Zamla yatıp zamla kalkıyoruz…
Cebimizde kuruşumuz olmasa bile para piyasalarını yakından takip ediyoruz.
Niye?
Artık şunu çok iyi anladık, acı bir şekilde yaşayarak tecrübe ettik ki, para piyasalarındaki hareketlilik, piyasaların yukarı yönlü ivmelenmesi, döviz kurlarının değişmesi günlük hayatımıza doğrudan etki ediyor.
Bir yatırım aracı olan altının bile yükselmesi ya da düşüş eğilimine girmesi altını olsun olmasın herkesin ilgisini çeken bir durum oldu.
Emtiaları takip eder olduk yine bu doğrultuda. Adımımızı itidalli bir şekilde atabilmek adına önemsedik emtiaları takip etmeyi.
Brent petrol fiyatındaki değişimin hayatımıza nasıl yansıyacağını bir ekonomist edasında tartışmaya, analizler yapmaya, sonuçlar ortaya koymaya çalışır hale geldik.
Çünkü dünya piyasalarında yaşanan gelişmeler, enerji kaynaklarındaki fiyat artışları hayatımıza daha doğrusu cebimize doğrudan yansıyor.
Daha dün benzin, son zamla birlikte 25 liraya dayandı. Psikolojik sınırdan bahsedilirdi kısa bir zaman öncesine kadar ama psikolojik bir sınır filan kalmadı.
Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bugün insanların ana gündem maddesi geçim.
Bizden istenen de geçim sıkıntısını, hayat pahalılığını dile getirmemiz. Yaptığımız işin sorumluluk yanı ağır bastığı için de bunları sık sık kaleme almak durumunda kalıyoruz.
Size bir zam haberi de ben vereyim mi?
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü, Haziran ayı itibariyle su fiyatlarına zam yapacak.
Zam beklenen bir dönemde yüzde 14 oranında indirim yapan Konya Büyükşehir Belediyesi de ister istemez zam furyasına dahil oldu.
Mart ayında kaleme almış olduğum yazının bir bölümünü sizinle paylaşmak isterim.
Ben başkan olsam başlığıyla yazdığım yazıda,
“Ben başkan olsaydım, bir önceki yılın aynı dönemine ait doğalgaz ve elektrik faturaları iki katından daha yüksek gelmeye başlamışken, su faturalarının halen fi tarihindeki rakamlarda kalmış olmasını göz önünde bulundurarak, su kullanım bedelini de acıtmadan ve zamana yayarak artırır, en azından bugünün reel değerlerine entegre hale getirirdim” demişim.
Ben dedim diye değil ama Konya Büyükşehir Belediyesi, 1 Haziran itibariyle su kullanım ücretine yüzde 35 oranında bir artış gerçekleştirecek. Niye, artan maliyetler sebebiyle… Anlaşılan Büyükşehir, işin içinden çıkılmaz bir hal alan bu durum karşısında kendine Zamm-ı Vacip görmüş.
‘Sen de mi Uğur Başkan’ dediğinizi duyar gibiyim.
Ancak gerçeklerin gün gibi ortada olduğu bu zaman diliminde Uğur Başkan’ın Konya için yapılabilecek en asgari şartlar dahilinde bir düzenleme yaptığına inanıyorum.
Yukarıda da hatırlattığım üzere Mart ayında Büyükşehir Belediyesi taşın altına elini koyup, KDV indirimi kadar suya indirim yapmıştı. Yani suyu Mart’tan önceki dönemlere göre yüzde 14 daha ucuz tüketir hale gelmiştik. Haziran ayına kadar da bu şekilde devam edecek. Haziran’da geçerli olacak yeni tarifede yüzde 35 oranında artış olacağı beyan ediliyor. Yüzde 14’lük ekstra indirimi çıktığımız zaman suya ortalama yüzde 21 oranında zam yapılmış oluyor.
KOSKİ Genel Kurulu’nda alınan yüzde 35’lik artış kararının ardından Konya, 30 Büyükşehir arasındaki su fiyatları sıralamasında suyu en ucuza veren şehirler arasında 22. sırada yer alıyor.
Birçok şehirde aylık ÜFE güncellemesi yapılırken Konya’da 3 ayda bir ÜFE güncellemesi yapılacak. Yani, her halükarda Konya, en uygun fiyatla su hizmeti vermeye devam edecek.
Haziran ayı su fiyatı sıralamasına bakıldığında 30 Büyükşehir içerisinde suyu en yüksek bedelle sunan şehir Antalya olarak öne çıkıyor. Bunu Tekirdağ, İzmir, Manisa, Mersin, Ankara, Denizli, Samsun, Aydın, Muğla, Balıkesir, Bursa, Gaziantep, Adana, Kayse,i Sakarya, İstanbul, Erzurum, Kocaeli, Kahramanmaraş ve Ordu takip ediyor. Ardından Konya geliyor. Haziran ayında yapılacak olan yeni artışlarla birlikte Konya’nın daha geriye düşeceği de öngörülüyor.