerpiç yığma sistem ile inşa edilmiştir. Binaya kuzey ve doğu cephelerinin ortasında yer alan dokuz basamak ile yol kotundan yükselmiş bir niş içine yerleştirilmiş iki kanatlı basık pencereli kapılardan giriliyor. Üst katta bu giriş inişlerinin üzerinde cephesi tamamen ahşap kaplı köşeleri yuvarlatılmış alttan dövme demir konsol ile desteklenen birer çıkma mevcut. Çıkmaların her iki yanında basık kemerli taş söveli yarı orana sahip düşey ikişer pencere bulunmaktadır. Pencereler yarı yüksekliğe kadar demir parmaklıkla kaplıdır. Binanın üzeri beşik çatı ile örtülüdür. Çatını kuzey bölgesinde bir balkon bulunmaktadır. Bunun sağında kitabe bulunmaktadır yapı iki birimli iç sofalı plan şemasına sahiptir. Yapının tavan ve zemin ve döşemeleri ahşaptır.
YARIN: Nasreddin Hoca Kimdir?