Bugün pek çoğumuzun defalarca hizmetlerinden faydalandığı, Başkan Tahir Akyürek’in “hayal projelerinden” olup adım adım hayallerini gerçeğe dönüştürdüğü Kafem’lerden söz etmek istiyoruz.
Pazar günü Japon Parkı’nda Kafem’lerle ilgili sohbet başlayıncaya kadar vatandaşlardan bize sürekli olarak gelen Kafem şikayetleri ilenedeniyle gözümüzün önünde bir tablo oluşmuştu. Öyle ki Akyokuş’tan Bilim Merkezi’ne Kafemler mükemmeldi. İçine girip bir defa çay içmesem de Meram Yeni Yol üzerindeki Evliya Çelebi Parkı dolayısıyla da buradaki Kafem’i yapılışından bu yana biliyorum.
Mesela Evliya Çelebi ile ilgili olarak Tahir Başkan’ın parkı sabah akşam sessizce nasıl denetlediğini “Bu ağaç niye böyle budandı?”, “Bu köşeyi niye böyle yaptınız?” fırçalarına kadar da konunun şahidiyiz.
Sonuçta bu bir hizmet sektörü, memnum edemedikleriniz ile memnun ettiklerinizin ardasında hep bir kalın çizgi olur.
Ve böylesine riskli bir sektörde Tahir Başkan’ın ince çizgisi ile esnafı da karşısına almayan Başkan zor bir işi mükemmele çevirmiş durumda. Kafem’lerde çıta her geçen gün yükseliyor yükselecekte.
Gel gelelim Büyükşehir’den vatandaşa gazeteci olarak bir gerçek vardır ki “Kimse memnun olduğu konuyu dillendirmez. Kimse iyiye iyi demez.” Ancak “Nerede bir sıkıntı var, nerede bir karanlık nokta var” o işte en sonunda belki de en kolay yönden biz gazetecilere ulaşır.
Aslında millet olarak da böyle değil miyiz?
Bir sohbette desek ki “Ali abi mükemmel bir insan!”... o grupta kimse ertesi gün Ali Abi’ye “Ya akşam Uğur abi senin için o kadar güzel şeyler söyledi” demez…
Ama o akşam desek ki “Bizim Ali abi var ya. O ne küflü çıkı. O ne kel kafalı … yere yakın”… Ertesi gün sabah hatta gece yarısı Ali abi bizi arar, “Hayırdır Uğur. Yine bana sallamışsın. Bir sövmediğin kalmış” der konuştuklarımızın üç mislini bize söylemişiz gibi anlatır.
Yani biz buyuz.
İşte Pazar günü Japon Parkı’nda ayak üstü başlayan sohbetin ardından vicdanen geldiğimiz noktada şahsen benim Kafem’ler konusunda Tahir Başkan’dan yetkili müdürüne, Genel müdüründen en alt seviyedeki işçi kardeşimize kadar hepsi ile helalleşmemiz gerekiyormuş.
Mesela bizim yazılarımızdan, Belediyeye direkt olarak yapılan şikayetlerden dolayı sadece bizim Evliya Çelebi Parkı’nda son 4 ayda 25 işçinin yeri değiştirilmiş.
Şimdi gelelim Kafem’lerdeki son perdeye.
Evliya Çelebi parkında tatsız bir olay yaşanır. Yani hizmetli garson ile çay içmekte olan vatandaş arasında. İş müdüre kadar uzanır. Müdür masaya gelir öfkesini alamayan vatandaş masaya yumruğu vurur, “Sen benim verdiğim para ile maaş alıyorsun. Bana peki diyeceksin ve benim dediğimi yapacaksın… Burayı Kızıl Meydan yaparım”…
İşte sade vatandaş olarak geldiğimiz son nokta.
Dedik ya hizmet sektörü akıllı insanın yapacağı iş değil. Kimseyi memnun edemezsiniz. Haaa bizde her denilene peki demedik. Mesela sorduk, “Madem vatandaşa en iyi hizmeti veriyorsunuz, peki son bayramda üç gün kapatıp niye vatandaşa tatil gününde hizmet vermiyorsunuz? Sizin çalışanlar olarak elbette tatil hakkınız ama o milleti ilgilendirmez ki. Nöbet sistemi yapın ve hizmetini tatil gününde verin. Bu konuda büyük tepki aldınız. Ve bu konuda her vatandaş yerden göğe kadar haklı” dedik.
Yetkililer başlarını öne eğip “Haklısınız. Bunu da düzelteceğiz” dediler.
Sonuç…
Yeter ki iyi niyetli olalım. Yeter ki birbirimize karşı samimi olalım. Gerisi teferruat.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Her alışkanlık elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha beceriksiz hale sokar
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnandığımız insanların nasihatine uyduğumuz zaman ADAM oluruz.